Bize bir zevk-i tahattur kaldı Bu sönen, gölgelenen dünyada
Bir Acem bahçesi, bir seccade, Dolduran havzı ateşten bâde... Ne kadar gamlı bu akşam vakti... Bakışın benzemiyor mu'tāde. Gök yeşil, yer sarı, mercân dallar, Dalmış üstündeki kuşlar yâda; Bize bir zevk-i tahattur kaldı Bu sönen, gölgelenen dünyada ********
Sayfa 250 - CANKitabı okudu
Refika-i hayatına meşru dairesinde
Yani latîf şefkatine, güzel hasletine, hüsn-ü sîretine binaen samimi muhabbet ile refika-i hayatını da naşizelikten, sair günahlardan muhafaza etmenin netice-i uhreviyesi ise: Rahîm-i Mutlak, o refika-i hayatı, hurilerden daha güzel bir surette ve daha ziynetli bir tarzda, daha cazibedar bir şekilde, ona dâr-ı saadette ebedî bir refika-i hayatı ve dünyadaki eski maceraları birbirine mütelezzizane nakletmek ve eski hatıratı birbirine tahattur ettirecek enis, latîf, ebedî bir arkadaş, bir muhib ve mahbub olarak verileceğini vaad etmiştir. Elbette vaad ettiği şeyi kat'î verecektir. •Hanımlar Rehberi
Reklam
Hatt-i mim (Tahattur)
Bir bağdaş lezzeti ister gibi diz dizeden, Göz kapalı, çokça şey gördük o hadiseden. Kapı sırlandı bir an, kilit sesiyle üç tık Çağdan çağa seyyahlar yola namzettir artık Taş taşa değdi, taş avuçta soldan sağa mim, Her inşirahına bengisu tatmış gibiyim. Nakkaş elinde soluklanırken yorgun nefes, Birkaç diz öteden duyulur birkaç hırçın ses.
Tahattur
Alnımdaki bıçak yarası Senin yüzünden, Tabakam senin yadigârın. " İki elin kanda olsa gel " diyor Telgrafın. Nasıl unuturum seni ben , Vesikalı yârim!
Sayfa 93 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Tahattur
[Alnımdaki bıçak yarası Senin yüzünden;]' Tabakam senin yadigôrın; "İki elin kanda olsa gel" diyor Telgrafın; Nasıl unuturum seni ben, Vesikalı yôrim?
Zeval-i lezzet elem olduğu gibi, zeval-i elem dahi lezzettir. Evet, herkes geçmiş lezzetli, safalı günlerini düşünse, teessüf ve tahassür elem-i manevîsini hissedip "Eyvah" der. Ve geçmiş musibetli, elemli günlerini tahattur etse, zevalinden bir manevî lezzet hisseder ki, "Elhamdülillâh, şükür, o belâ sevabını bıraktı, gitti" der. Ferah ile teneffüs eder.
Sayfa 245
Reklam
Her mü'minin namazı, onun bir nevi Mi'racı hükmündedir . Ve o huzura lâyık olan kelimeler ise, Mi'rac-ı Ekber-i Muhammed (Aleyhissalâtü Vesselâm)da söylenen sözlerdir. Onları zikretmekle, o kudsî sohbet tahattur edilir. O tahatturla o mübarek kelimelerin manaları cüz'iyetten külliyete çıkar . | Şualar-92🍂
Zeval-i lezzet elem olduğu gibi zeval-i elem dahi lezzettir. Evet, herkes geçmiş lezzetli, safalı günlerini düşünse teessüf ve tahassür elem-i manevîsini hissedip "Eyvah!" der. Ve geçmiş musibetli, elemli günlerini tahattur etse zevalinden bir manevî lezzet hisseder ki: "Elhamdülillah şükür, o bela sevabını bıraktı, gitti." der. Ferah ile teneffüs eder.
Sayfa 164 - rnkKitabı okudu
İnsan eski zamanını düşünse, ya lisânı veya kalbi, ya "Âh! Âh!" veya "Oh! Oh!" tahattur veya telâffuz edecektir. "Âh!" müstetir elemin tercümanıdır. "Oh!" ruhta muzmer bir lezzet ve nimetin muhbiridir.
"Hastalık gafleti dağıtır, âhireti düşündürür, ölümü tahattur ettirir, öylece hazırlanır."
Sayfa 251
974 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.