Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Boğazlar ...
1943 Kasım'da Tahran konferansı'nda Türkiye'nin savaşa girmesi için ısrar eden "Ankara hükümeti boğazların statüsünün değiştirilmesi ile tehdit edilmeli' diyen de Churchill' di.Boğazların statüsü ile ilgili isteği Stalin 'i kışkırtacak o da isteklerini masaya koyacaktı Türkiye kuruluşundan 20 yıl sonra kendini aynı noktada bu olacaktı.
İslâm Konferansı ile ilgili gelişmeleri şöyle özetleyebiliriz: Suudi Arabistan Kralı Faysal'ın 8-14 Aralık 1965 günlerinde Tahran'a yaptığı ziyaret sonrası yayınlanan bildiride, bütün İslâm ülkelerinin katılacağı bir milletler arası konferansın davet edilmesine karar verildiği açıklanıyordu. Anlaşılıyordu ki Kral Faysal, Nâsır'ın Arap liderliğini çok daha geniş çerçeveli bir İslam dünyası içinde eritmek ve Nâsır'ın nüfuzunu kırmak istiyordu. Nâsır da bunu fark etmekte gecikmedi ve verdiği demeçlerde İslâm konferansı fikrine şiddetle karşı geldi. Nâsır, Islam konferansı fikrinin gerici Müslüman devletlerinin, kendisinin Arap liderliğine meydan okumak için kurmak istedikleri bir ittifak olduğunu, ortaya atılan İslâm paktı tasarısının, ise, Bağdat Paktı'nın yerini almak üzere Anglo-Sakson nüfuzu altındaki İslam ülkelerinin, ilerici Arap rejimlerini sahneden silmek için hazırlanmış bir tertip olduğunu söylüyordu. Nâsır'a göre bu pakt, emperyalizmin ve Siyonizm'in bir oyunuydu.
Sayfa 227 - Kronik Kitap 7. BaskıKitabı okudu
Reklam
Churchill, Tahran konferansı kararlarını bildirmek için inönü'nün Kahire'ye davet edilebileceğini söylediği zaman, Stalin, "İnönü hastalanabilir" diyerek alay etmişti. 28 Kasım 1943 Tahran konferansı Roosevelt, Churchill ve Stalin katılımcı
1943 kasım'ındaki Tahran Konferansı'nda Sovyetler, Türkiye'nin savaşa sokulmasıni ısrar etti. hatta Stalin gerekirse ''enselerinden Yakalayarak'' Türkleri savaşa sokmak gerektiğini söyledi. Sovyet dış işleri bakanı molotov'a göre de Türkiye'den savaşa girmesinin istenmesi bir telkin şeklinde değil bir Emir şeklinde olmalıydı.
Sayfa 504 - AlkımKitabı okuyor
Saraçoğlu hükümeti, Türkiye’nin demokrat müttefiklere karşı olan taahhütlerini yerine getirmekte son derece gecikti. Bir Hitlerci Almanya zaferine bel bağlamaktan vaz geçmek için en elverişli zamanı kaçırdı (Tahran konferansı sıralan). İşlediği bu tamir kabul etmez büyük siyasî suçun ağırlığı gün geçtikçe onun omuzlarına daha ziyade yükleniyor ve onu günün icap ettirdiği cezrî iktisadi ve siyasî tedbirleri almak imkân ve serbestisinden mahrum bir duruma sokuyor. Bu kaabiliyetsiz, faşizme mütemayil, mürteci hükümet, başına belâ kesildiği milletin mukadderatına tahakküm etmekten vazgeçecek yerde, muzaffer demokrasilerden gördüğü baskılara her gün biraz daha zelîlâne boyun eğmek suretiyle millî şeref ve haysiyetimizi, istiklâlimizin yüksek menfaatların aralıksız ayaklar altında çiğnetmektedir.
2.Dünya Savaşı 'nda Türkiye
✔︎ 2.Dünya Savaşı'nda Cumhurbaşkanı ➪ İsmet İnönü ✔︎ Baskaban ➪ Refik Saydam - Şükrü Saraçoğlu ✔︎ Genel Kurmay Başkanı ➪ Fevzi Çakmak ✔︎ Çakmak Hattı ✔︎ Almanya ile Dostluk Antlaşması yapıldı
Reklam
Güzel yalanların yardımı olmaz ama acı gerçekler bir ilaç olabilir.
Aliya İzzetbegoviç
Aliya İzzetbegoviç
/1997 Tahran İslam Konferansı Toplantısından
100 syf.
9/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Yazar bu eserde, siyasi fikirlerini hiciv yoluyla okurlarına ulaştırmayı amaçlamıştır. Eleştirdiği durum dünyaya hâkim olabilecek totaliter rejimlerin varlığıdır. Nitekim bu eserde de resmettiği şey aslında baskıcı yönetimlerin etkileridir. Hayvan Çiftliği'ni 1943'te savaşlar sürerken kaleme alan yazar, savaş bittikten sonra da 1984 romanı üzerine çalışmaya başlamıştır. Bu kısımda size şunu tavsiye etmek istiyorum. 1984 kitabını okumak gibi bir düşünceniz varsa ve Hayvan Çiftliği kitabını daha önce okumadıysanız, önceliği kesinlikle Hayvan Çiftliği'ne vermelisiniz ✌ 100 sayfalık bu eserde, bir nevi hayvanların yağmurdan kaçarken doluya tutulmasını okuyoruz... Kendi egemenliklerini kurmak isterken domuzların baskıcı yönetimine ayak uydurmak zorunda kalıyorlar. Kurallar, yasaklar zamanla değişiyor ve düzenleniyor. Tabi, domuzların işine yarayacak şekilde. Aslında bu eseri okurken gözünüzde hep hayvanların davranışlarıyla uyumlu insan tipleri aklınıza gelecek. Örneğin; koyunların sorgusuz sualsiz sürü psikolojisi ile bir düşüncenin peşinden gitmesi, domuzların nankör davranışları vb. Karakterler üzerinde iyi tahliller yaptığınızda mutlaka gözünüze çarpacaktır Son sahnede ise sizi, yazarın Tahran Konferansı'nı parodileştirdiği kısım bekliyor. Beni en çok etkileyen kısım da bu kısım olmuştu... "Dışarıdaki hayvanlar domuzdan insana, insandan domuza ve tekrar domuzdan insana baktılar ama şimdiden hangisinin hangisi olduğunu ayırt etmek imkânsızdı."
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021245,5bin okunma
29 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.