Vassaf'ın"ın tarihçilik anlayışı daha çok Ata Melik Cüveyni'nin anlayışına da­yanmaktaydı. Vassaf kendisi de Cüveyni'yi takdir ettiğini ve kendine onu rehber aldığını da ifade etmektedir. Hatta burada Cüveyni'yi ve onun eserini överken bir beyit ile "daha bin kitap yazsam ben o buluta nazaran ancak bir damlayım,"
Tiflis, savaş iklimine alışkındı. Kafkasya'daki bütün halklar gibi Gürcüler de silah sesleri ve kılıç şıngırtılarıyla büyürdü: Onlar Türkler ve İranlılarla mücadele ederken Mürit Savaşları başla­mıştı. Bu nedenle, şiddetlenen Kırım Savaşı ve Şamil'in Gür­cistan ovalarına yaptığı saldırılar, onlar için günlük hayatın bir parçasıydı. Rus
Reklam
Ali, hayalinde bir mum düşündü. Yaptıkları işkenceden kanına, kemiklerine, gözlerinin akına kadar saplanan acıyı o mumun ateşinde yaktı. Rahmetli babası ona her zaman zalimin karşısında olmayı öğütlemişti. Zalim ne kadar güçlü olursa olsun onunla mücadele etmek, mazlumun tarafında olmak Allah'a bir ibadettir demişti. Elinde bir damla suyun
Kapı YayınlarıKitabı okudu
Feth Ali Şah, sarayının Avrupa siyasetinin çarpışma noktası ola­cağının farkındaydı. Eşsiz konumunun tadını çıkaran Şah, hu­zuruna çıkan heyetlerle oynamaktan büyük keyif alıyordu. İn­gilizler, ilk olarak -daha sonra Sir unvanı verilen- Yüzbaşı John Malcolm'u, kendi ifadesiyle "hem Hindistan'ı işgal etmekle teh­dit eden Afganları
Feth Ali Şah, sarayının Avrupa siyasetinin çarpışma noktası ola­cağının farkındaydı. Eşsiz konumunun tadını çıkaran Şah, hu­zuruna çıkan heyetlerle oynamaktan büyük keyif alıyordu. İn­gilizler, ilk olarak -daha sonra Sir unvanı verilen- Yüzbaşı John Malcolm'u, kendi ifadesiyle "hem Hindistan'ı işgal etmekle teh­dit eden Afganları
Feth Ali Şah, sarayının Avrupa siyasetinin çarpışma noktası ola­cağının farkındaydı. Eşsiz konumunun tadını çıkaran Şah, hu­zuruna çıkan heyetlerle oynamaktan büyük keyif alıyordu. İn­gilizler, ilk olarak -daha sonra Sir unvanı verilen- Yüzbaşı John Malcolm'u, kendi ifadesiyle "hem Hindistan'ı işgal etmekle teh­dit eden Afganları
Reklam
Batı Avrupa, ezelden beri Rusya'ya şüphe ve belirsizlikle yakla­şırdı. Aralarında her zaman bir Demir Perde vardı. Rusya, hep kendi başına bir dünyaydı: ücra ve imkansız. Hem doğal coğrafi sınırların hem de (Çarlık Rusya'sındaki) polis devletin inşa ettiği engellerin ardında yer alan bir ülkeydi. Dr. Johnson, "Seyahat etmek hayal
150 syf.
·
Puan vermedi
"Gençliğin son dönemlerinden itibaren, Tanrı ile ve Tanrısız, ıstırap, uyuşturucu ve aşkla mücadele, bu koleksiyonda bulacağınız gibi, nadiren bu kadar sürekli bir belagat ve tutkuyla kaydedilen bir eziyettir." Fanny Howe “ Kaveh Akbar, Bir Kurt'a Kurt Çağrısı'nda şaşkınlık ve kefareti zarif ve inatla tekil bir lirik sese dönüştürüyor. Alkolizmin ıssızlığı, zor kazanılmış bir anlayışa doğru genişliyor 'beden, Cennetten ödünç alınan bir camidir.' Şüphe ve korku sarmal bir şekilde zarafete ve güzelliğe dönüşür. Akbar'ın dili gibi zihni de sürekli hareket halindedir. Yaralı ve göz kamaştırıcı görüntüleri ustacadır ve sözdizimi hem hassas hem de kaslı müziği tuzağa düşürür ve serbest bırakır. Kaveh Akbar yakın zamandaki en iyi çıkışlardan birine imza attı. Onun ellerinde hayranlık ve kurtuluş, unutulmaz ve muhteşem şiirlere dönüşüyor." Kaveh, İran'ın Tahran kentinde doğdu ve şu anda Iowa'da yaşıyor.
Night Philosophy
Night PhilosophyFanny Howe · Divided Publishing Ltd · 20201 okunma
Dicle & Fırat..! (;)
Dicle Nehri, Cizre, Musul-Ninova, Samarra, Ur, Bagdat'ı ziyaret ederek Basra'nın aşağılarında, Fırat Nehri'yle birlikte denize dökülmektedir. Yaklaşık yüz kilometre batımızdan aşagılara doğru akmakta olan Fırat Nehri ise Suriye topraklanndan geçip Babil'e ulaştıktan son­ra Dicle'yle aynı kaderi paylaşmaktadır. Çoğu Diyarbakır'a benzeyen Mezopotamya'nın en önemli şehirleri genellikle bu iki nehrin civarındadır( Ancak bu iki kadim nehrin sosyal, si­yasal, kültürel etkisi, sadece Mezopotamya'yla sınırlı değil, Beyrut'tan Tahran'a kadar tüm Ortadoğu'yu kapsamaktadır. Tüm bölgedeki şehirlerin kaderi, sanki nehirlerle söz birliği etmiş gibi aynı: Diyarbakır, Hama, Humus ve Halep'ten Bağ­dat, Tahran, Isfahan ve Kabil'e kadar öteki şehirlerin de aynasıdır. Diyarbakır'ın makus kaderi, onların da kaderidir.
İran ve Hizbullah
İran'ın uzun zamandır Hizbullah'a verdiği destekle birlikte İsrail'e karşı beslediği aşırı düşmanlık hisleri, aralarında Filistin Halk Kurtuluş Cephesi - Genel Kumandanlığı, Hamas ve Filistin İslami Cihad örgütünün de bulunduğu (Sünni) Filistin militan gruplarla ilişkilerin geliştirilmesine yol açtı. Ortak ideolojik gö­rüşler
Reklam
Rey şehri, Büyük Selçuklu Devleti'nin başkentiydi. Yani Selçuklular 1050'lerde Anadolu'ya girmeden evvel İran'da hüküm sürmekteydiler. İşte bu yüzden bugün İran'ın yarısı Türkçe konuşur. Bizde Farsça'nın uzun süre edebiyat dili olmasının nedeni de aynı şeydir. Türkçe ile Farsça arasında tam 5000 ortak kelime olmasının nedeni de bu... Rey şehri bugünkü Tahran'ın yakınındaydı. Türkler Orta Asya'dan batıya doğru göç edince önce İran'a yerleştiler. Selçuklu Devleti'ni orada kurdular. Demek ki Türkler'in en eski devlet geleneği İran'da başlamış. Bize apayrı bir dünyaymış gibi sunulan yanı başımızdaki İran'ın 1000 yıl boyunca Türk hanedanları tarafından yönetildiğini, sadece 1905'ten bu yana Fars kökenlilerin ülkeyi yönettiklerini biliyor muyuz?
Sayfa 130Kitabı okudu
Yaser Arafat 1926'da Kudüs'te doğmuştu. 1948'de Arapla­rın yenilgisinden sonra ailesiyle beraber Mısır'a göç etmişti. Ka­hire Üniversitesi'nde mühendislik okudu. Fakülte döneminde Fi­listinli Öğrenciler Birliği başkanlığını yaptı. İsrail'e karşı tavizsiz durumundan dolayı Müslüman Kardeşlere katıldı. 1954 yılının Ekim
Atatürk
_Bir gün ressamlar Türk'ün simasını kaybederlerse, yıldırımı alıp yapıversinler. Türk budur. Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir. Bu memleket, dünyanın beklemediği, asla ümit etmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine, yüksek sahne oldu. Bu sahne en aşağı 7 bin senelik bir Türk beşiğidir. Bu beşik tabiatın
228 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Seyahat
Son zamanlarda okuduğun en ilginç kitaplardan birisi oldu Bir Sahte Dervişin Orta Asya Gezisi. Macar bir yahudi olan Vanbery'in sıra dışı bir kişiliği vardı. Türkçe dahil 12 yabancı dili konuşabilmekteydi. 1857 yılında İstanbul'a geldi ve kısa sürede bir paşa konağında mürebbilik yapacak kadar adını duyurmuştu. II. Abdülhamid ile de
Bir Sahte Dervişin Orta Asya Gezisi
Bir Sahte Dervişin Orta Asya GezisiArminius Vambery · Kitabevi · 2009158 okunma
97 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.