Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
DOKUZ - OĞUZ MENKIBESİ
Dokuz - Oğuzlar evvelce, Kumlançu adı verilen bir ülkede otururlarmış. Burada Tuğla ve Selenga adlı iki ırmak akarmış. Bir gece oradaki iki ağacın üstüne, gökten bir nus nütunu indi. Bu ağaçlardan biri sümü yani huş yahut kayın ağacı (bouleau), diğeri kasuk (yani Cihangüşâ’ya göre çamfıstığı, Mahmud-i Kâşgarî’ye göre fındık) ağacı idiler.
Yaşamaya mahkûm olmuş bedenim Bilinmezlerle yaşayan milletim Yok sayılan anadilim Komplolara maruz milletim Dağın neferinde uçuşan kuşlar Özgürlük şialariyla bagirirlar Kaybolmaya hapsolmuş halklar Komploculara cevap olacak başkaldırıslar Özgürlüğü almak isteyen kadın Sokaklar sizin alanlara çıkıp bağırın Elinde taş tahta ile saldırın Yilmayi bilmeyen Kürt milleti Hak verilmez hep alınır Gün doğar, umut bize inanır Şehitlerin yattığı yer baş kaldırır Kürtlerin devleti özgürlükle tanışır
Reklam
Bilmez Miyim Hiç...
Bilmez miyim hiç bütün bu sözler ne der ona Bu sözler ve bu sözlerin içinde çırpınan uzaklıklar Dolaşıyorum bir başıma, ortalıkta kimsecikler yok Kıyılar da bomboş, kır yolları da Soluğumu duyuyorum ara sıra, bir onu duyuyorum Duymuyorum belki de, biliyorum yalnızca Ayaklarımın altında yaban naneleri, kekikler Yol kenarında bir kapı, tahta Peki,
Günaydın gençler dersimiz Fizik (:
---işte derdi, şimdi bu tahta parçasıyla, bu kurşunun tebdili mekan ettirdiği suyun tam hacmi kadar agirliktadir gemimiz. Böyle olunca teknemizin ağırlığıyla tebdili mekan eden suyun hacmi nedir? ---Birbirine denktir . ---Tamam ! Evet , birbirine denktir .
Kuşbaz
Kuşun hayatına girmeseydim severdim Kuşlar hayatıma girmeseydi İstediler (efendim) Şahini büyüttüm besledim Uçurdum, istediler Konduğu kol efendimin Severdim aslında kuşları severdim Tahta köşkler yapar severdim Ayrı ayrı uçsaydık konsaydık Odaklandım, yok başka hayatım Olsaydı, severdim
Bilmez Miyim Hiç
Bilmez miyim hiç bütün bu sözler ne der ona Bu sözler ve bu sözlerin içinde çırpınan uzaklıklar Dolaşıyorum bir başıma, ortalıkta kimsecikler yok Kıyılar da bomboş, kır yolları da Soluğumu duyuyorum ara sıra, bir onu duyuyorum Duymuyorum belki de, biliyorum yalnızca Ayaklarımın altında yaban naneleri, kekikler Yol kenarında bir kapı, tahta Peki,
Reklam
Rainer Maria Rilke
Birinci Ağıt Kim duyar, ses etsem, beni melekler katından? Onlardan biri beni ansızın bassa bile bağrına, yiterim onun daha güçlü varlığında ben. Güzellik güç dayandığımız Ürkü'nün başlangıcından özge nedir ki; ona bizim böylesine tapınmamız, sessizce hor görüp bizi yok etmediğinden. Her melek ürkünçtür. Kendimi tutar bu yüzden, yutkunurum.
Bu kedi,tahta masanın üstüne çıkmış,köpeğime durmadan homurdanacak mı?
İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Kır kahvesinin tahta masaları üstünde hâlâ karıncalar gezer, hâlâ sinekler kahve fincanın etrafına konarlar.
İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bu kedi,tahta masanın üstüne çıkmış,köpeğime durmadan homurdanacak mı?
İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
16 syf.
·
Puan vermedi
Meslekler ~  Çiftçi Mumu Sabahın erkek saatleriydi. Bir horoz üüü ürürü diye ötüyordu. Ardından kuşlar ona eşlik ediyordu. Bu sırada tahta kapı açıldı. Çiftçi Mumu göz kapaklarını ovusturarak etrafa bakındı. "Bugün yapmam gereken ne çok iş var!" dedi. Sebze ve meyve bahçesi, zeytin ağaçları  kümesteki tavuklar, otlaktaki koyunlar, sütü sağılacak inekler bütün onu bekliyordu. Çiftçi mumu, işini yaparken çiftlikte her sabah güzel düşlere dalardı. "Ben işimi çok seviyorum benim çiftliğimde üretilen besinler sağlıklı ve temiz olmalı, o zaman ben çok mutlu oluyorum," derdi. Yavaş yavaş tüm işini bitirmiş tatlı bir yorgunlukla güneşin tepelerin ardından usul usul batmaya başlağını görüyordu. Gün bitmiş akşam olmuştu. Uyku saatiydi. Biliyordu. Güneş sabah yine gelecekti. Horoz yine ötecekti. Çiftlikteki herkes yavaş yavaş uyanacaktı. ### Emek üretmektir, sevmektir, sabretmektir. Yurttaş olarak çiftçilerimizin kıymetini bilmek dileğiyle..
Meslekler - Çiftçi Mumu
Meslekler - Çiftçi MumuNalan Aktaş Sönmez · Çilek Kitaplar · 20169 okunma
Sanma ki taşlar veya tahta parçaları, kuşlar ve yılanlar kutsal olabilir de kutsal olabilecek insan yoktur. Her şeyin en kutsalı, iyi insandır. En kirlisi de kötü adamdır.
Rusya'nın uzak köşelerinden birinde küçük bir köy mezarlığı vardır. Bütün mezarlıklarımız gibi bu mezarlık da hüzünlü görünür: Çevresindeki hendekleri uzun zamandır ot bürümüş, gri tahta harçları eğilmiş, bir zamanlar boyalı olan başlıklarının altında çürümektedir. Mezar taşları, birileri onları alttan itip devirmiş gibi yerlerinden oynamıştır; yaprakları yolunmuş birkaç ağacın cılız gölgesi düşer yere, mezarların arasında serbestçe dolaşır koyunlar... Ama aralarında, insan elinin dokunmadığı, hiçbir hayvanın üzerine basmadığı bir mezar da vardır: Yalnızca kuşlar konar üzerine, şafak vakti şarkılarını söylerler. Demir bir parmaklıkla çevrilidir bu mezar, ayakucuyla başucunda birer çam ağacı vardır: Yevgeniy Bazarov orada yatmaktadır.
Sayfa 251Kitabı okudu
Ağaçtan ağaca serilmiş beyaz çamaşırlar bu kadar durgun, güneşsiz, ıslak bir şekilde ılık havada hiç kurumayacaklar. Bu kedi, tahta masanın üstüne çıkmış, köpeğime durmadan homurdanacak mı? Sandalyenin üstündeki vişneçürüğü rengindeki delik çoraplar... Asmanın yaprakları daha yemyeşil. Bizim bahçedeki kurudu bile.
401 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.