Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
113 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Bir apartmandaki bütün dairelerin zillerine basıp sonra başka bir binanın arkasına koşturup ev sahiplerinin gergin halini izleyen muzip bir çocuk Barış Bıçakçı. Eğer tek cümleyle yazarı tarif et deseydiniz böyle bir cümle kurardım. Kitapla tanışmam
İpek Demirer
İpek Demirer
‘ın harika incelemesi ile oldu. Eğer öyle sevimli, bir o kadar
Herkes Herkesle Dostmuş Gibi
Herkes Herkesle Dostmuş GibiBarış Bıçakçı · İletişim Yayınevi · 20211,813 okunma
164 syf.
9/10 puan verdi
AH DOKTOR!! (2)
Huysuzum, kavgacıyım, aksiyim tamam da, bu huzursuz bacak neyin nesi doktor? Milyon kere sağa, milyon kere sola dönüyorum, memnun edemiyorum zat-ı alilerini. Değil atlas yorgan, buluttan yatak olsa, tahtadan tabut gibi sıktıkça sıkıyor. Sığamıyorum artık. Sanki belden aşağım benim değilmiş gibi. Tutmuşlar, sonradan dikmişler vücuduma. O ayrı
Huzursuz Bacak
Huzursuz BacakMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 20113,092 okunma
Reklam
131 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Gσ̈ƙʮʋ̈zʋ̈ ƞiʮetiƞe σ̈ɾʋ̈ɱceƙ ɑƍ̆ı!
Aslı Fransızca'dan çevrilen (Le Dernier Jour d'un Condamné) bu opus magnumun orijinali, V. Hugo tarafından bir takma ad ile 1829 yılında yayımlamıştır.İçerik bakımından son derece yalın ve açık olan 132 sayfalık kısa roman, idam cezasının insanlık dışı yönlerini - ki bu yönler çoğu zaman münferit boyutunu terkedip bedellerini kitlelere
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022119,8bin okunma
112 syf.
8/10 puan verdi
Aşklar ve erkekler
Olay olay içinde Mit , mit içinde Mitoloji ile beslenen minnacık ama dev bir senaryo Aşk, siyaset ve tanrıların oyunları! Hepimizin bildiği bir Truva atı ve savaşı, savaşı başlatan altın elma güzellik yarışması var işin içinde. Kitabın konusu Truva düştükten sonra savaştan kaçan komutan Aeneas'ın Kartaca kıyısına sığınması ve Kartaca
Kartaca Kraliçesi Dido
Kartaca Kraliçesi DidoChristopher Marlowe · İş Bankası Kültür Yayınları · 2016179 okunma
At
“Anlatma bana atları! Yüreğim kaldırmıyor düşündükçe vurulup Vurulup yerde yattıklarını” Anlat bize yürüyüşün güzelliğini koşunun rüzgârını, köpüren yeleyi toynakların kızgın kıvılcımlarını Kişneyen bir tayın sevincini anlat öfkeyi ve sağrındaki mahmuz yarasını Masallardaki şehzadeleri anlat bize Avradın ve silahın kardeşisin ya feodalin töresini anlat biraz da ve terkinde kaçırdığın kızları Dağları anlat bize, eşkıya gecelerini ölümleri ve ölümsüzlükleri anlat sonra da nasıl hiç yaşlanmadığını Ve savaşları anlat, savaşçıları Korkak ve cesurları anlat bize sonra tahta’dan tunca dönüşünü Sen ki görüp yaşayansın
Everest YayınlarıKitabı okudu
"Kasaba'ya, pazara gidiyorum, sana tahtadan at alayım mı?" dedi Baba. "Bana tahtadan at alacağına etten eşek al!" diye karşılık verdi çocuk.
Reklam
Ya bir tahtadan at, ya boyalı tenekelerden bir lokomotif, ya derisi iki-üç günde delinmeye mahkum bir küçük trampet... Demek ki, bir hiç, bir zerre, bir tahta ve bir teneke parçası benim çocuk ruhuma bu derin, sonsuz mutlulugu vermeye yetiyordu. İşte, burada, bu mihnet ve meşakkat ocağında, bin türlü afetten arta kalan otuz üç yıllık viran varlığımda, bir kapkara eşek sıpası, bir canlı oyuncak, bana, aynı mutluluğu vermeye yetiyor. Demek; bu vücut viranesi içindeki ruh aynı ruhtur .
Sayfa 99
Çocuklar kendi yaşadıkları dünyanın içinde en çabuk olarak haksızlığı seçerler, en derin olarak haksızlığı duyarlar. Çocuğun uğradığı haksızlık bize küçücük bir şeymiş gibi gelebilir, ama çocuk da küçük olduğu için kendi dünyasının bütün ölçüleri kendi boyuna göredir. Tahtadan at çocuğun gözünde safkan bir at büyüklüğünde görünür.
Benim gibi kültürlü, yüksek sosyeteden, zengin, bağımsız, milyonlarca insanın yaşadığı bir şehrin en seçkin kişileriyle görüşen birinin o gece tam bir saatini Prater'de ahenksizce gıcırdayarak hiç durmadan sallanan bir atlıkarıncanın direğinin dibinde geçirdiğini; aynı ağır ve gürültülü polkayı, aynı baygın valsı dinlediğini, önünden yirmi, kırk, yüz kez geçen boyalı tahtadan yapılma aynı şapşal at kafalarını seyrettiğini ve inatçı bir isyanla, kaderin, isteklerine boyun eğeceğine dair büyülü bir duyguyla yerinden kıpırdayamadığını birilerine anlatmaya ya da gerçekten açıklamaya çalışmanın çılgınlık olduğunu biliyorum. Anlamsızca hareket ettiğimi biliyordum, fakat o saçma inatta, insanın bedeninde ancak bir uçuruma düşerken, tam da ölmek üzereyken duyabileceği türden çeliğe benzer bir kasılma, bir gerginlik duygusu söz konusuydu.
"Bir şok anının ardından zaman durdu. Göğsüne kılıcın çeliği indirilmiş gibi hissetti. Şimdiye kadar gördüğü en güzel kadının karşısında bakakalmaktan başka bir şey yapamadı. Yunanlar ona tahtadan bir at değil, Helen'in kendisini göndermişti."
Sayfa 32 - RoryKitabı okudu
Reklam
SOKRATES’İN SAVUNMASI
••• Atinalılar! Beni suçlayanların üzerinizdeki tesirini bilemiyorum; fakat sözleri o kadar kandırıcı idi ki ben kendi hesabıma onları dinlerken az daha kim olduğumu unutuyordum. Böyle olmakla beraber, inanın ki doğru tek söz bile söylememişlerdir. Ancak, uydurdukları birçok yalanlar arasında, beni usta bir hatip diye göstererek sözlerimin
At ve eğer denize kadardır, orada bineğin tahtadan olmalı. Bu binek karadakilere faydasız ama denizdekilere rehberdir. Sükut sırrın narasıdır. Kimi naradan sağır olur, kimi ise sukuttan usanır.
Sayfa 355Kitabı okudu
"Bir şok anının ardından zaman durdu. Göğsüne kılıcın çeliği indirilmiş gibi hissetti. Şimdiye kadar gördüğü en güzel kadının karşısında bakakalmaktan başka bir şey yapamadı. Yunanlar ona tahtadan bir at değil, Helen'in kendisini göndermişti."
KORİDOR YAYINEVİ
“Ben Truva Savaşı’nı düşündüğümde aklıma tahtadan at yada yelken basmış gelen bin Yunan gemisi gelmez.Aklıma kanı boşandığından beyaza kesmiş bir kız(İphegenia) ile elinde kanlı bıçağı, kızının yanında duran babayı görürüm. Gözleri yaşlı, soylu Agamemnon’ u.”
Çocuklar kendi yaşadıkları dünyanın içinde en çabuk olarak haksızlığı sezerler, en derin olarak haksızlığı duyarlar. Çocuğun uğradığı haksızlık bize küçücük bir şeymiş gibi gelebilir, ama çocukta küçük olduğu için kendi dünyasının bütün ölçüleri kendi boyuna göredir. Tahtadan at çocuğun gözünde safkan bir at büyüklüğünde görünür.
165 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.