"Bir gün nereli olduğumu sordular. - Babam Siverek'lidir dedim. Siverek adına şaştılar, hiç duymamışlar. - Nerdedir bu Siverek? Dediler. - Siverek Napoli'nin kazasıdır dedim. Düşündüler bir süre, birbirlerine bakındılar. - Biz İtalya'yı çok iyi biliriz. Yanlışınız olmasın. Napoli'nin böyle bir kazası yoktur. Siverek İtalya'da olsa bileceklerdi. Sıverek Urfa'nın bir kazasıydı. Urfa da Türkiye'de bir şehirdi. Bizim memleketin insanları iyidir, akılları çoktur; İtalya'yı bilirler, Fransa'yı bilirler. Çinistanı, Falanistanı bilirler, lakin kendi yurtlarını bilmezler. Dünyanın öte ucundaki ülkelerin yardımına koşmak için can atarlar. Onlar için şiirler yazar, onlar için ağıt yakarlar. Falanistan köylüsünün acısını anlatan kitaplar kapışılır, benim memleketimin insanlarına sırtları dönüktür, onları görmezler, göremezler." Yılmaz Güney
Merhaba, orta sınıf sendromu yaşayanlar, varoluşsal sıkıntılar çektiğini sananlar, Kafka'yı Prag'da bırakanlar, Dostoyevski'yi saklanarak okuyanlar, Stockholm sendromunu yaşayamayanlar, proletaryayı meze konusu yapanlar, Marks'ın ruhuna fatiha okuyanlar, sonradan görme entelektüeller, kahrolmayanlar, çırılçıplaklar, ayetleri sermayeye feda edenler, aynasızlar, cüppe giyenler, aydınlananlar, karanlığa gömülenler, sokakta yaşayanlar, sokak olamayanlar, etrafa aforizmalar saçanlar, bizler, bizler, burada olanlar ve buranın dışında olanlar hepinize Merhaba...
Reklam
Sıkıntılar gecedir. Dinlen, kederlenme sabah elbet olacaktır. Hz.Mevlana
Empati
Yıllardır söylemek istediğim şeyi söyleyeceğim artık. Duyar falan kasma değil, gerçekten hissettiklerimi kaleme dökme vakti geldi. Evet Bütün Dünya olarak kapitalizmin ve paranın kölesi olduk. Yıllar içinde iyice vahşileşti ve vahşileşmeye devam ediyor. Hele bizim ülkemizde son ekonomik sıkıntılar ile beraber ekmek aslanın sindirim sisteminden kanına karıştı diyebilirim. Herkes elindekini kaybetmemek ve gündemde kalmak için saldırıyor sosyal medyaya anlayabiliyorum. Sistem böyle yapmaya zorluyor farkındayım. Hayat bu noktaya getiriyor. Hepiniz rol yapmak zorunda kalıyorsunuz. Evet farkındayım. Bakın anlıyorum hepinizi. Ama bazı kırmızı çizgileriniz olması lazım insanlığınızı kaybetmemeniz için. Ben bir çoğunuzda o çizgilerden eser göremiyorum. Evet eğitim sistemimiz çok kötü ve aileleriniz size o ahlaki değerleri aşılayamadı çünkü kendilerine de öğretilmedi. Bunu da anlayabiliyorum. ‌Ancak anneler gününde yapılan bu reklamları ve paylaşımları anlayamıyorum. Daha bir çok paylaşım var anlamadığım ama onları başka zaman dile getireceğim. Sokak hayvanları, zeytinlikler, nükleer santraller vb. konularda gösterdiğiniz hassasiyeti neden bugün annesi olmayan insanlar için gösteremiyorsunuz? Sosyal medyada annenize sarılıp, foto paylaşmasanız ölecek misiniz? Bu davranışınız iki yüzlülük değil midir? Sadece ayna karşısında bunu sorun bir kendinize ve alacağınız cevap bu yazıyı okurken hissettiğiniz rahatsızlıkla aynı olacaktır. Üzgünüm gerçekleri duyması acı veriyor biliyorum ama bunların gerçek olduklarını değiştirmiyor. Empati dolu ve daha az iki yüzlü günler dilerim.
Son zamanlarda içinde tarifsiz sıkıntılar var. Hiçbir şeye dikkatimi veremiyorum. Feraha kavuşmak, sıkıntılarımdan arınmak için neler yapabilirim?
Üşüyüp yorgun düştükçe yüreğim Kendime görünmez sıkıntılar büyütürüm.
Şükrü Erbaş
Şükrü Erbaş
Reklam
1,000 öğeden 211 ile 220 arasındakiler gösteriliyor.