***1001KitapListesindeOlmasıGereken1Yazar***
«««Para!Bugünlerde kimin parası var,Bayım?»»»
~~~Bizim gibiler gülebilir mi? Böylesi 1dünyada; her gün sayısız yanlış yapan yönetenlerimiz oldukça; dahası, her şeyi onlardan çok daha iyi yapabilecek ezilen, horgörülen küçük insanlar oldukça nasıl gülebiliriz~~~
21 Temmuz 1893're Almanya'nin Greifswald şehrinde doğdu. Asıl adı Rudolf
İnsanın ruhsal durumu sadece soyut anlamlarla mı şekillenir? Karar mekanizmamız sadece okuduklarımız, ya da duyduklarımızla mı gelişir?
Bedensel içgüdülerimiz, kaygılarımız, düşüncelerimiz sadece anlatılanları özümseyerek mi ortaya çıkar? Özgüvenimiz, içinde bulunduğumuz durumlara kattığımız anlamlar,
olayları yorumlama ve eylemlerimizi
520 syf.
9/10 puan verdi
Martin Eden'e Dair
Edebiyat dünyasının başyapıtları arasında bulunan bu eser, yoksul bir yaşam koşulundan gelmiş olan ve hayatı denizlerde geçen bir gencin aşkı ve inandıkları uğruna mücadelesini anlatmaktadır.
Sevdiği kız uğruna bambaşka bir kişiliğe dönüşmeyi kafasına koymuş olan Martin Eden, aynı zamanda burjuva sınıfının marjinal yaşam tarzı ve kendi varoş dünyası arasında çatışma yaşamaktadır. Fakat her ne olursa olsun, hangi güçlükle karşılaşırsa karşılaşsın tek bir hedefi vardır: Yazmak.
Bu uğurda türlü sıkıntılar çeken, açlık, sefalet içerisinde kalan ana karakter, her şeye rağmen vazgeçmeyecektir. Fakat asıl sorun, başta sevdiği kız olmak üzere en yakınlarının dahi ona zor günlerinde sırt çevirmesidir.
Kartlar yeniden dağıtıldığında ise artık çok geçtir; ne Martin Eden onların istediği kişidir, ne de kendisi eski günlerdeki Martin Eden'dir.
Kesinlikle okunmalı...
Atalarımız derler ki, büyük lokma ye ama büyük söz konuşma. Durumumu sadece bu şekilde özetleyebilirim.
Ya da tükürdüğümü yaladım da diyebilirim sanırım. Bilmiyorum ikisi arasında gidip geliyorum ve ikisi de bana göre doğru.
#206740048 bu inceleme de "gelmiş geçmiş en iyi karakteri okudum" diye belirttiğim
Yine geldik bir Zweig eserinin sonuna daha. Beklentiler her zamanki gibi karşılandı. Yazar yine konuyu işleyiş ustalığını kullanmış, sıkmadan, yormadan okuttu kendini. Genel tarzından farklı olarak bu kitabında dini ögeler üzerinden ilerlemiş. Geçmişten gelen gerçek bir konuyu ele alıp bunun üzerinden kendince bir son yaratması bana Livaneli'yi
CENGİZ AYTMATOV - ELVEDA GÜLSARI
Öncelikle hepinize merhabalar, kitap dostlarım. Bugün sizlere Cengiz Aytmatov'dan Elveda Gülsarı kitabının incelemesini yapacağım.
Öncelikle kitabın konusuna bakacak olursak; kitapta yorga bir at olan Gülsarı' nın doğumundan ölümüne kadar geçen süre zarfını sahibi Tanabay' ın hayatıyla beraber okuyoruz.
Kitabın başlangıcı en son olayı anlatacak şekilde kurgulanmış ve geriye dönüş tekniğiyle biz okura Tanabay' ın tüm hayatını yansıtmış .
Tanabay' ın yaşantısı, ilişkileri, hataları, yaşadığı zorluklar, verdiği emekler, parti için çektiği sıkıntılar ve daha fazlası bu kitapta anlatılanların arasında.
Anlatılanlar hem Gülsarı üzerinden hem de Tanabay' ın hayatı üzerinden anlatıldığı için okuru sıkmayacak türden.
Ustaca seçilen karakterler üzerinden dönemin şartları, gerekleri, mükemmel bir şekilde biz okura sunulmakta...
Dil ve anlatım yönünden inceleyecek olursak; dili oldukça anlaşılabilir ve anlatımı da bir o kadar açık bir kitap. Anlatımın akıcı olmasıyla da her ne kadar hacim olarak biraz kalın olsa da elinizden bırakmak istemeyeceğiniz bir eser olma özelliği taşıyor.
Kitaptaki betimlemeler, geriye dönüş tekniğinin harika bir şekilde kullanımı sayesinde kitabı okumak yerine yaşıyormuş hissini yaşattı bana. Bir çok duyguyu hissederek; bazen gülerek, bazen sinirlenerek, bazen göz yaşlarıma hakim olamadan okudum bu harika eseri.
Sizler de Cengiz Aytmatov seviyorsanız ve iliklerinize kadar bir çok duyguyu yaşamak istiyorsanız kesinlikle tavsiye ederim.
Okuyacak olan tüm kitap dostlarıma şimdiden keyifli okumalar dilerim.
