EMPATİ: GÖZLEMLEDİĞİMİZ BİR ŞEYDEN DOLAYI KENDİMİZE ACI ÇEKTİRMEMİZ MANTIKLI MI?
Bir parkta yürüdüğünüzü hayal edin, çimlerde top oynayan çocuklar olsun. Çocukların oynadığı o top önünüzde yürümekte olan bir insana geldiğinde, sanki size gelmiş gibi tepki verirsiniz. Veya bir yarışı izlerken, sporcular bitiş çizgisine yaklaştıkça sizin kalbiniz
Kurumun tarafindan bu kadar! Eğitim burada bitmez, bitemez. Sosyalleşme de aynı şekilde. Insan, bir kurumla gönüllü veya gönülsüz etkileşiminin bir parçası olarak o kurumu çevreleyen söylem ve uygulamalar tarafından yönlendirilir. (Kurumları tanımlamak isteyenlerin, işe bu tutsaklık sürecinin çeşitli türlerinin tanımıyla başlamasında fayda
Sayfa 379Kitabı okudu
Arabesk dinleyicisi, kendisinin olan bir müziği dinlemez, kendisine yabancı ama başkasının da olmayan bir müziği dinler; ne Türk müziği, ne türkü, ne de pop müzik olan bir müziği. Arabeskin çağrıcılığı, şehrin yabancılarına çağrısı da burada: Pop müzik, Arap müziği, taverna müziği, türkü ya da marş gibi farklı yer ve zamanlara ait, artık
Sayfa 35 - Yabancıların Sesi
''..zamanımızdan 31 binyıl kadar gerilere gidiyordu..''
Yukarı Paleolitik ''sanat'' yorumları:
*
''Mağara sanatı'' buluntularının, en güzellerinin en son yapılanlar olacağı (evrimci bakışla) düşünülmüştü. Bu görüşün ışığında, bu görüşü destekleyen tarihlemeler yapılmıştı. Resimle buna göre kronolojik bir sıraya sokulmuştu. Buna uygun yorumlar geliştirilmişti.
peki bizi niye arizona kertenkelesi gibi tanımlıyosun sen abla beybisi
İki türleri vardır. Gazete, dergi ya da filmlerdeki tipleri taklit edenler ve harbi karizmalar. Birinci kategoridekileri saptamak çok kolaydır. Onları konuşturun. Konuştukça karizması yok olacak, büyüleyici kuğu, kaza dönüşecektir.
Sayfa 115 - Parantez Yayınları · Şubat 2006Kitabı okudu
Bu noktada kendimizi diğer canlılardan ayırmak için geçilemez engeller kurmaya başladık: İnsanlar dil kullanan tek canlılardır (yanlış), sözdizimsel kurallar kullanan tek canlılardır (doğru değil), alet kullanan tek canlılardır (yanlış-ahtapotlar bile alet kullanır!). En azından bir kez, karmaşık matematiksel hesaplamaları yapabilen tek canlılardık ancak bugün kimse birkaç dolara alınabilecek bir hesap makinesi ile yarışamaz. Birkaç yüzyıl boyunca yavaş ama amansız bir geri çekilmeye zorlandık, sonu görünmeyen ve birçok temel çıkarıma sahip bir geri çekilme. Örneğin, bir zamanlar bize özel bir alan olarak düşündüğümüz entelektüel karakteristiklerimizden bazılarının makineler tarafından giderek artan bir yetenekle taklit edilebilmesi ve üstün gelmesi gerçeğinin işaret ettiği nedir? Bugün, bir bilgisayar en iyi satranç şampiyonlarımızı yenebilir; her türlü bilgiyi neredeyse sınırsız miktarda ezberleyebilir; tahminler yapabilir; tercüme edebilir ve hatta müzik yaratabilir (çok iyi olmasa da). Genel olarak, yapay zekanın bu başarılarına karşılığımız hiçbirinin kendi içinde gerçek bir zeka göstermediğini söylemektir. Ancak eğer bu yönde ilerlemeye devam edersek ve bir gün kendi zekamızın özel ürünü olduğunu sandığımız her şeyin kopyalanabildiğini ve hatta bir makine tarafından geliştirilebildiğini görürsek, ona göre daha aşagıda olan konumumuzu kabul etmemiz gerekmez mi? Kısaca, zekayı diğer canlılarla farkımızın arasında bir duvar olarak kabul etmek mi daha akıllıca olur, yoksa zekanın tüm diğer hayvan ve bitki türleri ile ortak olan bir özellik olduğunu itiraf etmek mi?
Sayfa 117Kitabı okudu
