Merhaba dostlarım. Geceniz güzel olsun. Sanırım 60’lı yılların kitapları için çok kaliteli olduklarını söyleyecek ama aynı zamanda çevirilere de benim kadar takılacaksınızdır. Şimdi şöyle başlamak istiyorum, “The Case of the Angry Mourner” orijinaliyle yazılmış bu isim “KABUS” olarak mı çevrilmeliydi? Her seferinde şu durumla karşılaşıp bir türlü de aşamıyorum bu durumu yahu.
Kitabın hikayesini de anlatalım kısaca. 23 Ekim 2019’da Her Kombinezon İçini Göstermez kitabıyla tanıttığım yazarın, o kitabında bizleri mahrum ettiği Perry Mason karakterine kavuşuyoruz. Biraz Sherlock biraz Poirot tadı aldığımızı aktarmalıyım öncelikle.
Bir evde işlenen cinayetle başlıyoruz. Cinayetin şüphelisi bir kız ve annesi aslında. Ölen adam (Arthur Cushing) biraz kadın avcısı olduğu için bir intikam olarak gözüküyor aslında ama geçmiş dönemin yarısında cinayet romanlarında cinayetle suçlanan 100 kişinin 98 tanesinin katil olmadığını bildiğimiz için beklemiyordum zaten aslında. Ancak finalde ters köşe olduğumu belirtmezsem de haksızlık yapmış olurum. Kafaya taktım, yavaş yavaş bu adamın eserlerini bitireceğim. Hedef 39!
Hepimize mutlu geceler ve keyifli okumalar diliyorum. Gece uzun, okumaya devam edeceğiz bizlerde. Hepimize kolay gelsin, kendinize iyi bakın. Esen kalın efendim..