asdf fsd

asdf fsd
@talibuilmin
39 okur puanı
Ocak 2022 tarihinde katıldı
Batı'nın muharref Hıristiyanlığa tevcih ettiği tenkitleri kendi dinimiz için de geçerli sandık
Sayfa 176
Reklam
Bu kadar mı güzel anlatılır...
Din asırlardan beri yaşayan ve nesilleri huzura kavuştu ran, tecrübeden geçmiş bir inançlar manzumesi; sıcak, dost, köklü. Batı'nın dünyevi dediği kültür ise, hakimiyetini tahkim için düşman ülkelere ihraç ettiği sefil bir ideoloji. Taarruzun hedefi haçlı saferlerinden beri aynıdır; kılıçla kazanılamayan zaferi yalanla kazanmak.
Sayfa 176
Evet kitap da, kültür de bütün sevgililer gibi kıskanç, koparıyor insanı, realiteden koparıyor. Ama asıl realite onlar değil mi? Yahut realitenin kalan parçası. Her okuyan Don Kisot'laşır, yani gurur olur. feragat olur. Don Kisot istikbale taşan mazi. Hatta bazen tek başına hak ve hakikat. İnsanların zincire vurulmasına tahammülü yok. Don Kisot kanatlı, kertenkelelere gülünç gözükmesi bundan."
Sayfa 50 - Jurnal, 3.11.1965

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
II. Selim'den sonra Osmanlı Devleti'nin başına geçen III. Murad döneminde (1574-1595). Osmanlılar'la İspanyollar arasında bir barış antlaşması imzalandı. Padişah, bu anlaşmayı fırsat bilerek bütün dikkatini İran seferine yöneltti. İran seferinden sonra Avusturya seferi başladı. Dolayısıyla Endülüs müslümanlarıyla pek ilgilenemedi. Fransa, III. Mehmed döneminde (1595-1603) İspanya'ya karşı ortak bir hareket yapılmasını teklif etti. Fakat Osmanlı idaresi, hem eskisi kadar güçlü olmaması hem de tam bu sırada Celâlî isyanlarının patlak vermiş olması sebebiyle bu teklif karşısında müspet bir tavır takınamadı. Buna rağmen Endülüslüler, Osmanlı'yı kendilerini kurtaracak yegâne güç olarak görmeye devam ettiler.
Sayfa 181
Cezayir beylerbeyi Endülüs'e yardım gönderdi, ama yardımı götüren askerlerin başında bulunan Hüseyin isimli kişi, Endülüs'e vardığında, gönderiliş gayesini unutarak mal ve ganimet toplamaya yöneldi; bununla da yetinmeyip isyanın lideri Muhammed b. Ümeyye'nin öldürülmesi hadisesine karıştı. Bu gelişmeyle isyancılar arasına ikilik girdi ve güçleri zayıflamaya başladı. II. Selim, Kılıç Ali Paşa'dan Hüseyin isimli kişinin derhal yakalanarak cezalandırılmasını istedi ve 1570 senesinde Endülüslüler'e yeni bir ferman gönderip kendilerine gerekli yardımı yapacağı taahhüdünü yineledi. Fakat 1571 senesinde Osmanlı donanmasının Lepanto'da uğradığı mağlubiyet, padişahın uzun süredir yapacağını vaat ettiği yardımı gerçekleştirmesini imkânsız hale getirdi. Bu gelişme, Endülüslüler'in üç senedir devam ettirdikleri ve neticesi hakkında büyük umutlara kapıldıkları isyanın başarısızlıkla sonuçlanmasında da belirleyici bir faktör oldu.
Sayfa 180
Reklam
Reklam
340 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.