Gece saat on ikiyi on geçiyor.
Taksim’de saatin altında tramvayı bekliyorum.
Öyle olmasa, bu kadar ince eleyip sık dokumaya lüzum görmez;
vakit gece yarısını geçmişti, derdim.
Epey oluyor. Baharın bu soğuk günlerinde, şu devam eden kıştan
bir buz gibi gece, hatırıma geliyor. O zamanlar daha Camlı Köşk’ün camları ve hanende ilânlarının