236 syf.
9/10 puan verdi
Soru yığınına merhabaaaa!!
Günlerdir beni içine alan bir kitaba inceleme yazmak oldukça zor. Bu zorluğun sebebi kafamın içindeki yoğun düşünceler ve karmaşa. Belirtmemde fayda var ki ufak tefek spoiler (ne tiksinç bir kelime) olabilir. İncelememi uzun olduğu için biraz iki kısma ayırdım. İlk kısım yazar ve eserleri, Solaris filmleri ile ilgiliyken ikinci kısım ise benim
Solaris
SolarisStanislaw Lem · İletişim Yayınevi · 20181,143 okunma
76 syf.
·
Puan vermedi
Ah'lar Adres Sormaz..
Ahh Didem Ahh!! Yazma konusundaki özrümü görmüyorum , şiirlerini okudukça , bağlılık, bağımlılık gibi bir şey işte burada yazmaya zorluyor beni. ‘’Bir zamanlar kendimi Bulunmaz Hint kumaşı sanmıştım. Kaç metredir benim yokluğum? Benden daha çok var sanmıştım. Benim yokluğumdan dünyaya Bir elbise çıkar sanmıştım. Dünyanın çıplaklığına
Ah'lar Ağacı
Ah'lar AğacıDidem Madak · Metis Yayıncılık · 202121,3bin okunma
Reklam
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kıçına Tüy Takmak Seni Tavuk Yapmaz!
Tüketiyoruz; Tükettikçe TÜKENİYORUZ! Kendimden geriye, sizden ileriye, Tyler’dan sonsuza, Chuck Palahniuk’ten günümüze. Sistemi eleştiren sistemin yazarına, sistemin içinde çifte kavrulmuş benden, tersten sistemsiz bir inceleme. Dövüş Kulübü=Biz, Biz=Hiç Hiçlikte doğmuş, hiçliğe gidiyoruz. Durup bir bakıyoruz, gördüğümüz tek şey, koskoca bir
Dövüş Kulübü
Dövüş KulübüChuck Palahniuk · Ayrıntı Yayınları · 20205 okunma
232 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Etrafımızın sadece bize haz veren eşyalarla çevrili olması gerçekten de harika bir fikir değil mi? Derle, topla, rahatla tam da bu konu üzerine yazılmış bence çok güzel bir kitap. Sahip olduklarımızın ne kadarına gerçekten ihtiyacımız var? Ne kadarı bizi mutlu ediyor? Bize bunları sorgulatıyor yazar. Evimizi düzenlerken her bir nesneyi tek tek
Hayatı Sadeleştirmek İçin
Hayatı Sadeleştirmek İçinMarie Kondo (Konmari) · Epsilon Yayınları · 20151,036 okunma
84 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
İnanmak ve kandırılmak üzerine, çoğunluğu dialoglardan oluşan, tiyatroya uyarlamaya bihayli uygun, trajikomik bir hikâye. Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın güzel üslubuyla hızlıca okunması mümkün. Karşılıklı konuşmaların ahengi tam yerinde, dahası komik de. Kişilerin aksaanlarının birebir oturmuş olması, onları kolayca hayal etmemizi sağlıyor. Efsuncu Babanın etrafını saran muamma dolu gizem bulutu, okudukça tanıdık geliyor aslında. Halen günümüzde de, aklın ve inancın birbirine girift halde olamadığını görüyoruz. Ya ilmen kaslıyız yada itikaden fazla rehavet içindeyiz. O kadar suistimale maruz kalıyoruz ki, bu hikâyede olduğu gibi ağlancak halimize gülüyoruz. Oysa ki ihtiyacımız olan gerçek bilgi ve kaliteli eğitimin ta kendisi. Hem maddi hem de manevi dünyanın içinde yaşamaya mecbursak, ki öyleyiz, iki kısmı da içine alacak doğru bir dünyanın içinde olmamız gerekmez mi? Gerçi bireysel anlamda eğitim ve vicdanla bu işi çözemeyeceğini anlayan batı medeniyeti, işi sistemsel olarak çözmüşse de, o sistemi kuracak da insan. Hele halihazırda asırlardır kullanılmayı bekleyen kaynakların kıymetini bilmememiz anlaşılır gibi değil doğrusu. Ne diyelim, en iyisi mi gelin bizi kitaplar efsunlasın. İzin verin aklımızı da vicdanımımızı da ele geçirsinler. Bize sadece onların kötülüğü dokunsun, sadece onların, tabi ki varsa...
Efsuncu Baba
Efsuncu Baba · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20187,5bin okunma
58 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
Diderot gibi çok sevdiğim bir yazara ait son kitabı da büyük bir iştahla yiyip bitirdim desem çok mu abartmış olurum bilemedim ama benim biricik ‘Kuzenimin’ tabiriyle söylersek: “Kanka biraz daha bana bunu okutursan Ateist olcaz heee,” şeklindeki cümleye çok gülsem de katılmadım da değil hani. Gerçekten de sorgulamaları, yermeleri hatta nadiren de olsa övmeleri çok yerinde birisi. Böyle birinin kalemini okumak az da olsa kafamı dağıtmama da yaradığı için vazgeçilmezlerim arasına koyuyorum kendisini. Kitabımızın basımı Ekim 1963 yılına ait. Yani tam 55 yıllık bir eser. Tabi kondisyonu akla geldiği gibi kötü değil. Yazarın bu eseri çevirmen İsa Öztürk’ün çevirisinden daha kısa sürede yazdığını söylersem şaşırır mısınız? Evet, sadece 3 günde yazdığı bir eserden bahsediyorum. Yazarın bunu yazma amacına da değinelim mi? Tam olarak ihtiyacımız olan konular. Düşünmesi bizden. Bağnazlığa karşı savaş. Dinci geçinenlerin ne kadar riyakâr olduklarını yüzlerine vuran ve yazıldıktan sonra 7 Temmuz 1746’da da Jansenist mahkemesi tarafından yakılmıştır. Eh biz biraz rahiplerden bahsettik ama son 2 yılda yaşanılan ve Hoca Kılıklıların yaptıklarına bakarsak oldukça da geçerliliğini koruyan bir eser olduğunu da söylemek mümkündür zannımca. Son hikayesiyle de bizlere gülümsemekle veda ettiren bu yazarımızın elimdeki tüm kitaplarını da bitirmiş bulunuyoruz. Keyifli okumalar, mutlu günler dilerim..
Filozofça Düşünceler
Filozofça DüşüncelerDenis Diderot · Çan Yayınları · 196374 okunma
Reklam
148 öğeden 121 ile 130 arasındakiler gösteriliyor.