"Uyanmanı bir yıl boyunca beraber bekledik Kumru. Benden çok o bekledi. Çocuk hastanede yaşıyor gibiydi... Öyle sandım. Belli ki yanlış anlamışım..." dedi babam
tereddütle,
"Her neyse, ben yalnızca baban olarak bu ilişkiyi desteklediğimi ve çok doğru bir seçim yaptığını ekleyecektim
Beni yalnızca baban olarak değil, arkadaşın olarak da gör. Sana çocukluğunu tekrar veremem, geçmişi geri getiremem, seni elinden tutup okula götüremem. Sana boyunun yetişmediği mutfak tezgahında güzel bir yemek hazırlayamam artık. Senin üç yaşında yanında olamam Kumru, beş yaşında yanında olamam, on yaşına dönüp
saçlarını okşayamam ama şimdi, tam şu an buradayım, yanındayım kızım. Bir daha asla yalnız kalmayacaksın. Sana söz veriyorum. İIk hedefim de seni arkadaşlarından daha
çok tanımak olacak." dedi gözyaşları içinde gülümseyerek.
Onunla aynı haldeydim. Gözlerim dolu, dudak kenarlarım yukarıya dönüktü. Şimdi içimde bir şeyler gerçekten de iyileşiyordu işte. Şimdi eski Kumru gerçekten de geri dönüyordu işte, hem de eski yaralarının bile iyileşmek üzere olduğunu hissederek...
"Yarın fizik tedavilerin için bir merkeze gideceğiz, tedavilerine başlayacağız." dedi babam,
"Sonra seni o çok hayal ettiğin sahnede dans ederken izleyeceğiz." Babamı gözlerindeki parıltı kalbime işlemişti.