İrvın Yalom'un "Nietzsche Ağladığında" kitabını okuduktan sonra hem yazara hem kitaba aşırı derecede hayran olmuş ve kendisini seven herkesin bu muhteşem psikolog ve psikanalist Yalom'u okumaya davet etmiştim.
Gündüz Vassaf ile ilk tanışma kitabım "Cehenneme Övgü" Türklerin İrvın Yalom'u olarak gördüm ve Türk olmasından gurur
Merhaba. Bu kitabı Süleyman Ateş'in "Gerçek Din Bu" adlı kitabıyla beraber okudum. Ateş, genel olarak Dursun'un istemeyeceği kadar akılcı bir yaklaşım içerisinde. Ama bununla birlikte birçok kişiye nazaran da aykırı bir düşünce yapısına sahip. Miracı, recm cezasını, peygambere atfedilen mucizeleri vs.. kabul etmiyor. Bunların aksine
Bu kitap yazarın 1983-1984 yılları arasında hapishanede yaşadıkları ve gözlemlerinden
yola çıkarak yazdığı anı türünde olduğundan dolayı öncelikle yazarın hayatına kısaca bir bakmak gerekiyor.
Osman Şahin 3 Mart 1940 tarihinde Mersin'in bir köyünde dünyaya gelmiş. Bu köy bir Yörük köyüymüş ve bundan dolayı ilerleyen zamanlarda yazacağı
. . .
ŞİİR-MİİR
K/aralamalar
(Not: Mükerrer kayıtlar, sâir hata ve düzenlemeler bir ara yapılacaktır inşallah, diyelim... Bu hususta okurlardan özür dileriz...)
Vakıf serisinin öncesini anlatan iki kitaptan ilki olan Vakıf Kurulurken'i de okuduk bitti. 1988 yılında yayımlanmış olan kitap, Vakıf kurulmadan önceki sürece dair bizi bir hayli aydınlatıyor. Önce kısaca konudan sonra da fikirlerimden bahsetmek istiyorum. Çünkü kitabı okurken Altın Kitaplar baskısı ile karşılaştırmalı bir okuma yaptım ve bu
Kadı Abdulcebbar köklü reddiye geleneğinin önemli temsilcilerinden derya deniz bir abimiz. Kendisi İslam dışında diğer dinler ve mezhepler hakkında da oldukça bilgili. Bununla beraber tarih bilgisi ve rivayetler üzerinden yaptığı temellendirmeler de fikri yetkinliğini gösteriyor. Kitabın birçok yerinde bunu görüyorsunuz. Bugün din eleştirmeye
✏Bir kitap düşünün. Hem tarihi bu kadar masalsı bir şekilde anlatsın hem acaba daha ne gelebilir ne olabilir dediğiniz an farklı bir zeka oyununa farklı bir maceraya yöneltip keşke bende o zamanda yaşayıp olaylara tanıklık edebilseydim dedirtsin hemde ne zaman başlayıp ne zaman bitirdiğinizi farkettirmesin. İşte Semerkant böyle bir eser. Okuyup
Meral kocasını hüzünlü gözlerle kapıda karşıladı.
Meral:
-Nerede kaldın Süleyman? Merak ettim.
Adam hiddetle ve sinkaflı sözler eşliğinde,
Süleyman:
-Sana ne be kadın. Sana hesap mı vereceğim.
Dedikten sonra bitkin bir halde olan karısına sert bir tokat nakşetmişti. Tokatın etkisiyle Meral duvara çarpmış sonrasında yere