Bazı düşünceleriminizin kendimize has olduğunu başka insanlarda bulunmayacağını düşünebiliriz kimi zaman. Fakat yazar, öyle bir ruhsal çözümleme üstadı ki karanlık kalmış tüm duygu ve düşünceleri, psikologların eline su dökemeyecek cinste, üstelik bunu romanlaştırarak yapabilmiş. Baş karakter C.'nin zihninin hiç yorulmadan düşünceden düşünceye atlayışı, dış dünyayla iç dünyayı birbirine karıştırarak hangisinin dış dünya hangisinin iç dünya olduğu hususunda okuyucu biraz zorlayabilir. Bu roman serbest çağrışım örneği olan "Tutunamayanlar"la büyük ölçüde benzeşmektedir. Mutsuz bir çocukluk maalesef insanın tüm hayatına yansıyor ve önüne çıkan insanlar da bu eksikliği gideremiyor. İnsanın sadece kendi hayatını mahvetmekle kalmıyor, kişinin temasta kaldığı insanların hayatını da olumsuz etki bırakıyor. Geniş tablodan bakıldığından mutsuz çocukluk, mutsuz toplum diyebiliriz. Baş karakterin tamamlanamama hissini bastırmak için bir çok anının, insanın, kendininin katili olduğunu düşünmekteyim.