Kraliçe sırtlan, çenesi bir bufalonun kemiklerini kırabilecek kadar kuvvetli olduğu halde, yetişkin bir insana tek başına saldırmaya cesaret edemiyordu. İlkel beynindeki bir şey ona, keskin dişleri ve pençeleri olmasa da bir insanın korkulması gereken bir canavar olduğunu söylüyordu.
Sayfa 9 - Final Kültür Sanat Yayınları
Domuzlar... Onlar herkese aittiler ama bir o kadar da sahipsizdiler aslında.
Sayfa 16 - Final Kültür Sanat Yayınları
Ölümün gelişini görmemesi işleri kolaylaştıracaktı. Belki de yeterince isterse, acıyla kıvranmaya başlamadan önce ruhunun bedenini terk etmesini sağlayabilirdi.
Sayfa 19 - Final Kültür Sanat Yayınları
Sadece istatiksel açıdan doğru olsa da, birlikten kuvvet doğardı.
Sayfa 44 - Final Kültür Sanat Yayınları
Bugün artık para vardı. Ve insanın ihtiyacı olmadığı halde yine de gerekli zannettiği bir sürü şey...
Sayfa 46 - Final Kültür Sanat Yayınları
Hayat, birçok oyuncunun bulunduğu ama her takımın ancak tek gol attığı bir futbol maçı gibiydi.
Sayfa 82 - Final Kültür Sanat Yayınları
Pantolonunun cebinden ufak, yuvarlak bir şey çıkardı. Yerel pazardan alınmış ucuz bir aynaydı bu. Bir tarafı cam olan aynanın, diğer tarafında Belçika Kralı l. Baudouin' in bir portresi bulunuyordu. Ne ironik bir durum, değil mi? Bir Afrikalı, yüzünü görmek için aynayı kaldırıp baktığında, diğerleri de bir başka kıtada muazzam bir lüks içinde yaşayan, solgun renkli hükümdarlarının suretini görüyordu.
Sayfa 107 - Final Kültür Sanat Yayınları
Derler ki bir insanın ikizini kaybetmesi, kendi bedeninin yarısını kaybetmesi gibidir. O halde tek yumurta ikizini kaybetmek, kendini kaybetmek gibi bir şey olmalıydı. Ama öyle olmuyordu işte. İçinizde acıyı hissetmeye yetecek bir yer canlı kalıyordu. Böylece nefret duymadığınız anlarda acı duyuyordunuz.
Sayfa 114 - Final Kültür Sanat Yayınları
Belki aşk ve güven mutlaka birlikte var olan kavramlar değildi.
Sayfa 130 - Final Kültür Sanat Yayınları
Ne de olsa beyaz adam her zaman daha üstündü. Bu, en az yazılı tarih kadar eski bir gerçekti.
Sayfa 157 - Final Kültür Sanat Yayınları
Gün, çoktan yıldızları örtecek kadar aydınlanmıştı.
Sayfa 159 - Final Kültür Sanat Yayınları
Senden ne çalabilir ki? İyi bir kalp ve keskin bir zekadan başka hiçbir şeyin yok.
Sayfa 166 - Final Kültür Sanat Yayınları
Ama aşkta, savaşta ve elmas kaçakçılığında her şey mubahtı.
Sayfa 206 - Final Kültür Sanat Yayınları
Bütün işlerini yapacak makineleri varken, Avrupalılar neden bu kadar çok hizmetçiye ihtiyaç duyuyorlardı ki?
Sayfa 211 - Final Kültür Sanat Yayınları