Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
273 syf.
·
Puan vermedi
·
24 günde okudu
Zübük, 1961 yılında Aziz Nesinin yazdığı 1980 yılında sinemaya uyarlanan toplum eleştirisini çok güzel şekilde işlemiş güncelliğini hala koruyan bir başyapıttır desek abartmış olmayız. TDK sözlüklerinde kayıtlı olmayan "Zübük" kelimesi Aziz Nesin'in kullandığına göre "Kendi çıkarları için her yolu mübah sayan, namussuz,
Zübük
ZübükAziz Nesin · Adam Yayınları · 20006,2bin okunma
147 syf.
6/10 puan verdi
İlk Fakir Baykurt deneyimimdi fakat Çehov,Marquez gibi yazarların anlatım dillerine daha aşina olduğumdan mı bilmem anlatımı çok basit geldi. Tanıdık bir hikaye aslında, bu konular üzerine dönem söyleşileri ve kitapları bol bol okuyup dinlemişizdir lakin bir türlü kitabın içine giremedim. Sosyokültürel anlamda biraz sarsa da olayların üzerinden çok hızlı geçmesi duyguları harekete geçirmek için yetersizdi. Hikaye güzel ama anlatımı çok yalındı ,beklentilerimin altında kaldı maalesef.
Eşekli Kütüphaneci
Eşekli KütüphaneciFakir Baykurt · Literatür Yayınları · 20109,5bin okunma
Reklam
256 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
BEN MERYEM Ben Meryem kitabının yorumuyla sizlerleyim. Meryem'in hayatı belki sizlere tanıdık gelebilir. "Neden mi?" böyle diyorum. Gelin de Meryem'den bahsedeyim; sırf kız çocuğu olarak dünyaya geldi diye babası yüzüne hiç bakmadı ve utanç duydu. Sırf annesi erkek çocuk doğuramadı diye dışlandı ve anne sevgisinden mahrum
Ben Meryem
Ben MeryemAlişan Kapaklıkaya · Yediveren Yayınları · 2023165 okunma
"Alo." dedi Araz, "Kusura bakmayın, uyandırdım mı?" diye sordu kendince alaycı bir tavrla. "Siz kimsiniz?" dedi kadın, sesi endişeli geliyordu, "Bu saatte beni neden on yedi kez aradınız?" Sesi artık öfkeliydi. "Ben Araz Kayalar." diye tanıttı kendini, "Uraz'ın ağabeyi, isim tanıdık geldi mi?" Telefon yüzüne kapanırken Araz kaşları çatılarak Murat'a döndü. Kadın Uraz'ın adını duyunca telefonu Araz'ın yüzüne kapatmıştı.
129 syf.
·
Puan vermedi
·
14 saatte okudu
DİKKAT! Bu kitap taze ayrılık içerir.
Merhabalar, Bugün bir ayrılık kitabından bahsedeceğiz. Kitap ana karakterimizin büyük aşkından ayrılmasıyla başlıyor. Ondan sonra bir kadının ayrılık acısını yazarak atma sürecini izliyoruz. Bu akış bana o kadar tanıdık ki. Ben de zamanında atlatmak için böyle mektuplar yazmıştım. Tek fark ben bu kadar fazla yazmadım ama benim mektuplarımda bile o büyük unutmanın adım adım izleri görünebiliyor. O yüzden çok tanıdık ve çok gerçek geldi bana anlatılanlar. Büyük aşkını unutma çabasının gelgitlerini. Bi çok özleyip bi seni dövesim var Osman modunu. En sonunda da artık ben huzura kavuştum tüm yaşananlar için teşekkür ederim diyebilmeyi yazmış yazar. Büyük bir ayrılığın altından nasıl kalkılır anlatmış. Tavsiye de ederim yazarak bazı duyguları anlayıp atlatmayı. Başarılı bir regülasyon yöntemi oluyor. Edebi anlamda başarılı mı gerçekten bilemedim. Okuyan herkes çok övmüş. Basit anlatımlı kolay okunabilen bir kitap ama buna edebi kalite denir mi emin olamıyorum. Eğer taze bir aşk acısı sürecinden geçmiyorsanız keyifle okunabilecek bir kitap ancak bazı şeyler fazla tazeyse yaklaşmayın derim. Kitabın gerçekliği tetikleyici olabilir. Keyifli okumalar Not: Kitaba bugün başlayıp bugün bitirdim(benim gibi kitaplarla bi süre zaman geçirmeyi günlere yaymayı seven biri olarak bu çok büyük bir şey) , çerezlik mis gibi aktı gitti
Bu Hikaye Senden Uzun Osman
Bu Hikaye Senden Uzun OsmanAylin Balboa · İletişim Yayıncılık · 20224,031 okunma
KENDİM KADAR
#Bazen kendimizi yargılama konusunda kendimizi yargıladığımız için bile kendimizi yargılarız! Tanıdık geldi mi?#
Reklam
karanfil
(16 Haziran 2004) Ayça okulunun kapısından koşarak çıkarken etrafına göz gezdirdi. Tanıdık hiçbir yüz görmemenin verdiği üzüntüyle omuzları çökmüştü. Bugün annesi de babası da onu okuldan almaya gelmemişlerdi. Bu çok sık yaşanan bir durum değildi. Sadece annesinin ve babasının işi olduğu zamanlar olan bir durumdu. Babası muhtemelen daha işten
104 syf.
·
Puan vermedi
Adını çokça duyduğum hatta temasını kısmen bildiğim bu kitabı sonunda okuyabildim. "Herkes eşit olmalı" fikrinden yola çıkarak siyaseti, dini ve bir çok konuyu harmanlayan yazarımız insanların sorunlarını, değişmeyen insanı fabl türünde hayvanlar üzerinden anlatmış. Çok iyi de başarmış. Köşk çiftliğinde yaşayan hayvanlar bilge domuzun rüyasını dinlerler. Onun ölümünden sonra ne zaman isyan olacak sorusu akıllarını kurcalarken beklenmedik bir anda isyan çıkar ve insanlar çiftlikten atılır. Hayvanlar artık çiftliğe sahip olmuştur. Herkes eşittir artık. Zaman geçtikçe herkes eşit, bazıları daha eşit görüşünde olan domuzlar yönetimi ele alır. Kendi aralarında bile anlaşamayınca Cumhuriyet adı altında Napolyon adlı domuzun eline kalır. Düşünemeyen diğer hayvanlar ise her şeyi olduğu gibi kabul eder. Eskisinden zor bir yaşamları vardır ama bunu göremezler. Tanıdık geldi mi? Yazıldığı yılları düşününce hala değişen bir şey yok. Hepte böyle olacak gibi dünya düzeni. İnsanın evrene fayda verdiği ne zaman görülmüş ki? Hep yok etmeye odaklıyız. Beni düşündürdü. Gerçekten güzel ve kesinlikle okunmayı hak eden bir kitap. İnsanları, düşünemeyen insanları kandırmak ne kolay. Günümüzde baktığımızda din yolu ile nasıl kullanıldığımızı görmek zor olmasa gerek.
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021245,6bin okunma
Zahmetsiz kazancın ve menfaatin iğrenç olup olmadığıysa başlı başına bir sorun. Burada bunun tahliline girişecek değilim. Bende de fena hâlde kazanma isteği olduğu için, salona girdiğimde bütün o hırs, isterseniz hırsın iğrençliği deyin, gayet makul, hatta tanıdık geldi. İnsanların merasimi bir yana bırakıp birbirine teklifsiz davranabilmesi harika bir şey. Kendi kendini kandırmanın âlemi var mı? Ne gereksiz, ne beyhude bir çaba!
352 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
DEB Üzerine
Dağınıklık, erteleme, söz kesme, dinleyememe, yerinde duramama, 10 yıldır yaşadığın evde kolunu bacağını çarpma, ilgiyi sürdürememe, iç huzursuzluk, tembel, iradesiz, maymun iştahlı olma… Tanıdık geldi mi? DEB ihtimali üzerinde durulabilir mi? Yazarın kendisine ve üç çocuğuna DEB teşhisi konulmuş. Her ne kadar genetik alt yapısı olsa da, beyin doğumdan sonra şekillenen bir şey ve stresiniz yetiştirme şekliniz bunu iyi veya kötü yönde etkileyebilir. Eğer kendinizde veya çocuklarınıza DEB teşhisi konmuşsa veya benim gibi şüpheleniyorsanız rehber niteliğinde bir kitap.
Dağınık Zihinler
Dağınık ZihinlerGabor Mate · Hep Kitap · 2022279 okunma
Reklam
Tanıdık geldi mi size de..?
"" Eğer bu dünyada bir yerlerde, insanlar çocukları bombalıyorsa, bunu bilmeye gerek yoktu. O dünya zaten yanmış çocuk eti kokardı.. Eğer bir yerlerde, başka çocuklar açlıktan geberip gidiyorsa, bunu da bilmeye gerek yoktu. O dünyanın zaten açlıktan nefesi kokardı... ""
Sayfa 121 - DKKitabı okudu
Çok tanıdık geldi...
Halkın en kutsal bildiği şeylerle, doğrularıyla, içtenliğiyle, coşkun duygularıyla oynamaya başladılar; her şeyini, her şeyini paraya dünya hakimiyetine çevirdiler. Bu öğreti deccallık değil de nedir? Tanrıtanımazlığa götürmez mi insanlığı bu? Tanrı tanımazlık onlardan, Roma katolikliğinden çıktı işte! Oradan başladı Tanrıtanımazlık: insanlar nasıl inanabilirlerdi onlara? Onlara duyulan nefretten doğmuştur Tanrıtanımazlık. Onların yalanlarının, Din adamlarının güçsüzlüğünün eseridir Tanrıtanımazlık! Yevgeni Pavloviç'in çok yerinde söylediği gibi biz de inanmayanlar köklerini yitirmiş bir kesimdir yalnızca... Orada, Avrupa'da halkın büyük çoğunluğu önce cahillikten, yalan dolandan inanmamaya başlamış, şimdi ise fanatizmden kiliseye ve hristiyanlığa olan nefretinden inanmıyor..
Sayfa 689 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
88 syf.
·
Puan vermedi
Günümüz en büyük sorunlarından birisi teknoloji değil mi? Özellikle çocuklar üzerindeki etkisi oldukça büyük. İşte kitabımızda Hayri’nin kendi halinde bir çocuk iken arkadaşında tanıştığı tablet ile hayatında oluşan değişikliklerden bahsediliyor. Kendisi de tabletle oynamaya başlayınca hem huyu hemde karakteri değişiyor. Sanal oyuna gittikçe kendini kaptıran Hayri rüyalarında bile görmeye başlar. Sonrasında ailesi ve öğretmeninin desteği ile terapi alır. Hikaye çok tanıdık geldi dimi? Bazen ben kızımda da aynı sahneleri yaşıyorum. Ne kadar engel olmaya çalışsakta bir yerde ipin ucu kaçıyor. Teknoloji ile çocukların ne hale gelebileceğini onları nasıl etkileyeceğini anlatan bir hikaye. Her çocuk eminim ki kendisine ders çıkarır. Tabi ebeveynlerinde bu konuda tutarlı davranmaları gerekiyor. Yol gösterici, öğretici kısa bir hikaye tavsiye ederim.
Sanoc
SanocMehmet Teber · Çok Çocuk Kitap · 202320 okunma
MÜTHİŞ BİR TREN Kıraathanenin camları önüne oturmuşlardı. İki arkadaştılar. Nargilelerinin marpuçlarını emerek susuyorlardı. Zayıf olan, lülenin ateşini nargilenin kehribar ağızlığıyla düzeltti. Bir-iki nefes daha çekti. Marpucu sardı. Nargileyi önünden itti. Bu, yüzü karanlık, karışık bir adamdı. Kalın kaşları vardı. Bu kaşların altında
HAVUZ BAŞI Beyazıt Havuzu'nun kenarındaki kanepelerden birine oturmuş sizi bekliyorum. Yaşını almış bir adamın yirmi yaşındaki çocuk kederlerini, sevinçlerini yaşaması ne demektir, diye düşünüyorum: Belki, bir geç olma hadisesi. Belki de bir çeşit hazları, kederleri, çocuklukları uzatma temayülü. Ama bu uzayan yaz, kışın gelmeyeceğine alamet
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.