336 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
57 günde okudu
Demir Ökçe, kapitalizm ve proletarya çekişmesinin, bir Devrimci eşi gözünden aktarıldığı sağlam bir roman. Jack London’ın hayatını okuduğunuzda nelerden, nasıl etkilendiğinin az çok ayırdına varabiliyorsunuz, hayatıyla paralellik taşır. İşçi sınıfının bir üyesi olarak çalışan ve ökçenin ağırlığını hisseden bir kişiden bu derece etkileyici bir
Demir Ökçe
Demir ÖkçeJack London · İş Bankası Kültür Yayınları · 201914,9bin okunma
656 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Dikkat Spoiler !!  Ervan Morwan, Kongo’da babasının eski dostu bir generalin cenaze törenine katılıyor. Burada bayağı üst yönetimden insanla görüşüyorlar, yeni generallik seçimleri oluyor vs derken konu burada noktalanıyor ve bu sefer tarzından farklı olarak önce bir hikaye verip sonradan başlamış. Başka bir yazardan size tanıdık geldi mi ?  İlk
Lontano
LontanoJean-Christophe Grangé · Doğan Kitap · 20163,991 okunma
Reklam
270 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
İlk olarak şunu belirtmek isterim ki, sahne tanıdık bir efsane ile başlar. Battalgazi filmlerinde alışık olduğumuz. kapının önündeki kılıcı çekme sahnesi. Aynen burda da Kral Arthur meşhur Excalibur'u saplandığı kayadan çıkarır ve o zaman İngiliz halkı anlar ki seçilmiş kutsal kişi o'dur. Çocukluk döneminden son zamanlarına kadar güzel bir hayal gücü ile anlatılmış iyi bir eser. Başka bir lordun eşine aşık olan Arthur'u da burda tanıyacaksınız çok ilginç hikayelerde mevcut...
Adaletin Keskin Kılıcı - Kral Arthur
Adaletin Keskin Kılıcı - Kral ArthurN. Barış İdil · Etkin Yayınevi · 200562 okunma
116 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
-Az miktarda spoiler içerebilir- Kitap 4 bölümden oluşuyor, her bölümde 4 hikaye var. Her bölüm yazarın aynı isimli şiirinden bir alıntıyla başlıyor. Hatta bu şiir Mabel Matiz tarafından da çok güzel yorumlanmış, insanın içine işliyor. Kitaba ara verdiğinizde ya da bitirdiğinizde dinlemenizi tavsiye ederim, hikayelerin etkisini daha da kalıcı kılıyor. Hatta şu an yorumu yaparken dinliyorum. Hikayelerin konularına bakınca, kadınlara, erkeklere, ensest mağdurlarına, eşcinsellere, aşıklara ve aklıma gelmeyecek hayatın her kesiminde karşılaşabileceğimiz olaylara yer verilmiş. Kitap, elinize aldığınızda bir oturuşta bitireceğiniz akıcılıkta olmasına rağmen ne yazık ki anlatılan hikayelerin içeriği size dayak yemiş hissi verdirtebiliyor, o an sadece sayfaya bakakalıyorsunuz, hatta bazen yanlış mı anladım diyerek bir kaç satır geriye dönüp üzerinden geçtiğiniz cümleler oluyor. Kitapta hoşuma giden bir diğer husus ise; bazı davranışlar o kadar tanıdık ki o sahne hemen gözlerinizin önüne geliyor, hoşunuza gitmeyen bir konu konuşulduğunda camdan dışarı bakmak ya da ben bir çay suyu koyayım diyerek ortamı terk etmek, yemeğin tadının tuzunun o an en önemli mevzuymuş gibi dile getirilmesi vs. duygu aktarımları çok gerçekçi ve de ruha dokunur şekildeydi, en azından benim için öyleydi. Bazı hikayelerden sonra ve kitabı bitirip kapağını kapattığımda bir süre düşündüm, düşündüklerim ruhuma ağır geldi ve içimden ben en iyisi bir çay suyu koyayım diyerek kitabı rafa kaldırdım. Kısacası tavsiye ederim.
Peruk Gibi Hüzünlü
Peruk Gibi HüzünlüYalçın Tosun · Yapı Kredi Yayınları · 2018860 okunma
508 syf.
9/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Kitap otobiyografi tarzında yazılmış, Hababam Sınıfı'yla bizi güldüren Rıfat Ilgaz'ın hayatı bildiğiniz hapishane ve verem arasında geçmiş diyebiliriz. Çok sıkıntı ve yokluk çekmiş ama yazmaktan hiçbir zaman vazgeçmemiş. Bazı zamanlar kendisine kızmadım da değil aslında, bazen bir şeyden bahsedilmez ve siz okumak istersiniz ama olmadığını görünce de sinir olursunuz ya öyle bir şeydi yaşadığım. Kim bilir belki de içinde fırtınalar koptuğu halde paylaşmaktan yana değildir. Ben etkilenerek okudum, dili çok yalın ve de içtendi. Tanıdık yazarlarla olan ilişkilerini okumak da beni ayrıca mutlu etti. Kitap bittikten sonra şunu fark ettim, onca sayfa okursunuz ama birkaç kelime aklınızda kalır, akılda kalmaktan çok nasıl desem sizi etkiler, mesela benim için de komiktir ama 'portakal' öyle oldu. Yerken hiç anlamlandırmadığım portakal artık benim için bu kitapla özdeşmiş olacak. Çok yerde geçmedi aslında 2 yerde vardı, bir kızı doğduğunda hastaneye götürebilmek için yana yakıla düşünüp dert ettiği ve şansın gülüp eline para geçmesiyle götürdüğü an bir de verem için hastanede yatarken eşinin kendine getirdiği sahne. Eşi gittikten sonra benim kendisine faydamdan çok zararım olmuşken nasıl boğazımdan geçer bu portakallar demişti ki, ben bile o satırlarda yutkundum, sanki boğazıma takıldı o an. Benim için güzel bir yolculuk oldu, keyifle okudum.
Sarı Yazma
Sarı YazmaRıfat Ilgaz · Çınar Yayınları · 2017628 okunma
448 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabın kilit bölümleri, zorlama olmasaydı ve mantığıma ters düşmeseydi, tadından yenmezdi, ama yinede çok eğlenceli ve güzel bir kitaptı haksızlık etmeyeyim :)) Doğa kızımız bir iç mimar, aile işinde çalışmak yerine kendini göstereceğini düşündüğü ünlü Korkut Kardeşlerin şirketinde çalışmak istiyor, ilk gün Yağız Korkut ile olan tanışması ve
Huysuz ve Ruhsuz
Huysuz ve RuhsuzNehir Erdem · Müptela Yayınları · 2019773 okunma
Reklam
104 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.