250 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Poyraz kendi halinde, sessiz, denizi seven bir üniversite öğrencisidir. Kendine ait bir bankta hergün gün batımını seyretmeyi sever. En yakın arkadaşı üniversiteden Olcay’dır. Olcay’ın doğum günü için gittikleri mekandan sonra gözlerini evinde açar ve aynasında da bir yazı bulur. “Aşk nedir?” Geceye, kendisine platonik aşkla bağlı olan Zeynep’le gitmiştir ama gerisini hatırlamaz. O gecenin sabahında ise siyah zarfı olan gizemli bir mektup alır. Bu sırada da okulda diğer sınıflardan Sinem “Aşk nedir?” konulu bir seminer vermektedir. İşte bu soru üzerine daha pek çok soru içeren siyah zarflı mektuplar gelmeye başlar. İlk başlarda pek umursamasa da artık göndereni bulmalıdır. Kitap aşk konusu üzerinde duran, sevgiyi ve aşkı sorgulayan, hafif bir gizemle devam edip, son bölümlerde farklı, ters köşe yapan bir roman. Sevgiyi ve aşkı irdeleyip, sorgulamalara sebep olacak diyaloglarla, aşkın felsefi tanımının yanında, duygusal anlamlarıyla da tartışmaya sunularak açıklanmış. Kitabın adından da anlaşılacağı üzere, aşkın teorisi üzerinde duran akıcı bir roman. Türü sevenlere tavsiyemdir. #AşkınTeorisi ^ ^ #alıntı Sevmeyi iyi bilene aşkı öğretemezsiniz. ^ Sevmeyi unuttu insan aşkı buldu. ^ Herkese göre değeri, anlamı ve tanımı değişen sözde duygu. ^ ^ @theseusyayinevi @perseusyayinevi @hkkelikara @askinteorisi #bloghemsire
Aşkın Teorisi
Aşkın TeorisiHakkı Elikara · Perseus Yayınevi · 202213 okunma
416 syf.
·
Not rated
Mutluluk Hakkında Birkaç Fikir
Bu kitabı okumamış olanlara önererek ve bu yazının zaten kitabı okumuş olanlar için yazıldığını belirterek başlayayım çünkü bu yazı, kitaba dair küçük bir özet, beğendiğim kısımlara yeniden bir göz gezdirme ve yanlış bulduğum kısımlara dair farklı bir bakış açısı sunma şeklinde ilerleyecek. Ayrıca muhtemelen biraz uzun olacak. Bazı noktalarda
Akış: Mutluluk Bilimi
Akış: Mutluluk BilimiMihaly Csikszentmihalyi · Buzdağı Yayınevi · 2017927 okunma
Reklam
339 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Cemil Meriç'in Tanzimat'tan beri yanlış anlaşılan Batılılaşmayı kendince eleştirdiği kendini en iyi ifade ettiğini düşündüğü deneme türünde yazmış olduğu kitap. Yalnızca şu tespiti için dahi okunmaya değer: "Obskürantizm heyulâsı yok edilmedikçe, herhangi bir diriliş hayaline kapılmak çılgınlık." Kitapta bir tanımı verilmemiş olan obskürantizm kısaca şu: Bilmesinlercilik, Karanlıkçılık ya da Obskürantizm, hakikatin toplumun bazı sınıf ve kesimlerince bilinmesinin kasıtlı olarak önlenmesidir. Genellikle muhafazakâr eğilimli kanaat önderleri ve politikacılar tarafından savunulur.
Bu Ülke
Bu ÜlkeCemil Meriç · İletişim Yayınları · 201821.1k okunma
246 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 21 days
Adınla çağır beni..
Kişilere göre ''Aşk''ın tanımı olduğuna inanırım. Hayatında Aşk'ı hiç tatmamış bir insanın, tatmış olduğunu ''düşünen'' bir insanın, gerçekten ''tatmış'' olan bir insanın, Aşk'a bakışının, yorumunun farklı farklı olduğunu düşünürüm. Her biri, durduğu yerden gördüğüne göre yorumlar. Bir de buna ''öğrenilenler'' eklendiğinde, bakış ona göre şekillenir. Ve hepsi, en doğrusunu bildiği kanısındadır. Cinsiyetin, milliyetin, dilin, dinin, ırkın, Aşk'la uzaktan yakından ilgisi olmadığını düşünüyorum. Hepsinin üzerinde; illâ bir kutsiyet yüklenecekse, hepsinden kutsal olduğuna inanıyorum. Çünkü Aşk, her ne kadar iki insan arasında olan bir duygu gibi gözükse de, kendini bulma arayışıdır, yine, bana göre.. Bu bağlamda, kitabın, adını da aldığı pasaj, kitabın can alıcı noktasıdır: * ''..''Adınla çağır beni, ben de seni benimkiyle,'' dedi ki hayatım boyunca böyle bir şeyi hiç yapmamıştım ve kendi adımı sanki onun adıymış gibi söyler söylemez, hayatımda daha önce hiç paylaşmadığım ve sonrasında da paylaşmayacağım bir diyara götürdü beni bu.'' (Sayfa: 136) * Şimdiye değin okuduğum, alışılmış Aşk anlatılarının hepsinden daha etkileyici, derinden sarsan bir kitap oldu benim için. Unutulmayacaklar arasında.. Filmini, kitap sonrası izlemek de, güzel olacak..
Adınla Çağır Beni
Adınla Çağır BeniAndré Aciman · Sel Yayınları · 20203,421 okunma
120 syf.
7/10 puan verdi
ELEŞTİRMEN ARİSTOTELES
Eski Yunan edebiyatı serüvenimde en son okuduğum eser oldu. İyi ki de en sona kalmış. Bütün edebi ürünlerin değerlendirmesi gibi olmuş. Eser her ne kadar şiir üstüne yazılmış poetika olsa da. Eskinin tiyatrosu ve destanları da şiir şeklinde yazıldığı için komple bir edebiyatı kapsamış. Ve bu edebiyat ürünleri üzerine Aristoteles, günümüz dizi ve film eleştirmenleri gibi övgülerini ve eleştirilerini dizmiş. Özellikle dönemine damga vuran Tragedyalara çokça atıfta bulunmuş. Okuduğum Aristoteles eserlerinden yola çıkarak Aristoteles'in tanımlamalarına hayran kaldım. Aristoteles tam bir tanımlama makinesi... Aristoteles'e bir kelime verin ve bu kelimeyi tanımlamasını isteyin. En pürüzsüz ve en anlaşılır tanımı size verecektir. Eger Aristoteles'in Poetika'sını anlayarak okumak istiyorsanız. Öncelikle Yunan edebiyatındaki önemli Tragedya ve Komedya eserlerine hakim olmanızda fayda var Okuyacaklar için şimdiden iyi okumalar dilerim...
Poetika
PoetikaAristoteles · Can Yayınları · 20073,823 okunma
391 syf.
·
Not rated
Zemheri
Bir romanı gerçek yapan nedir? Ya da şöyle sormalıyım bir romanın hayal mi gerçek mi olduğunu nereden anlarız? Bu romanda ikisini de anlayamayız. Gerçek mi, hayal mi, oyun mu yoksa bir kurgu mu? Hepsi birbirine geçmiş. Postmodern roman örneğini ülkemizde en güzel şekilde işleyen önemli bir roman. İçerisinde Peyami Safa'dan İsmet Özel'e kadar her türlü karakterin girdiği, Meşrutiyet öncesine oradan 17 Ağustos depremine kadar uzanan kafa karıştırıcı bir roman. +Herkes okumalı? -Evet. +Peki herkes anlayabilir mi? -Hayır. Romanı okurken sizler de fark edeceksiniz ki Türk tarihi hakkında bilmediğiniz yüzlerce şey var. Bir bakmışısınız Orhon Abideleri'nden, "Türk milleti öleceksin." nidaları yükselirken bir bakmışsınız Freud'un rüya tanımı devreye girmiş. Bu roman okumadan anlaşılmaz ama okuyarak da anlaşılmaz.
Zemheri Kuyusu
Zemheri KuyusuMetin Savaş · Ötüken Neşriyat · 201991 okunma
Reklam
520 syf.
·
Not rated
·
Read in 12 days
Masumiyet Müzesi
Masumiyet Müzesi // Orhan Pamuk Bu kitap gerçek mi yoksa sanal gerçeklik mi? Kitabı okurken aklımda olan tek soru buydu. Ve benim için sanırım cevabı sanal gerçeklik. Kitabın konusu Füsun ile Kemal arasındaki "imkansız" aşk. Ama bu aşk bana samimi gelmedi. Paul İle Virgin'in aşkı bile daha samimiydi. Şimdi Orhan Pamuk 'u
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202241.4k okunma
432 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 11 days
Jane Austen bu romanında 19. yüzyılın İngiltere'sinde geçen soylu kesimden gelen ailelerin yaşamlarını anlatıyor. Orta sınıf bir aile olan Bennet ailesinin evlenme yaşı gelen kızları nasiplerini aramaktadırlar. Ancak bu öyle kolay bir iş değildir çünkü iyi bir durumda olmalarına rağmen zenginler zenginlerle, fakirler fakirlerle birlikte
Aşk ve Gurur
Aşk ve GururJane Austen · Martı Yayınları · 201776k okunma
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.