Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bir müddet etrafı izleyerek yürüdüler. Alper düşünüyordu. Son günlerde hissettikleri ve yaşadıkları ile Huzur'da olan biten arasındaki benzerlikleri fark ettikçe romandan sadece bir ödev çıkarmadığını, epeyce etkilendiğini içten içe kabul ediyordu. Böylece, son zamanlarda dolaştığı her yerde Tanpınar'ın adımlarını takip ettiğini, şehrin her köşesinde onun hayaleti ile karşılaştığını hissediyordu. Bunları Sedef'e de anlattı. Sedef, "Ya artık benim de okumam şart Huzur'u," dedi, "baksana tanışmamıza o vesile oldu, şimdi onun yazarının yaşadığı yerlerde geziyoruz, o kitaptaki insanlar gibi dolaşıyoruz diyorsun... Bunlar rastlantı olamaz, ben inanırım böyle şeylere..." Alper güldü. O tüm bunların sadece bir tesadüf olduğunu ya da bilinçaltının devrede olduğunu düşünüyordu. Yine de, Huzur'u okuduktan sonra doğup büyüdüğü İstanbul'a bakışı değişmiş, bir bilinç kazanmaya başlamıştı. "Bazı sanatçılar yaşadıkları şehre şehir de onlara ruhunu katıyor sanki... Böylece birlikte sonsuza kadar var oluyorlar," dedi Alper.
Sayfa 98 - Sözler: Ne imiş söyle aşkın tılsımı?Kitabı okudu
415 syf.
9/10 puan verdi
Huzur... 15 yıldan fazla bir zaman önce okudum ve şimdi yeniden. Ahmet hocamız demişti ki Huzur'u okumadan mezun olan bir edebiyatçı olamaz. Şimdi postmodern bir ro an okuyormuşum gibi hissettim bu hissi kitabın son bölümünde Mümtaz'ın Suat'ı gördüğü sahnelerde daha yoğun hissettim. Her bölüm Mütazın başkaları üzerindeki psikolojik sürecini anlatıyor. Suat bölümü de pisikolojik süreci yansıtması açısından çok değerliydi. Mümtaz baba ve annesini kaybeder. Babası gözleri önünde evlerindeki ağacın altına gömülür çok zaman geçmeden annesi de ölür ve Ihsan'ın yayına getirilir. Ihsan onun yol göstericisi ve hocası olur. Tarih, musiki, edebiyat Ihsan'ın kattıklarıdır. Bir nevi Ahmet Hamdi'nin hocası Yahya Kemal Beyatlı'dır. Nuran aşık olduğu ve kavuşamadığı kadındır. Suat da Nuran'ı seven onları ayıran bir engeldir. Suat'ın kendini aştığı ipteki görüntüsünü unutamaz, Suat ölür ama Mümtaz'da ölmez. Rüyalarında,düşüncesinde ve yanı başındadır ölmemişçesine. ölüler ve diriler karışır, zaman birbirine girer, gerçek ve hayaller düğüm olur...
Huzur
HuzurAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 201916,3bin okunma
Reklam
415 syf.
·
Puan vermedi
Herkese merhabalar, uzun bir aradan sonra yeni bir kitap ile karşınızdayım. Ahmet Hamdi Tanpınar'dan okuduğum ikinci kitaptı, Huzur. Ve ilk okuduğum kitabı olan Mahur Beste'ye göre çok daha fazla etkilendiğim ve kitabın atmosferine kendimi daha fazla kaptırdığım bir süreç oldu desem yerindedir. Bu kitapla birlikte Ahmet Hamdi
Huzur
HuzurAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 201916,3bin okunma
Fakat Suat, İhsan'ın hangi fikrini doğru bulmuştu. "İnsan, bütün kainattan mesuldür." Evet, buydu. Suat, "doğru, fakat budalaca. Daha doğrusu ilk bakışta doğru fikrini veriyor." diyordu. Biraz sonra da itiraz ediyordu; bu onun tabiatıydı. Bir an evvel beğendiğine muhakkak hücum edecekti. "Zavallı insanlık! Hangi mesuliyet fikri? James Joyce' in M. Bloom'u gibi, kendi korkularımızın üstüne oturmuş, felsefe ve şiir yapıyoruz."
Sayfa 343 - DÖRDÜNCÜ BÖLÜM: MÜMTAZKitabı okudu
Hiç mi bir politikacımız şunu okumadı acaba? s. 246-250
- Aynı vakıanın iki yüzü. Biz bir taraftan bir medeniyet ve kültür buhranı içindeyiz; diğer taraftan bir iktisadi reforma ihtiyacımız var. İş hayatına açılmamız lazım. Bunların birini öbürüne tercih edecek vaziyette değiliz. Buna hakkımız da yok. İnsan birdir. Çalıştıkça ve bir şey yarattıkça kendisini bulur, iş mesuliyeti, mesuliyet düşüncesi
Sayfa 246 - ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: SUATKitabı okudu
1901 yılında doğan Tanpınar, gençlik yıllarında Yahya Kemal ve Ahmet Haşim'in talebesi ve dostu olmuş, Batı edebiyatından Paul Valery ile Mareel Proust'u kendisine üstad olarak seçmiştir. Bu yazarlar edebiyatta güzellik ve mükemmeliyete ön planda yer verirler. Ahmet Haşim ile Yahya Kemal, Türkiye'de Paul Valery ile Marcel Proust Fransa'da edebiyatın politik ve sosyal gayelerin emrinde bir propaganda vasıtası olmasına karşı çıkmışlardır. Onlara göre edebiyat, tıpkı resim ve musiki gibi "güzel sanat"tır.
Sayfa 5 - TANPIN AR HAKKINDA BİRKAÇ SÖZKitabı okudu
Reklam
Bir an evvel beğendiğine muhakkak hücum edecekti. "Zavallı insanlık! Hangi mesuliyet fikri? James Joyce'in M. Bloom'u gibi, kendi korkularımızın üstüne oturmuş, felsefe ve şiir yapıyoruz."
Sayfa 362Kitabı okudu
Fakat Suat, İhsan'ın hangi fikrini doğru bulmuştu. "İnsan, bütün kâinattan mesuldür." Evet, buydu.Suat, "doğru, fakat budalaca. Daha doğrusu ilk bakışta doğru fikrini veriyor." diyordu. Biraz sonra da itiraz ediyordu; bu onun tabiatıydı. Bir an evvel beğendiğine muhakkak hücum edecekti. "Zavallı insanlık! Hangi mesuliyet fikri? James Joyce'in M. Bloom'u gibi, kendi korkularımızın üstüne oturmuş, felsefe ve şiir yapıyoruz."
Sayfa 343Kitabı okudu
192 syf.
7/10 puan verdi
Gönül eğlendirmeyle başlayıp aşık olunan bir aşkın hikayesi Swann'ın Bir Aşkı. Hikaye ve kurgusu itibariyle aman aman bir kitap olduğunu söyleyemem. Bunun gibi onlarca kitap okumuşsunuzdur. Ancak betimlemeler, kitaptaki cümleler hikayeyi bambaşka bir yere taşıyor. Swann'ın yaşadığı krizleri, içindeki sevgisinin artması, azalması, her şey o kadar detaylı bir şekilde anlatılmış ki insan okurken bu duyguları nasıl bu kadar iyi anlatabilirsin diye Proust'a sormak istiyor. Çünkü bazıları çok tanıdık. Mesela Swann'ın Odette ile buluşma yerine gidip Odette orda olmayınca yaşadığı sancılar, aklındaki senaryolar, içinde yangınlar koparken dışarıya yansıtmamaya çalışmasındaki çabaları... Aynı zamanda Ahmet Hamdi Tanpınar'ın etkilendiği yazarlardar biri olarak geçiyor Proust, okurken benzerlikler görülüyor gerçekten. Mesela Proust bir senfonideki 'cümlecik' ten sayfalarca bahsediyor, aynı şekilde Tanpınar da Huzur romanında farahfeza makamından sayfalarca bahsediyordu. Bu açıdan okumak da benim için anlamlıydı. Klasik roman sevdalısıysanız Proust'u kesinlikle okumalısınız. Tam olarak edebi sanatı yaşatıyor kendisi.
Swann’ın Bir Aşkı
Swann’ın Bir AşkıMarcel Proust · Yapı Kredi Yayınları · 2020201 okunma
“Tanpınar Huzur'u bir müzik formuna göre düzenlemeye çalışmış. Bölümlerin her biri belli bir duygunun, bir ruh halinin egemen olduğu “movement»lar gibi kullanılmış. Ukalâca bir kesinlik iddiası gütmeden diyebiliriz ki birinci bölüm sıkıntılı, ikincisi neşeli, üçüncüsü melankolik, dördüncüsü çok sıkıntılı. Bununla da yetinmiyor Tanpınar; göstermeye çalışacağım gibi, büyük bir titizlikle her bir bölümü belli temalar etrafında kuruyor ve birtakım motiflerle destekliyor. Dikkat edilirse birinci bölümde savaş tema'sı ile temsil edilen toplumsal sorun ile ikinci ve üçüncü bölümlerde işlenen estetizm, dördüncü bölümde bir değerler çatışması halinde karşılaştırılıyor. Başka şekilde söylersek, romanın sonunda Mümtaz'ın bunalımına yol açan değerler çatışması romanın yapısına da yansıyor. Huzur'a bütünlük kazandıran biraz da bu temaların ve motiflerin ele almış biçiminin, yapıyı bir müzik formuna yaklaştırması.”
Reklam
Okuma Listem
DÜNYA EDEBİYATI 📚 *HOMEROS İlyada Destanı ✓ Odysseia Destanı ✓ *DANTE ALİGHİERİ Yeni Dünya✓ İlahi Komedya✓
415 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 günde okudu
Ahmet Hamdi Tanpınar
Ahmet Hamdi Tanpınar
'ın
Huzur
Huzur
romanı,
Muhyiddin İbn Arabi
Muhyiddin İbn Arabi
ve
Henri Bergson
Henri Bergson
'un felsefi görüşlerini yansıtan önemli bir eserdir. Romanda, Mümtaz ve Nuran'ın ilişkisi, İbni Arabi'nin "vahdet-i vücûd" (varlık birliği) ve Bergson'un "süre" (içsel zaman) kuramlarını yansıtır. Aşk, varlık, zaman, sanat ve ruh gibi temaları derinlemesine
Huzur
HuzurAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 201916,3bin okunma
415 syf.
·
Puan vermedi
Huzur
Çok küçük yaşta, önce babasını çok geçmeden annesini kaybeden "Mümtaz" akrabası olan "İhsan" ve ailesiyle birlikte yaşamaya başlar. İhsan ve ailesi Mümtaz' a yeni bir aile olmuş ve onun yaralarını sarmasına yardımcı olmuşlardır. Mümtaz' ın içinde asla dolmayan bir boşluk vardır ve bu huzur dan başkası değildir. Mümtaz hayatı boyunca huzuru arar. Huzuru aradığı yolculukta Nuran' la tanışır ve yaşadıkları aşk onun içinde ki boşlukları doldurmasına yardımcı olurken her aşkta olduğu gibi kaybetme korkusunu da beraberinde getirir. Romanda Mümtaz, Nuran, Suat ve İhsan'ın iç dünyaları ve başından gelenler işlenirken 1938 ve 1944 arası dönemin İstanbul'u ve Türkiyesi keskin bir dille ele alınır. "Huzur" romanı çok naif, keskin, ve öngörülü bir dili olan Ahmet Hamdi Tanpınar' ın eşsiz eserlerinden biridir. Her insanın içinde olan boşlukları dolduran cümleleri ile çok ayrı bir dünyalara tanık olacağınız harika bir eser.
Huzur
HuzurAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 201916,3bin okunma
"Zavallı insanlık?... James Joyce'in M. Bloom'u gibi, kendi korkularımızın üstüne oturmuş, felsefe ve şiir yapıyoruz."
140 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.