"Tek gerçek yolculuk,tek gençlik pınarı, yeni manzaralara gitmek değil, başka gözlere sahip olmak, evreni bir başkasının gözünden, başka yüz kişinin gözünden görmek, onların her birinin olduğu, her birinin gördüğü yüz evreni görmektir."
Her birimizin dünyayı değiştirebileceğine inanıyorum. Teslim olmamak, doğru bildiğinden şaşmamak, değerlerini çiğnetmemek koşuluyla. Yoksa olup bitenin suç ortağı oluruz.
Kurallara uyum sağlayan kişi düşünmekten kaçınır. Çerçeve içinde kalarak akıl yürütürsen, herkesin daha önce düşünmüş olduklarından başka çözüm yolu asla bulamazsın. Çerçeve dışına çıkmak gerekir..
"Kadınlara bağışlanmış bir şey var. Tanrıların bir lütfu. Bu onları öyle ayrıcalıklı varlıklar yapıyor ki bu tür gereksiz şeyler için mücadele etme ihtiyacı hissetmiyorlar.. "
...
"İnsan, bir can, bir yaşam yaratabildiğinde, onu kendi içinde taşıyıp sonra da bütün evrene sunabildiğinde ,bir hisse senedinin borsada kazanacağı değer için heyecanlanabileceğine gerçekten inanıyor musun ?"
...
" Biz erkekler , bilinç dışımızın en derinlerinde ,yaşamı taşıma ve yaratma yetersizliğimizden dolayı örselenmişiz.Eminim ki çoğumuzda pek yaygın görülen bu meslekî tutku ,bu eksikliği telafi etme ,bu tür bir yaşamsal boşluğu doldurma yönündeki çözülmemiş ihtiyaçtan gelir."
...
"Buna inanmak için bürodaki yönetici kadroların konuşmalarını dikkatle dinlemek yeter. Bilirsin , kullandığımız söz dağarcığı asla tesadüf ürünü değildir. Az çok ruhumuzun aynasıdır... O yöneticileri iyi dinle ,hamileliğe ve doğurmaya bağlı metaforları sıklıkla işitirsin . Güç bir proje için , çok sancılıydı, ya da beklenenden erken olan bir şey için ,prematüre denmez mi ? Ya da başarısız olduğunda ,proje doğmadan öldü denmez mi ? Başlangıçta umut vadeden bir program hayal kırıklığı yarattığında ,Dağ fare doğurdu ,denir. Bir projenin başarısı büyük ölçüde bir kişiye dayanıyorsa o kişiye gebe kılınmıştır.