#okudumbitti
#JerzyKosinski
#BoyalıKuş
#238Sayfa
#KasımAyı10cuKitap
"Ağır bir mezar kapağı gibi dünya başıma kapanıyordu sanki."
2. Dünya savaşı konulu birçok kitap okudum, her okuduğum kitapla birlikte savaşın en acımasız yönüne tanıklık ettim dediğiniz halde henüz Boyalı Kuş kitabını okumadıysanız kesinlikle okumalısınız diyorum. Evet çizgili pijamalı çocuk, bülbül ilk aklıma gelenler olabilirdi şayet boyalı kuşu okumasaydım. O kitaplarda okuduklarınızı on misliyle çarpın desem anca ifade edebilirim hislerimi.
"Böylesine bir yaratıcı gücün, nereden geldiğini sorardım kendime. Neden köylüler yaratıcı güçten bu kadar yoksundular? Neden değişik bir saç rengi, bir göz rengi bazı insanlara büyük üstünlük sağlıyordu?"
Yer yer okurken 'bu kadar da olmaz diyecek' arada bir midenizin bulandığını hissedeceksiniz. Bazen kızacak, öfkelenecek ve bazen de sorguladığı bazı şeylerden rahatsızlık duyacaksınız. Ancak yaşananları göz önüne alınca insan 'ben de olsam sorgularım, hatta günümüz dünyasında da sorguluyorum " demekten de kendini alamıyor.
" Kötülüğü bilerek, zevklenerek yapmak gerekliydi. Nerfet, açgözlülük, intikam, işkence ve kıyıcılık için yaratılmış olanlar, kötülükle yaptıkları anlaşmadan kazançlı çıkıyorlardı"
" Tanrı, bütün olayların üstünde olduğuna göre, bu köylüler neden dinleri, papazları ve kiliseleri için korkuyorlardı"
" En çok çalışan, en çok yorulan Tanrı bile kullarını böyle bir tehlikeyle karşı karşıya bırakmazdı"