Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yaşamın neredeyse bütün acilarindan Tanrı nin değil de insanların sorumlu olduklarını anladığın günden sonra , bu acılara bir daha razı olmayacaksın
Sayfa 208Kitabı okudu
Doğa Olaylarının İnançlara Etkisi
Öte yandan, doğanın bereketli olduğu, mevsimlerin sene içerisinde aynı kaldığı ya da çok az farklılık gösterdiği yerlerde insanoğlu doğanın akışını büyüyle değiştirmeye ya da kendi isteklerine uydurmaya ne ihtiyaç duyacak ne de bunu arzulayacaktır. Çünkü insan büyüyü, tıpkı dua etmek ve adak adamak gibi, yalnızca sahip olmadıklarını elde etmek için yapar; eğer hâlihazırda her istediğine sahipse neden kendini zahmete soksun ki? İnsanoğlu bolluk ve zenginlik içindeyken değil, ihtiyaç ve darlığa düştüğün zaman yüzünü büyü ve dine çevirir. Bu yüzden, ebedi bir yazın yaşandığı, suyun, sıcağın ve güneşin hiç eksik olmadığı, ağaçların her zaman yeşil olduğu, meyvelerin her zaman dalları süslediği, suların balıklarla ve ormanların hayvanlarla dolup taştığı tropik bölgelerde yağmurun yağması, güneşin açması, yenilebilir hayvan ve bitkilerin çoğalması için yapılan törenlere çoğu zaman gerek yoktur ya da bu törenler önemsizdir. Örneğin, hatırladığım kadarıyla, Brezilya'nın zengin ormanlarında yaşayan yerliler arasında bu törenlere dair ya çok az şey duyarız ya da hiçbir şey duymayız. Kısacık yaz mevsiminin yerini değişken bir sonbahara, serin bir ilkbahara ve sert bir kışa bıraktığı ülkelerde durum bunun tam aksidir. Bu ülkelerde insanoğlu cimri bir doğadan gelip geçen ve istikrarsız nimetleri kapmak için elinden geleni yapmaya mecbur kalır. Bu nedenle buralarda büyünün yaşamsal ihtiyaçları tedarik etmeyi hedefleyen dalının büyük ölçüde gelişmesi beklenebilir.
Sayfa 331-332
Reklam
Sonsuzluk Fikrinin Psikolojik Altyapısı ve Sena'nın Ölmez Tavsiyeleri
İnsanın bu sonsuz evrendeki değer ve yeri düşünülecek olursa, bu gururun ve övünmenin ne kadar gülünç olduğunu anlamakta güçlük çekilmez. Ruh hastalıklarının işaretlerinden biri de, olamıyacak şeyleri istemektir. Aristote'nun dediği gibi, ölmezlik isteği de, olamıyacak bir şeyi istemek demektir. İnsanın doğuşunu sağlayan nedenler kadar da
Sayfa 115-117, Sonuç.
Soru ve cevabı (ÖNEMLİ!)
"Madem para kazanmak için para gerekmiyor, okullar da mali özgürlüğe kavuşmanın yolunu öğretmiyor, peki o zaman ne gerekiyor?" diye soranlar çok olur. Buna yanıt olarak şöyle derim: Düşlemek gerekiyor, kararlılık, hızla öğrenme isteği, Tanrı'nın verdiği nimetleri kullanma yeteneği ve gelirini NAKIT AKISI Olçüm Ceyreği'nin hangi diliminden sağlamak gerektiğini bilmek gerekiyor.
Sayfa 21 - Alfa KitapKitabı okudu
her şeye geçerken bakacaksın, hiçbir yerde durmayacaksın. Yalnız Tanrı'nın geçici olmadığını düşün. Önem bakışında olsun, bakılan şeyde değil.
"Yaşamın neredeyse bütün acılarından Tanrı'nın değil de insanların sorumlu olduklarını anladığın günden sonra, bu acılara bir daha razı olmayacaksın."
Sayfa 208 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Son olarak, İslamda, Tanrı'nın yaşama bakışı ne denli kapsayıcı olursa olsun, eşitçi de değil. Gerçekten Kuran, din ayrımı yapıp, insanları Müslümanlar ve kafirler (yani Tanrıya inanmayanlar) diye ikiye ayırır; "Siz en üstün topluluksunuz" deyip, Arapları öne alarak ırk ayrımı yapar; nimetleri Tanrı'nın bölüştürdüğünü söyleyip zengin ve yoksul ayrımına gider; durumlarını bir parça düzeltmeye çabalamış da olsa, köle ve efendi ayrımını sürdürür; ve son olarak, erkeği kadına üstün tutarak, cins ayrımı yapar. Böylece, İsa'nın "hepimiz gökteki Babamızın evlatlarıyız, yani hepimiz kardeşiz" sözünde dile gelen evrensellik, İslamda yoktur; ve tersi ne denli söylenirse söylensin, İslam eşitçi bir din değildir. Ve, neresinden bakılırsa bakılsın, Arap damgalıdır! Muhammed de, nitelikleri ve zayıflıklarıyla tipik, bir Araptır.
... Kitaplar vardır, ruhun varlığına inandırmak ister. Kimileri, bundan umut kestirmek. Kiminde Tanrı'nın varlığı kanıtlanır; Kiminde varılamaz bu sonuca. Kimileri yalnız ve yalnız özel kitaplıklara girebilir. Kimileri göklere çıkarılmıştır En ünlü eleştirmenlerce. ...
Sayfa 23 - Can YayınlarıKitabı okudu
"Yaşamın neredeyse bütün acılarından Tanrı'nın değil de insanların sorumlu olduklarını anladığın günden sonra, bu acılara bir daha razı olmayacaksın."
Sayfa 208Kitabı okudu
İnsanların kendisine ibadet etmesinden Tanrı'nın sağladığı çıkarı merak edenler, zihinlerini eski çok tanrıcı tasavvurlardan kurtaramamıştır. Zihinlerindeki o tanrılar insanların arzularıyla yarışır, açgözlülüklerinden hep daha fazlasını ister, kin tuttuklarından ve intikam almak istemelerinden dolayı nimetleri engeller, bütün varlığı yalnızca kendilerine münhasır kılmak ve evrensel otoriteyi hegemonyasına almak için savaşlar çıkarırlar. İşte bu tanrılar insani duygular ve temayüller taşır, birtakım nefsani dürtüler ve arzularla hareket eder.
117 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.