Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sevgili kitap dostlarım, D & R' daki 5 TL kampanyasını gözlerimle görmek için Forum İstanbul mağazasına gittim ve hayal kırıklığına uğradım. dr.com.tr/Kataloglar_/Bu-... adresindeki kitaplardan Forum İstanbul mağazasında maalesef yoktu. Öylesine indirimli gibi 3-5 kitap konulmuştu. Geçen yıllardaki gibi 5 TL
Bu güzel metaforların şifresini kendi başına çöz; derinlemesine düşün onlar hakkında. Bu yüzden hikayeler üzerinden konuşuyorum. Onlar üzerinden hiç kimse konuşmamıştı. Niçin ben bu küçük hikayeler üzerinden konuşuyorum? -sadece nasıl düşüneceğine dair sana birkaç ipucu vermek için. Bunlar bu hikayeler üzerine yapılan yorumlar değiller; ben bir
Reklam
9. BÖLÜM SONSUZ SABIR Bir zamanlar cennet meyvesini işitmiş olan bir kadın vardı. Ona tamah etti. Adına Sabar diyeceğimiz bir dervişe sordu, “Bu meyveyi nasıl bulabilirim ki böylece mevcut bilgiye erebileyim? “Sana verebileceğim en iyi tavsiye benimle çalışman olur,” dedi derviş. “Fakat böyle yapmazsan, kararlı bir şekilde ve bazen yerinde
Ne acıdır ki Allah, Yehova, Tanrı - ona ne ad verdiğiniz önemli değil- günümüzde yaşamıyordu, çünkü yaşıyor olsaydı bizler hala Cennet'te olurduk. O ise, ön kararlar, son kararlar, yargıtay, danıştay, içtihat, müdafaa, temyiz, tashih karar derken, gırtlağına kadar hukukla boğuşuyor olurdu Adem ve Havva'yı Cennet'ten kovduruşunu haklı göstermek için. Ne de olsa yasalarda yazılı olmayan keyfi bir kuralı çiğnemişti onlar: İyi ile Kötü'yü ayırt eden Bilgi Ağacı'nın meyvesini yemeyeceksin. Peki Bu meyvenin tadılmasını istemiyordu da neden söz konusu ağacı Cennet'in duvarları dışında bırakacağına tam ortasına dikmişti?
Sayfa 114 - Can Sanat Yayınları 48. baskı Mart 2017Kitabı okudu
... laboratuvarlardaki insanların da mitleri vardır. En ünlü mitleri, Bilgi Ağacı ve Cennet Bahçesi efsanelerinden, üstelik utanmadan izinsiz alıntılar yaparak, ... Bu mite göre Isaac Newton bir gün bir elma ağacının altında otururken kafasına olgun bir elma düşer. Newton neden elmanın dümdüz yere düştüğünü merak eder, neden yana ya da yukarı değil? Bu merakı onu Newton mekaniğinin kanunlarını ve yerçekimini keşfetmeye götürecektir. Newton’ın hikayesi Bilgi Ağacı mitini tersine çevirir. Cennet Bahçesi’ndeki yılan insanları günaha teşvik ederek tanrının gazabını üzerine çeker. ... Hikaye Newton’ın kafasına bir elmanın düşmesiyle başlıyor olsa da sonuçta elma kendi isteğiyle düşmüyor. Cennetin Bahçesi mitinde insanlar merak ettikleri için cezalandırılır. Tanrı onları Cennet’ten kovar. Woolsthorpe Bahçesi mitindeyse bırakın cezalandırılmayı, insanlık merak sayesinde evreni daha iyi kavrayıp daha da güçlenerek teknolojik cennete bir adım daha yaklaşır. Dünyanın her köşesinde sayısız öğretmen, Newton mitini merak uyandırmak için anlatır; yeterince bilgilenirsek, burada, dünyada bir cennet yaratabileceğimizi anlatmaya çalışırlar. Öyle ki tanrı da Newton mitindeki yerini alır: Tanrı Newton’ın ta kendisidir.
470 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
GİRİŞ İnternet devletlerin ve şirketlerin hayatından daha öteye giderek bireylerin dünyasını şekillendirme etkisini sürdürmektedir. Toplumsal hayatın bütün kurumları da pozitif ve negatif bir değerlendirme ile bu etkinin altında hızlı değişim yaşadığı ve Friedman’ın “Küreselleşme 3.0” (2010:20) olarak adlandırdığı bu sürecin hangi boyutlarda
Dünya Düzdür
Dünya DüzdürThomas L. Friedman · Boyner Yayınları · 200654 okunma
Reklam
Adem ile Havva’nın cennetten kovuluşu.. Nede olsa yasalarda yazılı olmayan keyfi bir kuralı çiğnemişti onlar;İyi ile kötüyü ayırt eden Bilgi Ağacı’nın meyvesini yemeyeceksin.Peki bu meyvenin tadılmasını istemiyordu da neden söz konusu ağacı Cennet’in duvarları dışında bırakacağına tam ortasına dikmişti??? Mari, bir avukat olarak o çifti savunacak olsa hiç kuşkusuz Tanrı’yı idari ihmalle suçlardı;çünkü ağacı yanlış yere diktiği yetmiyormuş gibi,çevresine uyarı levhaları ve bariyerler koymamış,en basit güvenlik önlemleri bile almamış,böylece herkezi tehlikeyle karşı karşıya bırakmış. Oysa Tanrı çok farklı bir yol izlemiş,keyfi bir kural koymuş,sonra insanoğlunu bu kuralı çiğnemeye ikna edecek bir yol bulmuştu,sırf ceza kavramını icat edebilmek için.Adem ile Havva’nın kusursuz bir yaşamdan sıkılacaklarını çok iyi biliyordu,er yada geç onun sabrını denemeye kalkacaklardı.Resmen tuzak kurmuştu,belki kendisi de;yani Herşeye Kadir Tanrı,herşeyin kusursuzca sürüp gitmesinden sıkılmıştı.Eğer Havva yasak meyveyi tatmasaydı,son bir kaç milyar yıl boyunca ilginç hiçbir olay meydana gelmeyecekti..
Sayfa 114 - CanKitabı okudu
Her kitap turnesinde insanlar bana, uçakta acil çıkış kapısının önündeki koltuğa oturduklarında, uçuş boyunca o kapıyı açmamak için nasıl mücadele verdiklerini anlattılar.Uçaktaki hava dışarı boşalır, oksijen maskeleri düşer, çığlık çığlığa bir kaos baş gösterir ve "İmdat ! İmdat !" , acil durum inişi. Her şey bu kadar nettir. O kapı beni açın diye yalvarır adeta. Danimarkalı Filozof Soren Kierkegaard korkuyu, bu sizi yok edecek olsa bile özgür olduğunuzu ispatlamak için yapmanız gereken şeyin bilgisi olarak tanımlıyor. Buna örnek olarak Cennet Bahçesi'nde Tanrı kendisine Bilgi Ağacı'nı gösterip, "Bu ağacın meyvesini yeme" diyene kadar mutlu ve halinden memnun yaşayan Adem'i gösteriyor. Adem o andan itibaren özgür değildir. Bu onu mahvedecek olsa bile özgürlüğünü ispatlamak için ihlal edebileceği, ihlal etmesi gereken bir kural vardır. Kierkegaard bir şeyi yapmamız yasaklandığı anda, bu şeyi yapacağımızı söylüyor. Bu kaçınılmazdır.
Tanrı bu topraklara güzel bir bahçe verdi. Verimli topraklarında çok güzel kokulu ve meyveli ağaçlar yetiştirdi, ve tüm bunların tam ortasında da Hayat Ağacı duruyordu, Vakur, yüksek ve ölümsüzlük veren meyveleriyle, altın meyveleriyle, Onun yakınında ölümümüz, Bilgi Ağacı vardı, iyilik bilgisi vardı onda ama kötülük düşünenler tarafından da kutsal sayılırdı.
Sayfa 79 - Pegasus
256 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.