bir bahar günü, kül rengi gökyüzü altında, rüzgar sokaklarda geçen yıldan kalma üç-beş eski yaprağı sürüklerken, kenar mahallelerde dolaşsam seninle; günlerden de pazar olsa.
Öyleyse - diye direniyorlar - bir anıştırma olmasın? Sözgelimi ölümü simgeleyen? Ya da bir tehlikeyi? Ya da akıp giden yılları? Hiçbiri değil sayın baylar, yalnızca bir damla, ama merdivenlerden yukarı çıkıyor.
Ya da daha incelikli bir biçimde düşleri, özlemleri mi vurgulamak istiyor? Mutluluğun bulunduğu sanılan, özlenen uzak ülkeleri mi? Şiirsel bir şey mi kısacası? Değil, kesinlikle değil.
Ya da, dünyanın en ucundaki, asla ulaşamayacağımız en uzak yerleri mi? Hayır, değil diyorum size, bir şaka değil, çifte anlamlar yok ne yazık ki söylenebilecek, geceleri merdivenlerden çıkan bir su damlasının söz konusu olduğu. Şıp, şıp diye basamaktan basamağa. Korkunun nedeni bu ya.