Striptiz, fahişelik gibi Hıristiyanlığın hiçbir zaman ezip, yok edemediği tamamen pagan kökenli kutsal bir danstır. Pagia Striptiz yapan kadın bir tanrıçadır. Striptizi büyüleyici kılan aşkınlık duygusunun nedeni kadının her şeyi kendine saklayıp kimseye bir şey vermemesidir. Baudrillard
Adalet tanrıçası: Adı "koymak", "yerleştirmek", "oturtmak" anlamına gelen bir kökten türetilmiştir. Yunan mitolojisinde Themis tanrıçadır. Zeus'un Metis'ten sonraki ikinci karısıdır. Aynı zamanda kahin olan Themis tanrısal yasadır, onun karşıtı insansal yasa ise Nomos Nemesis'tir. Themis Olympos'ta yaşar ve tanrıların toplantılarına başkanlık ederdi. Bir elinde kılıç, diğer elinde terazi vardır ve gözleri kapalıdır. Themis'in Roma mitolojisindeki karşılığı Justitia'dır. Justi- tia'nın sol elindeki terazi adaleti ve bunun dengeli bir şekilde dağıtılmasını, sağ elindeki iki ucu keskin kılıç ise adaletin verdiği cezaların gücünü ve caydırıcılığını temsil etmektedir. Gözlerindeki bağ ise tarafsızlığı simgeler. "Adaletin gözü kördür" sözünün buradan geldiği düşünülmektedir.
Reklam
Hiyerarşik sistemle başlayan kadının içine alındığı statü çözümlenmeden, ne devlet ne de dayandığı sınıflı toplum yapıları izah edilebilir. En temel yanılgılardan da bu nedenle kurtulunamaz. Kadın bir cins olarak değil, bir insan olarak doğal toplumdan koparılıp en kapsamlı köleliğe mahkum edilmektedir. Tüm diğer kölelikler kadın köleliğine bağlı olarak gelişmektedir.Dolayısıyla kadın köleliği çözümlenmeden diğer kölelikler çözümlenemez. Kadın köleliği aşılmadan diğer kölelikler aşılamaz. Doğal toplumun bilge kadını ana tanrıça kültünü binlerce yıl yaşamıştır. Her zaman yüceltilen değer ana tanrıçadır. O zaman en uzun süreli ve kapsamlı toplum kültürü nasıl bastırıldı ve günümüzün süslü püslü kafes bülbülüne dönüştürüldü? Erkekler bu bülbüle bayılabilirler, ama o bir tutsaktır. En uzun süreli ve derinlikli bu tutsaklık aşılmadan, hiçbir toplumsal sistem eşitlik ve özgürlükten bahsedemez.Kadının özgürlük ve eşitlik düzeyinin toplumun bu yönlü düzeyini belirlediği yargısı doğrudur. Daha doğru dürüst bir kadın tarihi yazılmamıştır. Kadının hiçbir sosyal bilimde yeri gerçekçi olarak konulmamıştır. Kadına en saygılıyım diyen bile,bunu ancak kadın tutkularına alet olduğu oranda geçerli bir hüküm olarak belirler. Kadın, cinselliği dışında bir insan dostu olarak günümüzde bile hiçbir erkek tarafından kabul edilemez.pDostluk erkekler arasında geçerlidir. Kadından dost demek, ikinci gün cinsel skandal demektir. Bu yönlü yaklaşmayı aşan bir erkeği bulmak veya yaratmak en temel özgürlük adımlarından biri olarak değerlendirilmelidir
Bir Halkı Savunmak
Hiyerarşik sistemle başlayan kadının içine alındığı statü çözümlenmeden, ne devlet ne de dayandığı sınıflı toplum yapıları izah edilebilir. En temel yanılgılardan da bu nedenle kurtulunamaz. Kadın bir cins olarak değil, bir insan olarak doğal toplumdan koparılıp en kapsamlı köleliğe mahkum edilmektedir. Tüm diğer kölelikler kadın köleliğine bağlı olarak gelişmektedir. Dolayısıyla kadın köleliği çözümlenmeden diğer kölelikler çözümlenemez. Kadın köleliği aşılmadan diğer kölelikler aşılamaz. Doğal toplumun bilge kadını ana tanrıça kültünü binlerce yıl yaşamıştır. Her zaman yüceltilen değer ana tanrıçadır. O zaman en uzun süreli ve kapsamlı toplum kültürü nasıl bastırıldı ve günümüzün süslü püslü kafes bülbülüne dönüştürüldü? Erkekler bu bülbüle bayılabilirler, ama o bir tutsaktır. En uzun süreli ve derinlikli bu tutsaklık aşılmadan, hiçbir toplumsal sistem eşitlik ve özgürlükten bahsedemez. Kadının özgürlük ve eşitlik düzeyinin toplumun bu yönlü düzeyini belirlediği yargısı doğrudur. Daha doğru dürüst bir kadın tarihi yazılmamıştır. Kadının hiçbir sosyal bilimde yeri gerçekçi olarak konulmamıştır. Kadına en saygılıyım diyen bile, bunu ancak kadın tutkularına alet olduğu oranda geçerli bir hüküm olarak belirler. Kadın, cinselliği dışında bir insan dostu olarak günümüzde bile hiçbir erkek tarafından kabul edilemez. Dostluk erkekler arasında geçerlidir. Kadından dost demek, ikinci gün cinsel skandal demektir. Bu yönlü yaklaşmayı aşan bir erkeği bulmak veya yaratmak en temel özgürlük adımlarından biri olarak değerlendirilmelidir
"Fırsat, kendini beğenmiş bir tanrıçadır ve hazırlıksız olanlarla vaktini harcamaz."
Babil’in En Zengin Adamı
Babil’in En Zengin Adamı
SATÜRN'ÜN BÜYÜKLÜĞÜ
Vedaların ilahileri insanlar tarafından bestelenmedi; onlar, rishiler olarak bilinen esinli Görücüler tarafından Gerçekliğin somutlaĢmıĢ örnekleri olarak algılandılar ya da "görüldüler". Hindistan çok eski zamanlardan beri evrende var olan tek gerçek "Ģey"in, yaratılıĢtan önce var olan "Ģey"in, kozmos var olduğu
Reklam
📍Yunan ve Roma Panteonunun Tanrıları ve Tanrıçaları Kimlerdi? Tanrı ve tanrıçaları tanımlamaya yardımcı olabilecek sembolleri ve hikâyeleri keşfetmek için antik Yunan ve Roma panteonunu yakından inceliyoruz. Yunanca ‘πᾶν’ pan (hepsi) ve ‘θεός’ theos (tanrı) kelimelerinden türetilen panteon, ‘tüm tanrıların’ anlamına gelir. Herhangi çok tanrılı
📌VESTA Vesta, Roma mitolojisinde evlerde ocağı koruyan eski bir tanrıçadır. Daha sonra Yunan mitolojisinde bulunan tanrıça Hestia ile bir tutulmuştur. Vesta, Roma'da her zaman saygı görmüş bir tanrıçadır. Tanrıçanın tapınımı için Roma'nın en iyi ailelerinden kızlar Vestales rahibesi olarak seçilirmiş. Ömür boyu bakire kalmak için ant içen kızlar devletin başrahibi olan Pontifex Maximus yönetiminde Vesta tapınağında bulunan devlet ocağının ateşini yanar tutmakla görevlendirilirmiş. Vesta ona özgü olan hayvan olan eşek ile tasvir edilir. Haziran ortasında olan Vesta bayramı yani Vestalia'da eşeklerin başları çiçek çelenkleriyle süslenir ve bayram alayında gezdirilirmiş. Eser: Vesta ve Apollo ~François André Vincent
"Fırsat kendini beğenmiş bir tanrıçadır ve hazırlıksız olanlarla vakit harcamaz."
Let there be light! Mitolojide ateş unsuru, kadına tekabül eder. Dolayısıyla ateş ile alakalı şeyler de kadın ile ilgilidir. Güneş en arkaik mitlerde tanrıçadır. Yine en arkaik mitlerde gökyüzü dişildir, yeryüzü erildir. Gök = güneş = ışık = aydınlık = hayat = kan ve bu bağlama giren tüm kavramlar dişil kabul edilmiştir. Fakat, arkaik
Reklam
SEDNA
İnuit mitolojisinde (Eskimo Mitolojisi), sert iklim koşulları ve sınırlı yaşam kaynakları nedeniyle hayvanlar etrafında dönen bir inanca yol açmış. Eskimolar bir kuzgunun, bir balinanın bedeninden dünyayı yarattığına inanırlar. “Sila” adı verilen göksel güç, insan ruhundan doğal çevreye kadar herşeyin içinde var olan en yüce varlıktır ve her şeyi birbirine bağlar. Bu yüzden her varlık bir diğeri için gereklidir. Mitolojiye göre Sedna adlı güzel bir kız babası tarafından bir balıkçıyla evlendirilir. Kocasının bir kuzgun olduğunu anlayınca Sedna o kadar ağlar ki, babası kızı teknesine geri almak zorunda kalır. Ama kuzgun onlara saldırır ve Sedna denize düşer. Kızını istemeyen baba, kanoya tutunmaya çalışan Sedna’nın parmaklarını keser. Genç kız denizin dibine batarken bir ruha dönüşür, kesik parmakları ise balina ve foklara… Ölülerin gittiği yer altı dünyası Adlivun’da su canlılarının tanrıçası olarak hüküm sürmeye başlar. Öfkeli bir tanrıçadır ve ölülerin ruhlarını bir sonraki yolculuklarına hazırlar. Ruhlar sonsuza kadar huzurlu ve mutlu olacakları Quidlivun’a (Ay mekanı) gitmeden önce Adlivun’a giderek günahlarından arınırlar.
Fırsat dediğimiz şey kendini beğenmiş bir tanrıçadır. Hazırlıksız olana vaktini harcamaz.
58 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.