"...Yol demeyem, yel demeyem yürüyem
Göğüs verem, şu dağları kürüyem!
Ben Oğuz'un dediği Gök Börüyem;
Yine doğum sancılarım tuttu bil!
Tanrıdağ'da kalk borusu öttü bil!"
Rıza Nur ve manevî evladı Atsız’ın, bilinen ilk ortak çalışmaları Tanrıdağ dergisi oldu. 8 Mayıs 1942’den 4 Eylül 1942’ye kadar 18 sayı yayınlanan derginin yazarlarından biri de Atsız’dı. Yardım edeni olsa da, Tanrıdağ’ın birçok işini Rıza Nur kendisi görüyordu. Hem yazı gönderenlerden kendisini hapse sokacak şiddette yazılar yazmamalarını rica ediyor, hem de işlerin ağırlığından şikâyet ederek tahammülünün kalmadığını, böyle giderse dergiyi kapatacağını söylüyordu. Fakat Rıza Nur, ne
dergideki yazılardan dolayı hapse girdi, ne de Tanrıdağ’ı kapatabildi.
RIZA NUR
Türkçülük ülküsünün bugünkü en büyük şahsiyeti Rıza Nur artık “Dünkü şahsiyet” oldu. 63 yıllık çetin ve metin bir hayattan sonra vatan toprağına karışırken onu son defa selamlayanlar dinmiş bir kasırga için duyulan neyse onu duydular.
Rıza Nur 1879’da Sinop’ta doğdu. 1902’de askerî tıbbiyeden yüzbaşı olarak çıktı ve Gülhane’ye asistan
Türk Kantiği (Milli İlâhi)
İlâhî!
Sen yiğit yaratdın Türkü
Gözlerinden ateş çakar.
Edib milletlerin bürkü
Şânını göklere çıkar!
Tanrım!
Esirge Türkün ilini!
Koru soyunu, dilini!
Her elden üst et elini!
Ününü göklere çıkar!
İlâhî!
Türke sen çekdirme zahmet!
Türkü et dünyaya ziynet
Türkün yurdunu eyle cennet
Şanını göklere çıkar!
-Rıza Nur
Türk nasyonalizmisinin münhasıran «Türkçülük» kelimesi ile ifadesi lazımdır. Esef onlara ki Türkçülüğü milliyetçilik ile birleştiremezler. Bunları ayrı sayan bir zümre hâlâ içimizde yaşayabiliyor. Bunlar milliyetçiyim derler; fakat bir türlü Türkçüyüm diyemezler. Azlık da olsalar bir varlıkdırlar. Bunlar işte milliyeti kültüre bağlayanlar yâni ırkça, kanca Türk olmayanlardır. Bu Türk camiası içinde Türkçüyüm deyemeyenler ne bedbahtlardır. Bunlar ve âlem bilsin ki Türk milliyetçiliği düstur hâlinde şudur:
Milliyet = Türkçülük'dür.
-Rıza Nur