Arkeoloji biliminin en önemli kitaplardan biri. Arkeolojinin serüveni ile beraber Mısır, sümer, Babil, olmek, maya… gibi dünya üzerindeki kültürleri, şu an yaşayan dilleri önceleyen medeniyetlerin dillerini de detaylı olarak anlatıyor. Arkeolojiyi bilim haline getirmiş arkeologlar, keşifleri ve keşiflerinin ait oldukları medeniyetleri birbiriyle bağlantılı olarak anlatım yolu seçmiş.
Bir çok arkeolojik eserden yola çıkarak ait oldukları antik kültürü tanımanın yanında arkeologların bu keşifleri yaparken nasıl bir süreçten geçtiği, keşfi yapmadan önce ve sonra hangi bilimsel yöntemleri kullandıklarını da okuyorsunuz. Keşfedilen eserlerin görsellerle desteklenmesi kitaba ayrı bir güzellik katmış, eserler üzerinde anlatılan detayları ayrıntılı olarak inceleme ve özümseme olanağı buluyorsunuz.
Arkeolojinin gelişiminde günümüzdeki haline gelene kadar mezar hırsızları, korsanlar, kaşiflerin, sömürgecilerin oynadıkları kirli roller de anlatılıyor. Zamanla damıtılıp, yüzleşerek, arkeolojinin kurallarıyla bugünkü haline geldiğini görüyorsunuz.
Kitabın sonuna doğru ise tarih içinde dönemsel olarak arkeolojinin nasıl algılandığına ve yöntemlerinin nasıl değişip, geliştiğine ışık tutuyor. Bilim, Doğa bilimleri ve teknolojinin (örneğin; hava-sualtı fotoğraflama, atom fiziği sayesinde karbon14, ağaç halkalarıyla yaş belirleme…vb.) arkeolojik araştırmalara faydalarını gösteriyor. Bu yöntemler sayesinde arkeolojik araştırmanın sahadan- laboratuvar ‘a kaydığını vurguluyor.
Arkeolojiye, eski medeniyetlere ilginiz varsa alanında çığır açmış bu kitabı mutlaka okumanızı tavsiye ederim.