Bu listeyi daha kolay ulaşabileyim diye buraya yazıyorum. Bu liste Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi'nin SDT dersinde verilmiş okuma önerileridir. Sizlerin de ilgisini çekebilir. Herkese keyifli okumalar. [Toplumbilim Öneri listesi için bakınız; #29219488]
1)Alâeddin Şenel: İlkel Topluluktan Uygar Topluma
2)Alâeddin
Müzelerimizi gezeriz ve sararmış, yarı dökülmüş, yüzyılların kemirmiş olduğu
papirüs yapraklarını ya da üzerleri tuhaf resimler ve işaretlerle, hiyeroglif ve çivi yazılarıyla kaplı vazo, kabartma, sütun parçalarını görürüz. Bu işaretleri tıpkı bizim bir gazeteyi ya da kitabı okuduğumuz gibi okuyabilen insanların bulunduğunu biliriz. Kuzey Avrupa henüz barbar bir diyar olduğu sıralarda bile artık kimsenin yazmadığı, kimsenin konuşmadığı bu yazıların ve dillerin gizemini çözmek için ne denli zeka harcandığını hiç düşünür müyüz? Ölü işaretlere bir anlam vermenin acaba nasıl olabildiğini hiç düşünür müyüz?
Mısır tanrıları ancak sonraları insan kılığına girmişlerdir. Eskilerin dinsel bilinçlerinde onlar, işaretler, bitkiler ve hayvanlarla biçim almışlardı. Tanrıça Hathor bir ılgın ağacında yaşıyordu.Tanrı Nefertem'e lotus çiçeğinde, Tanrıça Neith'e çaprazlama iki ok mıhlanmış bir kalkanda tapı- lırdı. Fakat tanrılar her şeyden çok hayvan kılığında gösterilirdi. Tanrı Chnum bir teke kılığındaydı. Tanrı Horus bir atmaca, Thout bir ibis, Suchas bir timsah, Bubastis'in tanrıçası bir kedi, Buto'nunki bir yılandı. Bu hayvan biçimli tanrıların yanında, eğer belirli bir işaret taşıyorlarsa, doğrudan doğruya hayvanlara tapılırdı. Bunların en ünlüsü, tapılışı yeryüzünde hiçbir dönemde hiçbir hayvana karşı gösterilmeyen görkemlikte olanı, Mısırlıların Tanrı Ptah'ın uşağı saydıkları Memphis’in kutsal boğası Apis’ti.
Sanattan anlamayanlar, yazarlar yalan söyler, derler. Eğer biz ozanın bilim bakımından noktası noktasına gerçeğe bağlı kalmamak özgürlüğünü yalan olarak varsayacak olursak, bu durumda eskiler de modernlerden daha az yalan söylemiş değillerdir.
Arkeologlarımızdan birinin Babil yıkıntılarında, üzerinde şu özdeyiş bulunan bir tableti ele geçirmesi acaba biz, daha sonra doğanlar için bir teselli olabilir mi: Bak çevrene, insanların topu budaladır.
Herodot üç tür mumyalamayı anlatır. Bunlardan birincisi, ikincisinin üç katı pahalıydı; en ucuzu olan üçüncüsü küçük memurların keselerine de elverişliydi. Halktan olanların asla! Onlar ölü bedenlerinin geleceğini yalnızca iyi iklime emanet edebilirlerdi.