Akış
Ara
Mesajlar
Bildirimler
4
Kaydedilenler
Ne Okusam?
Profil
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.17
"Ama bir inanç yok olduğu zaman, yeni şeylere gerçeklik kazandırma gücümüzü kaybettiğimizde, bunun yokluğunu telafi etmek üzere inancımızın bir zamanlar hayat verdiği eski şeylere fetişistçe bir bağlılık, sanki ilahi güç bizim içimizde değil, onların kendisindeym iş ve inançsızlığımız tesadüfi bir sebepten, tanrıların ölümünden kaynaklanırmış gibi, gitgide güçlenerek varlığını sürdürür."
Sayfa 436Kitabı okuyor
Ama bir inanç yok olduğu zaman, yeni şeylere gerçeklik kazandırma gücümüzü kaybettiğimizde, bunun yokluğunu telafi etmek üzere inancımızın bir zamanlar hayat verdiği eski şeylere fetişistçe bir bağlılık, sanki ilahi güç bizim içimizde değil, onların kendisindeymiş ve inançsızlığımız tesadüfi bir sebepten, tanrıların ölümünden kaynaklanırmış gibi, gitgide güçlenerek varlığını sürdürür.
ATATÜRK ESKİ MISIR'IN İZİNDE
ATATÜRK ESKİ MISIR'IN İZİNDE:
Türkiye' de, eski Mısır uygarlığıyla Türkler arasındaki ilişkiye ilk dikkat çeken Atatürk'tür. Otuzlu yıllarda Atatürk'ün ortaya attığı #TÜRK TARİH TEZİ doğrultusunda eski Mısırlılarla Türkler arasındaki ilişki araştırılmış ve ileri Mısır uygarlığının temelinde Türk izlerine rastlandığı iddia
Sayfa 288Kitabı okudu
Ama bir inanç yok olduğu zaman, yeni şeylere gerçeklik kazandırma gücümüzü kaybettiğimizde, bunun yokluğunu telafi etmek üzere inancımızın bir zamanlar hayat verdiği eski şeylere fetişistçe bir bağlılık, sanki ilahi güç bizim içimizde değil, onların kendisindeymiş ve inançsızlığımız tesadüfi bir sebepten, tanrıların ölümünden kaynaklanırmış gibi, gitgide güçlenerek varlığını sürdürür.
Sayfa 436 - Swann`ların Tarafı - Memleket İsimleri: İsimKitabı okuyor
Ömür dediğin; ilmek ilmek işlediğin ve sonunda çözmeyi beceremediğin bir ip yumağı...
Arayıp soranım pek olmadı, aradığım sorduğum da. Özlemini çektiğim tek şey ise şimdiki zaman oldu...
..her yaratılan nesnenin bir yaratılma sebebi ve ruhu vardır. Biz o sese kulak vermezsek, yok olup unutuluyor.
Yalnızlık Vadisi'nde takılıp kalmamak için öncelikle her kanat çırptığında çıkardığın rüzgârın bir başkasını da etkilediğini, birlikten güç doğduğunu ama yoksul ruhlu insanlardan da uzak durman gerektiğini asla unutmamalısın.
Bilmelisin ki yalnızlık, yoksul ruhlu insanların bir kaçışıdır, ama bazen de yoksul ruhlu insanlardan bir kaçıştır.
...gerçek sevgi ve dostluk seni ulaşman gereken yola taşır, oradan alıkoymaz.
Şu anda düşündüğün ve söylemeyi seçtiğin şey yarınını ve geleceğini yaratır. Gücün daima yaşadığın anda, şimdide ve buradadır.
Burada şimdi değişmeye başlamalısın. Asıl şimdi karanlıkta olduğunu kabul etmeli, uyanmalısın.
Etrafında ne kadar yaratılan olursa olsun, ne kadar sevsen ve karşılığında sevilsen de yaradılış ve ölüm anında yalnızsın. Varoluş tek kişilik bir yolculuktur. Var olan sadece birdir ve yaradılışın sonu tekliğe, bütüne ulaşmaktır.
Ama bir inanç yok olduğu zaman, yeni şeylere gerçeklik kazandırma gücünü kaybettiğimizde, bunun yokluğunu telafi etmek üzere inancımızın bir zamanlar hayat verdiği eski şeylere fetişistçe bir bağlılık, sanki ilahi güç bizim içimizde değil, onların kendisindeymiş ve inançsızlığımız tesadüfi bir sebepten, tanrıların ölümünden kaynaklanırmış gibi, gitgide güçlenerek varlığını sürdürür.
Tanrıların laneti, saatleri keşfederek ve evet, buraya ilk güneş saatini kurarak zavallı günümü paramparça eden o adamın üzerine olsun! Bilirsin, çocukken tek güneş saati midemdi; üstelik o, tüm bunlara kıyasla açık ara en iyisi ve en doğrusuydu. Hiçbir şeyin olmadığı zamanlar dışında, nerede olursa olsun, beni yemek yemem için uyarırdı. Ancak şimdi ne olduysa, güneş emretmedikçe yemek yenmiyor. Aslında şehir güneş saatleriyle o kadar dolu ki çoğu insan açlıktan kıvranarak, sürünerek ilerliyor.
Sayfa 20
"Bir efsane, gerçekten daha öte bir hikâyedir. Bir çok hikâye doğrudur çünkü bir kişi, bir yerde, bir zamanlar onu yaşadı. Fakat bir efsane doğrudur, çünkü hepimiz bir düzeyde yaşamaktadır. Hepimize bağlanan ve konuşan bir hikâyedir."
Lisa Seger