Zaman iyi bir öğretmendir. Ne yazık ki bu öğretmen öğrencilerini hep öldürür.
Milletlerin kendilerine özgü özellikleri olduğu gerçeğine inanırım bak.
Japonlar öteden beri büyük taklit sanatçıları olmuşlardır. Bunun için gerekli önkoşul olan teknik anlayış yeteneği, iyi el işçiliği ve herhangi bir tanrının büyüsünden asla korkmamak özellikleri onlarda hep vardı.
Reklam
İnsanın düşünce yapısı önce okul ve din, daha sonra yüksek öğrenim ve renkli edebiyatla biçimlenir. Ya­nıltıcı bir güven içinde, bir şeyleri kesinlikle bildiğimiz samsı ağır basar. Buna ters düşen kamlara ve kamtlara öfkeyle karşı çikar.
Sayfa 107 - Cep kitaplarıKitabı okudu
Sanmak
Gemi­ ciler eline çatal ve bıçak verip bunlarla nasıl ham ham yapılacağım gösterdiklerinde, adam gözlerini fıldır fıldır döndürerek elindeki ça­ talı ısırmaya başladı. Gemide kalmak adamın hoşuna gidiyordu, hep "tanrılarının" yamnda kalmak istiyordu.
Sayfa 12 - Cep kitaplarıKitabı okudu
Yerliler öylesine afalladılar ki Senyor Pedro'yu "güneşin oğlu" sandılar. En içten sevgi ve saygı duygu­larıyla dolu bir halde onu tapınaklarına ve kutsal yerlerine götürdüler -bir tanrı ülkelerini denetlemeye gelmişti. "Kendisini oradan oraya dolaştırdılar, bir hazineden öbür hazineye götürdüler ve hatta ona kar­deşlerinin, İnkalann evini bile gösterdiler”.
Sayfa 11 - Cep kitaplarıKitabı okudu
Zaman iyi bir öğretmendir. Ne yazık ki bu öğretmen öğrencilerini hep öldürür. (Curt Goett, 1888-1960)
Sayfa 49 - Cep KitaplarıKitabı okudu
Reklam
Eski çağlarda uçan araçlar vardı.
Eskiçağda uçan makinelere binmiş insanlar mutlaka vardı. Bu sav için ortaya bomba gibi kanıtlar koysam dahi, bu kanıtlar ciddiye alınmayacaktır. Böyle olacağına da bahse girelim isterseniz. İnsanoğlu, öteden beri sürüp gelen yüksekten bakma alışkanlığı içinde, olabileceğini olanaksız saydığı şeyleri kabul etmiyor. Kanıt mı? Hangi kanıt ?
Eğitim
Gördüğümüz eğitim tek yanlıdır; bu eğitim kendi çevremizin dı­şındaki gerçekler konusunda hem bizi kör etmekte, hem de önceden belirlenmiş modellere göre davranışları yönlendirmektedir.
Sayfa 106 - Cep kitaplarıKitabı okudu
"Geldim ve şimdi ayaklarımın altında bilinmeyen bir dünya var. Geldim ve şimdi yeni bir gök başımın üzerinde dönüyor. Bu dünyaya geldim ve burası benim için sakin bir dinlenme yeri."
Sayfa 57 - Cep kitaplarıKitabı okudu
Dinler ve efsaneler
Mormonlann dininin temeli Mormon Kitabi'àn. Bu kitap ge­çen yüzyılda, dinin kurucusu Joseph Smith (1805-1844) tarafından gerçekten esrarengiz bir tarzda bulunmuştur. Mormon kitabinda Kudüs'ten Güney Amerika'ya yapılmış garip bir yolculuk tüm ayrıntılarıyla anlatılmaktadır. Bu yolculuğun M.Ö. 600 yıllarında gerçek­leşmiş olması gerekiyor. Yolculuğu anlatan "Nephi" adında biri; dediğine göre babası­nın adı "Lehi", annesininki "Sariah" imiş. Mormon Kitabı'nın birinci bölümünde Nephi, dördüncü bapta şunları söyler: "Yuda kralı Zedekia'mn hükümdarlığının ilk yılının başlangı­cında birçok peygamber gelip halka tövbe etmeleri gerektiği, yoksa büyük Kudüs kentinin yıkılacağı kehanetinde bulundular."
Sayfa 31 - Cep kitaplarıKitabı okudu
Reklam
İnsan bilmediğini ne değişik anlamlandırıyor bazen.
Hanno, M.Ö. 450 yıllarında 60 gemiden oluşan dev bir keşif filosuyla Kartaca limanından yola çıkıyor ve Kuzey Afrika'nın Atlantik kıyısında güney yönüne yelken açıyor. Kaptan Hanno'nun Kamerun'a kadar geldiği anlaşılıyor; çünkü Mont yanardağının lav püskürtmesinden söz etmektedir. Hanno, garip bir benzetmeyle yanardağını 'tanrıların savaş arabası' diye adlandırıyor.
214 syf.
·
Puan vermedi
Ufo,uzaylılar, piramitleri kim yaptı; Bunlardan biriyle ilgili eksantrik hikayeler duymayanımız yoktur herhalde. Aklımıza zor gelen şeyleri reddetmek,sonuçsuz deneyimleri tekrardan kaçmaktır bence. Okuduğum bu eserde, binlerce yıl,hatta onbinlerce yıl evvelden günümüze kadar ulaşmış,yazıt,eser, heykel, kompozisyonlar, medeniyetin pekte yeni keşfedilmediğine dair mantıklı delilleri yorumluyor. Sanki dünyaya bir afât vurup ta herşeyi sıfırlamış gibi. Düşünün kaç milyar yaşında dünyamız? Akıl bu milyarlarca yıl içinde, neler neler keşfetti, hâlâ da gizlisi saklısı bir yerlerde gün yüzüne çıkmayı bekliyor tartışmasız. Onbinlerce yıl önceki yazıt yada destanlarda uçan taşıtlardan bahsediliyor. Dikkate değer bir misal; değişik coğrafyalarda nerdeyse tarih öncesi çağlarda,farklı coğrafyalarda kâh dilden dile söylenen efsanelerde kâh kalıtlarda, birbirine benzer tanımlarla uçan aletlerden bahsediliyor. Bir hava aracının yere inişinin yarattığı basınç, etrafta yarattığı şiddetli rüzgar,dış itmeyle neredeyse aynı.Enteresan bilgiler içeriyor hakikaten.
Tanrıların Şoku
Tanrıların ŞokuErich Von Daniken · Cep Kitap · 199329 okunma
Bilgimiz bir mahfazanın içinde kilitlidir, başka bilgileri algıla­mak için hiçbir duyum olanağı yoktur. ŞARTLANDIRILMIŞ gri beyin hüc­relerinde depolanmamış şeylerle karşılaşınca duygularımız he­men devreye girer ve tepkimiz bunları gülünç ya da olanaksız diye değerlendirmek olur.
Sayfa 108 - Cep kitaplarıKitabı okudu
Efsaneler
Peki, bizim atalanmız bilmedikleri şeyleri, bunları karşılaya­ cak sözcükleri bulunmadığına göre, nasıl dile getirmiş olabilirler? Bu, tam bir ifade ediş olamayacaktır; ancak bir dolaylama, bilinen sözcükleri kullanarak bir betimleme yapabileceklerdir. Bu nedenle­dir ki, örneğin Kuzey Amerika yerlileri, buharlı lokomotife "ateş beygiri", telefona "şarkı söyleyen tel" demişlerdir. Alkollü içki "ateş suyu", teyp ise "sesleri aşıran şey" olmuştur. 1978 Ekiminde, Afri­ka’da Zaire'de, bir deneme füzesi fırlatıldığında, televizyon muha­biri, ormandaki bazı siyahlara bu olaya ilişkin düşüncelerini sordu. Aldığı kesin cevap "Bunlar bizim kudredi dostlanmızdır, gökyüzüne ateş yolluyorlar" oldu. Bilinmeyenlerden ve dolaylamalardan efsane­ler doğar - dün de bu böyleydi, bugün de böyledir.
Sayfa 43 - Cep kitaplarıKitabı okudu
Resim