238 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 günde okudu
Puslu Sözlük
İhsan Oktay Onar'ın bu muhteşem kitabında tek eksik olan bir sözlük. Bu kitap kelime dağarcığınızı geliştiriyor... İhsan bey'in bu kadar kelimeyi nasıl öğrendiğini merak ediyorum doğrusu. Bir elimde kitap, Bir elimde tablet. Tableti sözlük olarak kullanıyorum. Şu an itibari ile 10 sayfalık bir sözlüğüm oldu. Bu sebeple bu kitabı bitirmek öyle
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,9bin okunma
Birkaçı okundu birkaçı alınacak listesine girdi.
Kitap Tavsiyeleri Katip Bartleby- Herman Melville Evliliğe karşı- Glenn Campbell Bozkırkurdu - Hermann Hesse Kaosun Kutsal Kitabı - Albert Caraco Çıplak Maymun - Desmond Morris Tanrıya Karşı Söylev - Marquis de Sade İç Deney- Georges Bataille Tanrının Enkazı - Scoot Adams Harf Atışları - Mehmet Akif Tutumlu Gürültülü Yalnızlık - Bohumil
Reklam
Ikinci cümle için fon müzik bulun hadi :)
Beynim, çok fazla bilgiyle kapışıyordu. Bir bilgi baskını söz konusuydu ve fazlasını silkeleme ihtiyacı duydum. İhtiyar hiçbir şeye bakarak, "Biz Tanrı’nın enkazıyız" dedi.
Sayfa 37 - DKY yayınları
"Tanrı'ya doğru evrildiğimizi mi söylüyorsunuz?" "Yeniden kurmanın ilk evrelerinde, Tanrı’nın yapıtaşları olduğumuzu söylüyorum."
"İnsan beyni bir illüzyon jeneratörüdür. İnsanın dünyanın merkezinde olduğu, ruhların, ahlâkın, özgür iradenin ve sevginin sihirli özelliklerinin sadece bize bahşedildiği gibi inançları oluşturan kibir, illüzyonların yakıtıdır. Mutlak güce sahip olan Tanrı’nın, geriye kalan tüm evreni bize oyun alanı yaparken, gelişimimize ve hareketlerimize karşı eşsiz bir ilgi beslediğini farz ederiz. Tanrı’nın, bizim gibi düşündüğü için, kayaların, ağaçların, bitkilerin ve hayvanlarınkinden çok, bizim yaşamlarımızla ilgilendiğine inanırız."
Çok iyi anlatım
"Özgür iradeyi açıklayın," dedim. "Bakır bir kuruş hayal et; bu sohbetin ilerleyişi adına bir bilince sahip olması dışında, tıpkı sıradan bir kuruşa benzesin. Bozuk para olduğunu ve ara sıra onu havaya attığını biliyor. Ve her bir atışta, tura veya yazı gelmesini belirleyen dışsal bir gücün olmadığını biliyor. "Kuruşun bilinci, insan bilinci gibi olsaydı, durumu analiz eder ve özgür iradeye sahip olduğu sonucuna varırdı. Tura gelmek istediğinde, sonuç tura olurdu ve kuruş, seçme gücüne olan inancını doğrulamış olurdu. Onun yerine yazı geldiğinde, kendisini adanmışlıktan yoksun olmakla suçlar veya Tanrı’nın bu işte parmağı olduğuna hükmederdi. "Hayali bozuk para, bir şeylerin 'öylece', sebepsiz yere olmadığına inanırdı. Atışların sonuçlarını dışsal bir şey kontrol etmediyse, mantıklı bir kuruş, kontrolün kendi iradesinden geldiğini farz ederdi; dindar bir kuruş olduğunu varsayarsak da, belki Tanrı’nın iradesinden etkilendiğini düşünürdü. "Kuruşun kendi rolüne inancı yanlış olurdu fakat Tanrının iradesine duyduğu inanç doğru olurdu. Olasılık Tanrı'nın gücünün özü kuruşun, turayı seçtiğinde bile zaman zaman yazı gelmesini belirler."
Reklam
67 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.