Katılıyorum.
ateist bir toplumun Hristiyan topluma nazaran ahlaken daha takdire şayan olabilecegini savunuyordu. Bir ateistler grubu, dedigim dedik müminlere kıyasla birbirine belki de çok daha dostça eşlik edebilirdi
Kant'ta Akıl, gündelik yaşamda kök salmak için duyusal yaşama fazla mesafeli, bedenle fazla kavgalıdır. Bu Akıl az biraz Freud'un, hükmettiklerinin ihtiyaç ve doğasını sadistçe göz ardı eden süper-egosuna benzer. Schiller'e göre Akıl melekesinin duyular alanına bir tür beşinci kol gibi sızması, ahlak yasası emirlerini kendiliğinden kavranabilir kılmak için onu içeriden tavlaması ve arındırması gerekir. Kısacası Akıl, kitlelerin fermanlarına muhlisçe uymaya hazır olduğuna çok az güvenen paranoyak bir mutlakiyetçi prens gibi davranmaktan vazgeçmelidir. O halde mitoloji savunucuları gibi Schiller de, Akıl elini duyumsal yaşama doğru uzatırken felsefe ile halk arasındaki uçurumu kapama kaygısındadır.
Reklam
:D
din gündelik yaşamınıza müdahil olmaya başladığı anda, ondan vazgeçmenin zamanı gelmiştir
Modern tarih, diğer şeylerin yanı sıra, Tanrı için bir vali arayışıdır. Akıl, Doğa, Geist, kültür, sanat, yüce, ulus, devlet, insanlık, Varlık, Toplum, Öteki, arzu, yaşam gücü ve kişisel ilişkiler... hepsi de zaman zaman, yerinden sürülmüş ilahiliğin formları olarak hareket etmiştir." ¹ ¹ Numaralı dip not: (...) on dokuzuncu yüzyıl Katolik gericisi Joseph de Maistre: "[devlet] gerçek bir dindir: kendi dogmaları, kendi gizemleri, kendi elçileri vardır ... ancak milli hüküm (ya da akıl) vesilesiyle yaşayabilir, yani bir akide olan siyasi inanç vesilesiyle" der.
Toplumlar dinden bütünüyle vazgeçtiklerinde değil, artık bilhassa onun tarafından uyarılmadıklarında sekülerleşir. (...) Şakayla karışık söylendiği gibi, din gündelik yaşamınıza müdahil olmaya başladığı anda, ondan vazgeçmenin zamanı gelmiştir. Bu açıdan alkolle belirgin bir benzerlik taşır.
Ne özgürlüğe ne de eşitliğe alışkın bir toplumsal düzende estetik; özgür ve eşit bireylerden oluşan bir zümre, bir tür minyatür kamusal alan inşa eder. Bu, günahkâr şimdiki zamanın bağrındaki belli belirsiz bir tür ütopyadır. Bu bakış, cüretkâr olduğu kadar saçmadır da. Eğer siyasi birliğimiz için estetik yargı gibi tutarsız ve istisnai bir melekeye bel bağlayacaksak, durumumuz gerçekten de vahim demektir.
Reklam
886 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.