Ne özgürlüğe ne de eşitliğe alışkın bir toplumsal düzende estetik; özgür ve eşit bireylerden oluşan bir zümre, bir tür minyatür kamusal alan inşa eder. Bu, günahkâr şimdiki zamanın bağrındaki belli belirsiz bir tür ütopyadır. Bu bakış, cüretkâr olduğu kadar saçmadır da. Eğer siyasi birliğimiz için estetik yargı gibi tutarsız ve istisnai bir melekeye bel bağlayacaksak, durumumuz gerçekten de vahim demektir.