Laurence Sterne, bünyeyi arındırarak insanı neşe ve gönenç içinde bırakan, manevi tonik benzeri bir erdem önerir. Duygu İnsanı, Sterne'de, iyi şeyler yapmaktan "fevkalade bir haz" duyar; erdemli davranış her şeyden ziyade bir kızarmış piliç budu kemirmeye ya da bir kadeh Porto şarabını devirmeye benzer.
Duygu temelli bir inanç, bedenin kesinliğinden ve dolaysızlığından izler taşır ve dolayısıyla fikirlerden bir hayli daha güvenilirdir.
Reklam
Duygu bir açıdan tüm temellerin en su götürmez olanıdır; fakat bir başka açıdan da kayganlığıyla ünlüdür. Ahlakı bedende temellendirmek, ona arzu edilebilecek sağlam temeli bahşetmektir
Friedrich Jacobi iki kampın -akılcı ile deneyimselin- birbirlerine karşı büyük ölçüde sağır olduklarını düşünür. Ona göre Aydınlanma'nın soyut Tanrı kavramı, müminlere hiçbir şey öğretemez. Aydınlanma'nın insan öznesi, İbrahim'in Tanrı'sının hitap edebileceği veya ona inanması muhtemel bir yaratık türü değildir. Bunu ancak, düşünen bir özden ya da saf bilinçten öte bir özne yapabilir. Aydınlanma filozofların Tanrı'sı, iç organları boşaltılmış bu türden bir öznenin gerçekten de inanabileceği, akli bir kavramdır -ne diyelim, kendi düşen ağlamaz. Max Horkheimer ve Theodor Adorno'nun Aydınlanmanın Diyalektiği'nde yazdıkları gibi, bilimsel akılcılığın şeyleşmiş düşüncesi, Tanrı'nın varlığı hakkında soru dahi yöneltemez.
Akılcılaştırılmış toplumlar sembolik kaynaklarını sadece yoksullaştırma değil, aynı zamanda patolojikleştirme eğilimi taşır. Akıl temeline dayalı bir din donuksa, bu temelden mahrum bir din de kavruktur. İlkinin otoriteyi kaybetme riski varken, ikincisi kitleler arasında tehlikeli düzeyde anarşik bir "coşku seli"ni tetikleyebilir. "Tanrı pür, sınırsız, özgür Duygu'dur" diyerek kendinden geçer Ludwig Feuerbach; fakat siyasi açıdan bakarsak, bu duyguların kontrolü zordur.
Kimi Aydınlanma düşünürleri İbrahim'in Tanrı'sını akılcı bir soyutlamaya indirgerken; Kant'ın da aralarında yer aldığı diğer bazıları onu aklın ve duyuların ötesine, yücenin erişilemez alanına itekler. Her ikisinde de bir ideolojik sorun bulunur. İlaha akılcı bir teşekkül muamelesi yapmak, onu batıl inanışlardan kurtarır; fakat bunun maliyeti, onu tüm duyumsal alandan kapı dışarı etmektir.
Reklam
886 öğeden 751 ile 760 arasındakiler gösteriliyor.