Elbiselerin ve insanların, deyim yerindeyse, birbirlerinin yerini alabileceği gerçeği, son derece onurlu bir durumu ifade eden, "Siz kadınlarınızın elbisesi, Onlar da sizin elbisenizdir" (Sure 2:187) ayetine dayanmaktadır:
Buna göre kadın ve koca birbirlerinin öteki benliğidirler.
Ayna, tanrıça Aınaterasu'yla olan kadim bağlantısından dolayı dişil bir nesnedir ya da idrakin en saf kabıdır: böylece Yusuf ve ayna kıssası, aynı zan1anda onun Sonsuz Güzelliğe olabildiğince yakınlaşmak isteyen Züleyha'yla olan ilişkisinin kıssası dır. Tanrı'nın aynası olarak yaratılan dünyanın dişil olarak ortaya çıkması gibi, seven ruh da ayna olma özelliğiyle alıcı, dişil bir rol üstlenmiştir.
Her şeyi kuşatan ve her şeye nüfuz eden ışığın en belirgin tecellisi güneştir; fakat güneş diğer gök cisimleri gibi, lbrahim'in en başta yöneldiği, ancak sonradan bu geçici kudretlere değil onların Yaratıcısına ibadet etmesi gerektiğini anlayınca yüz çevirdiği varlıklar olan afilin, "batanlar"dandır (Sure 6:76)
insanları "güneşe veya aya değil," onları kendi ayeti kılmış olan Allah'a secde etmeleri için uyarır. lslam, açık bir biçimde güneşe ibadeti esas alan önceki dinlerle bağını kesmiştir
ve namaz vakitlerinin, güneş tapımına ait herhangi bir bağı akla getirmemesi için sabah namazının güneş doğmadan önce, akşam namazının güneş battıktan sonra kılınmasını gerektirir