123 syf.
·
Puan vermedi
·
20 günde okudu
Dil Kültür İlişkisi
Aklıma gelen şu soruların cevabını çok merak ediyorum açıkçası: Dil nasıl çeşitlendi? İnsan aklı ve mantığı bir olduğu halde dil neden çeşitlilikler gösteriyor, bunun sebebi tam olarak nedir? Hemen hemen her ulusun kendine öz bir dil ruhu ve biçimi var. Dil duygusu ortak lakin sesler ve birleşim şekilleri farklılaştıkça yeni diller meydana
Dil - Kültür  Bağlantısı
Dil - Kültür BağlantısıBedia Akarsu · Remzi Kitabevi · 198424 okunma
Spinoza için, Tözün, yani Tanrı’nın yani Doğa’nın (Deus sive Natura) kanıtlanmaya ihtiyacı yoktur: Kendinin nedeni (causa sui) olan ve varoluşu zorunlu olarak doğasına ait olan varlığın ta kendisi, tanımıdır...
Sayfa 242Kitabı okudu
Reklam
Din ve Akıl: Dücane Cündioğlu’nun Teklifi Üzerine Bazı Yorumlar | Özgür Koca Dücane Cündioğlu belirli bir takipçi kitlesine sahip önemli bir düşünür. Bu yazıda son konuşmalarında din ve akıl ilişkisi üzerine söylediklerini kısaca özetleyip bazı itirazlarımı dile getirmek istiyorum. Cündioğlu “kırk yıllık bir arayışın muhasebesi” olarak
192 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Farabi'nin İslam felsefesindeki yeri hayli tartışmalı. Farabi ve Ibni Rüşd’e göre felsefe ve din hakikat ve bilgiye ulaşmak için iki paralel yoldur: felsefe elit bir kesim için teorik olarak Allah’ı anlamaya çalışırken, din kitlelerin ruhu içindir. Rosenthal tekrar tekrar Farabi’nin önce Müslüman sonra felsefeci olduğunu vurgulasa da (çünkü
İdeal Devlet
İdeal DevletFarabi · İş Bankası Kültür Yayınları · 20173,232 okunma
Tanrı’nın bilgisi Bilgi varolandan elde edilir. Yani önce bir şey vardır. Bizde de o şeyin bilgisi oluşur. Şey’den önce bilgi olmaz. Buna göre eşya varolmadan önce Tanrı’nın bilgisi nasıl olur? Eşya hakkında önceden Tanrı nasıl bilebilir? Burada insanın bilgi edinmesi ile Tanrınınki karıştırılmaktadır. İnsan, şey’den önce bilgi sahibi olamaz. Ama Tanrı öyle değildir. Burada önemli olan Tanrı ve eşya arasındaki ilişkiyi açıklamaktır. Dolayısıyla Tanrı’nın varlığını ortaya koymaktır. Şimdi; Zorunlu ve mümkün varlıklar var. Mümkün varlık (alem) sonradandır ve şuurlu, irade sahibi değildir. Onu bir vareden vardır. Mümkün varlık bir şeye dayanmak zorundadır. Dayanağı zorunlu varlıktır. Zorunlu varlık, mümkün varlığı yaratırken zatında ona dair bilgisi vardır. Zatında bilgi olmadan eşyayı yaratması mümkün değildir. Bu, bilmeden yaratma olur ki, olmaz. O halde zatinda eşyaya dair bilgi var. Bilgi, irade ve kudreti de gerektirir. Bunlar Zorunlu varlığın zatında ezelî olarak vardır. Tanrı, bunlara uygun olarak eşyayı vareder. Dolayısıyla Tanrı’nın ilmi, eşyaya bağlı olmaz. Eşyadan önce vardır. İnsanın bilgisi eşya ile birlikte olur.
156 syf.
9/10 puan verdi
"İnsan dünyasını, her şeyin insanüstü bir sisteme tabi olarai mükemmel ve dakik işleyeceği inorganik bir dünyaya dönüştürme arzusu. Düzen arzusu aynı zamanda bir ölüm arzusudur, çünkü yaşam devamlı olarak düzenin bozulmasıdır. Ya da başka türlü ifade etmek gerekirse: Düzen arzusu etkili bir bahane, şiddetli insan düşmanlığı için bir
Çalışma, Tüketicilik ve Yeni Yoksullar
Çalışma, Tüketicilik ve Yeni YoksullarZygmunt Bauman · Sarmal Yayınları · 199934 okunma
Reklam
135 öğeden 111 ile 120 arasındakiler gösteriliyor.