126 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 6 days
Fareler ve İnsanlar
"İyi olmak için akla ihtiyaç yoktur" Herkese selam bugün dünyanın en önemli eserlerinden John Steinbeck in yazdığı Fareler ve insanlar kitabını inceleyeceğim.Kitap incelemesine geçmeden Yazarımız hakkında bilgi vermek istiyorum; John Steinbeck 1902 yılında ABD nin Kalifornia eyaletinde doğmuştur.Irgat bir ailenin çocuğu olarak küçük
Fareler ve İnsanlar
Fareler ve İnsanlarJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 2023173.1k okunma
Yorulmuşsundur. Bazen boş gün yaratırsın kendine. Bugünkü boş günden hoş bir şey çıktı. Bu başıboşluğa ortak edecek birilerini de buldum. Bakınız, aşağıda:) (Kiminizden bahsetmeyi unutmuş olabilirim, yazım yanlışı yapmış olabilirim; dedim ya boş günüm. Hoş görün.😊) Ece Temelkuran’ın BU DA GEÇER’inden rastgele, şansınıza
Reklam
Güçlü olmak lazım Gülüm güçlü olup savaşmak lazım ve sevmek lazım haklı bir kavgayı birde yazmak lazım savaşta sevmek lazım şiirleri korumak çocukları korumak lazım tüm yaralara rağmen ve boyun eğmemek lazım ne öldürene ne de ölüme soyunup düşmek lazım sevgiliye kan ter için de dokunmak lazım dağlara ve gülüşlerinden öpmek lazım zîlanları dokunup da saçlarından sevgilinin tanrıya şükretmek lazım Namlular doğrultunca bırakmamak lazım yârin ellerini güzelleştirir yamaçları ölümsüz kılar tanrı tüm çiçekleri yârin kucağında
Dilgeş
Dilgeş
“Turunçların gökyüzüne oturdum. Bahçelerin kaderinden bir sonsuzluk vakti. Hanımeliler frenkincirlerini kokusuna boğuyordu. Boynumda uzakların cümlesiz çanı. Başsız ayaksız çarşılar. Vitrinlere boyanmış yoksulluk. Yalnızlık pergeli bir kalabalık. Evlerin kum haritası yüzler. Sevgisizlik gökyüzünü yere indirmişti. Herkes bir kayıp dua toprağın rahminde. Yollar çekilmiş çekilmiş, can verdiğin aynalara dönmüştün çoktan. Dokunmak ayrılığın gülüydü de top top soluyordu içimde. Deniz bahçeye kadar uzanmış, papatyalardan kirpikler ediniyordu. Bir kadın uzun parmaklarını uzatıyordu ölümün üzerinden. Ağzın yıldızlarla doluydu. "Yüce dağ başında ay kandil olur" türküsüyle bakıyordum yüzüne. Gecenin soluk aldığı her yerde omuzların gölleniyordu. Göğüslerin tanyerinin ayetleriydi. Tanrı bütün bayramları gövdenden indiriyordu. Sürmeli yalnızlığım... Geldin ve gittin. Yapraklandım. Yıldız döktüm. Akşamı donandım. Ellerin yüzümde nilüfer. Keder gülümsedi. Deniz bir gönül soluğu. Şarap tenimde gül açtı. Zamana dokundum. Mumlar Tanrıya değdi. Geçtiğin kasabalar birer arzu pıhtısı. Geldin ve gittin. İncinme masalı kentlerdesin şimdi. Işıklı caddelerde bir ölüm ıslığı. Sekiz çocuğun tabutu üzerinden uzanıp öptüm tozlu aynanı. Senin ağzında sekiz beşik, benim boynumda sekiz mezar... dört mevsimli bahçelerden özürler buluyorum yaşamaya.”
Çünkü tarih boyunca insanın tanıklık ettiği en büyülü şeydir söz. Tanrı’ya inanıyorsanız onun, insanın kalbine dokunmak için başka şeyleri değil sözü seçtiğini bilirsiniz. İnanmıyorsanız sözün Tanrı gibi sınırsız bir büyüyü bile yaratacak kadar büyük olduğunu bilirsiniz.
"Bir şeyleri önceden görüp de müdahale edememek ne kötü..."
117 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.