Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Tanpınar vs. Nietzsche & Dostoyevski :)) (s. 288-294)
- Ben bir hikaye mevzuu anlatıyorum. Burada cinayet yok; bir kurtulma işi var. Tek manianın ortadan kalkışı. Tekrar dirilmek var. Evet kainatı buluyor. Kendisine yedi gün mühlet vermişti. Yedi gün cinayeti gizliyor. Yedi gün tekrar dirilmiş gibi insanlar arasında mesut, onları anlayarak, altın parıltılar içinde yaşıyor. Tam bir tanrı gibi yedi
Sayfa 288 - ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: SUATKitabı okudu
"Percy," dedi Kheiron. "İster inan, ister inanma ama işin aslı şu: ölümsüz, ölümsüz demek. Bir dakika düşün bunu. Hiç ölmemek ne demek? Hiç güçten düşmemek? Olduğun gibi var olmak, sonsuza dek, bunlar ne demek?" Tam aklıma geldiği gibi bir yanıt verecek, iyi işmiş diye-cektim ki Kheiron'un ses tonundan tedirgin oldum. "Yani, insanlar onlara inansa da inanmasa da öyle," dedim. "Aynen," dedi Kheiron. "Şayet sen bir tanrı olsaydın, sana efsane demeleri, şimşekleri açıklamak için eski bir hikaye demeleri hoşuna gider miydi? Perseus Jackson, peki ya bir gün insanlar sana efsane diyecekler desem, sırf anne-lerini kaybeden küçük çocukları teselli için anlatılan bir öykü sayılacaksın desem?" Kalbim küt küt attı. Nedense beni kızdırmaya çalışıyordu ama buna fırsat vermeyecektim. "Hoşuma gitmezdi," dedim. "Ama tanrılara inanmıyorum." "Ah, inansan iyi olur," diye mırıldandı Bay D. "Hem de bir tanesi seni yakıp kül etmeden önce."
Reklam
Tekvin'de. Cennetin ortasında iki ağaç olduğunu, birisinin yaşam ağacı, ötekininse iyilik ve kötülük bilgisi ağacı olduğunu okumuş olmalısın. Yaşam ağacı koskocamandı, dal budak salmıştı ve kimi aziz pederlere göre ölümsüzlük veriyordu. Bilgi ağacının nasıl olduğu söylenmiyor; büyük bir olasılıkla bodur, boynu bükük bir ağaçtı. Hem biliyor
Sayfa 105 - Varlık yayınları, çev:yıldız canpolatKitabı okudu
_Tanrı, ilk ateisttir. E. Hubbard _Din, gönüllü köleliktir. Herzen _Burada bir ateist yatıyor. Giyinip kuşanmış hazır, ama gidecek bir yeri yok; ne cennet ne de cehennem. Mezar taşı _Çürümüş bedenimden çiçekler çıkacak ve ben de onların içinde olacağım. E. Mumch _Bir zamanlar ateist olmak istemiştim. Artık vazgeçiyorum. Adamların tatili yok! H.
En doğrusu herhangi bir mucize beklememek." "Söylemek istediğiniz buysa, ben artık Tanrı'ya da inanmıyorum," dedim. "Daha çocukken vazgeçmiştim Tanrı'ya inanmaktan." Haham, "Vazgeçmemek kolay değil," dedi. "Durumu göz önünde tutarsan, birçok kişinin senin gibi düşünmesine şaşmamak gerek." "Siz hâlâ inanıyor musunuz yani?" "Biz ona sesleniyoruz. Sesimizi duyup duymaması ayrı bir konu."
Can Yayınları
_Evrenin sırlarını bulmak istiyorsanız; enerji, frekans ve titreşim cinsinden düşünmelisiniz. _3, 6 ve 9 sayılarının azametini bilseydiniz evrenin anahtarını elde edebilirdiniz. _Nefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi, bütün dünyayı aydınlatmaya yeterdi. _Evren enerjiyle doludur. Nesiller sonra makinelerimiz, evrendeki herhangi bir noktadan
Reklam
_Muhteşem bir şey, bir yerlerde keşfedilmeyi bekliyor. _Kozmos’un keşfi, kendi kendimizin keşif yolculuğudur. _Hayal gücü bizleri çoğu zaman bilinmedik diyarlara götürür ve o olmadan hiçbir yere ulaşamayız. Kuşku da bize, düş ürünüyle gerçek arasındaki farkı bulmamızı ve varsayımlarımızı sınamamızı sağlayan yolu açar. Bütün o buluşlarla keşifler,
Zorba dönüp baktı. "Sen patron," dedi, "Tanrı'nın insan olduğuna ve bir ağılın içinde doğduğuna inanıyor musun, yoksa bizlerle dalga mı geçiyorsun?" "Bunu yanıtlamak güç Zorba," dedim. "Ne inanıyorum ne de inanmıyorum. Ya sen?"
Sayfa 141Kitabı okudu
Tanrı var mı ?
Daha bugün bir kız benimle görüşmeye geldi. Bana sordu: "Söyle bana, gerçekten bir Tanrı var mı?" Tanrı olmadığını öne sürmeye hazırdı. Yüzüne, gözlerine baktım. Gergindi, itiraz doluydu; bu konuda savaşmak istiyordu. Gerçekte, derinliklerde, Tanrı olmamasını istiyordu, çünkü eğer bir Tanrı varsa başın beladadır. Tanrı varsa, o zaman
Alexander "Tanrı'nın bağışlamayacağı hiçbir şey yoktur." dedi. Cesare yavaşça konuştu, çünkü sözlerinin yapacağı etkiyi biliyordu. "Bir Tanrı'nın varlığına inanmıyorum. İsa'ya, Bakire Meryem'e ve azizlerin hiçbirine inanmıyorum." Alexander bir an için şaşkına dönmüş gibi göründü, sonra kendine geldi. "Ölümden sonra cezalandırılmaktan korktukları için günahkarların çoğu böyle söyler" dedi..
Sayfa 219 - E YayınlarıKitabı okudu
Reklam
“Alyoşka, sakın benim Tanrı'ya karşı olduğumu sanma," dedi. "Tanrı'ya inancım tamdır. Yalnızca cennete, cehenneme inanmıyorum. İnsanları aptal yerine koyup onları öbür dünyada cennete ya da cehenneme gideceklerini söylemek bence saçmalığın en büyüğü."
İletişim YayınlarıKitabı okudu
Tanrı Var Mı?
Bir kız benimle tanışmaya geldi. ”Söyle bana, gerçekten bir tanrı var mı?” diye sordu. Tanrı yok diye tartışmaya hazırdı. Yüzüne, gözlerine baktım. Gergindi, tezlerle doluydu konuyla ilgili kavga etmek istiyordu. Gerçekte kalbinin derinliklerinde benim Tanrı'nın olmadığını söylememi istiyordu, çünkü eğer Tanrı varsa, başın derttedir. Eğer
Sayfa 139 - Butik YayıneviKitabı okudu
Şuhov sigarasını tüttürürken, Alyoşka'nın heyecanlanmasını sakin sakin seyrediyordu. Adamın havaya kalkan elini yakalayıp sigarasının dumanını yüzüne püskürterek: - Alyoşka, benim sakın Tanrı'ya karşı olduğumu sanma, dedi. Tanrı'ya inancım tamdır. Yalnız cennet ve cehenneme inanmıyorum işte. İnsanları aptal yerine koyup onları öbür dünyada cennete, ya da cehenneme gideceklerini söylemek bence saçmalığın en büyüğü. Şuhov bunları söyledikten sonra karyolasına sırt üstü uzandı, Alyoşka'nın neler homurdandığına aldırmadan düşüncelere daldı. Bu sırada, eski kaptanın aşağıdaki öteberisini yakmamaya dikkat ederek, sigarasının külünü pencereyle ranza arasına silkeliyordu.
Bu korkunun içinde ne yapacağımı bilemiyorum. Anlamaya çalış: Başkalarından korkmak değil bu… Başkalarına hiç aldırmıyorum. Tanrı korkusu da değil, Tanrıya inanmıyorum. Acı korkusu değil. Acıdan korkum yok. Senden korkuyorum, seni hiç yokluktan çekip alan, gövdeme ekleyen rastlantıdan. Seni çok beklediysem de karşılaşmak adla hazır olamadım. Ama kendi kendime hep o kötü soruyu sordum: Ya doğmak hoşuna gitmezse? Ya günün birinde haykırıp suçlarsan beni ‘’ Sana kim dedi beni dünyaya getir diye? Neden dünyaya getirdin beni, neden ?’’. Savaş öylesine güç bir çaba ki çocuk, her gün sil baştan başlayan bir savaş. Mutlulukları anları ise acımasız bir bedelle ödenen kısacık ayraçlar.
86 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.