İnançlı ve dindar olan bu insanlar, bütün ruhlarıyla Tanrı'ya seslenirken, aynı zamanda insanlık tarihinin en utanç verici suçlarını yine Tanrı adına işliyorlar.
Üç vahiyde de kutsal kitaplar bunları izleyen halkların bilmedikleri dillerde yazılmıştır. Yahudiler artık İbraniceyi anlamıyorlar, Hristiyanlar ne İbraniceyi ne Yunancayı anlıyorlar, Türklerle İranlılar Arapçayı bilmiyorlar, modern Araplar da artık Muhammed'in dilini konuşmuyorlar . İnsanlara bir şeyler öğretmek için onlara hiç anlamadıkları bir dille seslenmek pek basit bir yol deği mi? Bu kitaplar çevriliyor denecektir. Ne güzel bir yanıt ya! Bunların doğru olarak çevrildiklerini, hatta çevrilebileceklerini kim garanti edebilir? Hem Tanrı insanlara seslenirken neden çevirmenlere gerek duysun?
“İnançlı ve dindar olan bu insanlar, bütün ruhlarıyla Tanrı'ya seslenirken, aynı zamanda insanlık tarihinin en utanç verici suçlarını yine Tanrı adına işliyorlar.”
Türklerle İranlılar Arapçayı bilmiyorlar, modern Araplar da artık Muhammet 'ın dilini konuşmuyorlar. İnsanlara bir şey öğretmek için onlara hiç anlamadıkları bir dille seslenmek pek basit bir yol değil mi? Bu kitaplar çevriliyor denecektir. Ne güzel bir yanıt ya! Bunların doğru olarak çevrildiklerini, hatta çevrilebileceklerini kim garanti edebilir? Hem Tanrı insanlara seslenirken neden çevirmenlere gereksinim duysun?
Ceplerini tersyüz ederken ve duruma şahit olması için Tanrı'ya seslenirken bu Yahudi'yi bir daha asla sokağa salmayacağını ve düzensizliğin dünyadaki her şeyden daha kötü olduğunu söyler.
Kahramanın ''insani'' yanı, totaliter düzenin işine yaramaz. Bizim de ''insani'' olana fazla saygımız yoktur. Saygıyı kahramana gösteririz. Kahraman insan değildir. Kahramanlık eylemi ve onun halesinden yansıyan şeyler dışında, kahraman hakkında ne denli az şey bilinirse o kadar iyi olur. Totaliter düzen,