İnsan onuruna layık hiçbir düzen zor kullanılarak kurulamaz. Silaha başvurur vurmaz, başka bir dikta rejimi kurmuş olursunuz ve böylece yok etmek istediğiniz insanları yüceltirsiniz.
"Her insanda sürekli iki arzu vardır; biri Tanrı'ya doğru, öteki Şeytan'a doğru. Tanrı'ya sığınış bir yükselme isteğidir; şeytanın yahut hayvanlığınki ise, bir iniş mutluluğudur."
Koyu bir Hıristiyan olan bu insanlar, bir yandan dindarlık ve inanç bütünlüğü içinde, içten gelen kutsal bir duyguyla Tanrı 'ya sesleniyorlar, öte yandan da insanlık tarihinin gördüğü en rezil davranışları, yine bu Tanrı adına sergiliyorlar.
Zweig'in insanlık tarihine, dünyanın bugünkü dünya olmasına olumlu veya olumsuz yönde katkida bulunmuş insanları anlattığı güzel eseri. Kitabı etkileyici kılan en önemli özellik Zweig'in eşsiz kelime seçimleriydi. Olayları öyle kelimelerle ifade etmeyi tercih etmişti ki hayran kalmamak elde değil.Bazi kısımlarda aşırı ayrıntıya girmesi metnin akıcılığını kesse de bu durumun eserin kalitesinden bir şey kaybettirdigini düşünmüyorum. En etkilendiğim uc bölümü de buraya bırakıyorum: Tolstoy'u anlatan "Tanrı'ya Siginis", Kıtalararası telgraf hattının kurulmasını anlatan "Okyanusu Asan İlk Sözcük" ve Güney Kutbu'nun keşfini anlatan "Güney Kutbu İcin Mücadele".