İnsan tapındığı şeye yaklaşmaz, tersine onunla arasına bir mesafe koyar. Eğer vitamine ihtiyacım olsaydı, basitçe onlardan almak yerine onlara tapınmam aptalca olmaz mıydı? Suyun içindeki bir balığın suya tapınması pek olası değildir.
Bir insanın diğerinin bir şeyi “neden” yaptığına dair kafa ütülemesi kadar agresif ve saldırgan bir hareket olamaz. Hayattaki önemli ve güzel işlerin bazıları tamamen amaçsızca yapılmıştır -onların bir amaca hizmet etmesi ayrı bir şeydir! Batılıların bunu anlaması zordur.
ÖLÜMLÜ : Neden duyularımıza direk hitap edip yanlış yaptığımızı söylemiyorsunuz?
TANRI : Duyularınıza direk olarak hitap edebileceğimi düşünecek kadar saf mısın? Ben duyularınızım, böyle söylemek daha doğru olur.
ÖLÜMLÜ : (şaşkınca): Siz duyularım mısınız?
TANRI : Aslında bundan fazlasıyım. Fakat bu, gerçeğe benim duyularla algılanabileceğim fikrinden daha uygun geliyor. Ben nesne değilim; senin olduğun gibi özneyim ve "bir özne algılayabilir ama algılanmaz." Beni düşüncelerini gördüğünden daha iyi göremezsin. Bir elmayı görebilirsin fakat elmayı görme olayını göremezsin. Ben elmadan ziyade onu görmen gibiyim.
ÖLÜMLÜ : Sizi görmezsem var olduğunuzu nasıl bileceğim?
TANRI :Güzel soru! Var olduğumu şimdi nereden biliyorsun?
ÖLÜMLÜ : Sizinle konuşuyorum değil mi?
TANRI : Benimle konuştuğunu nereden biliyorsun? Bir psikiyatriste "Dün Tanrıyla konuştum " dediğini farz et. Sana ne derdi?
ÖLÜMLÜ : Psikiyatristine göre değişir. Çoğu ateist olduğundan, sanırım bana sadece kendimle konuşuyor olduğumu söylerdi.
TANRI : Ve haklılar da!
ÖLÜMLÜ : Ne? Yani var olmadığınızı mı söylüyorsunuz?
TANRI : Garip bir yanlış sonuçlara varma yeteneğin var! Kendi kendinle konuşman benim var olmadığım anlamına mı gelir?
...
Aziz ve günahkar arasındaki tek fark ilkinin çok daha eski olması. Ne yazık ki evrenin belki de en önemli gerçeğini -kötülüğün acı verici olduğunu- öğrenmek için devirler geçmesi gerekiyor.
Hristiyan , ateisti Tanrı'nın varlığına , ateist de Hristiyan' ı Tanrı inancının gerçek sosyal gelişmeye büyük zarar veren çocukça ve ilkel bir batıl inanç olduğuna ne uğruna olursa olsun ikna etmek zorundadır. Bu yüzden de birbirleriyle savaşıyor, delicesine uğraşıyor, birbirlerine fırtınalar estiriyorlar. Bu esnada Taocu bilge, bir dere kenarında, belki elinde bir şiir kitabı, belki de bir şarap kadehi ve boyama takımlarıyla Tao'nun var olup olmadığına dair kaygılardan uzak, memnuniyetle oturuyor. Tao' yu doğrulamak gibi bir ihtiyacı yok; onun tadına varmakla fazlasıyla meşgul!
Bir çok akademik eser ve romana imza atan Smullyan mantık bilmeceleriyle de ünlü biridir. Farklı, eğlenceli ve oldukça mizahi dili olan bir dindar" la tanışmak ve Tao' nun ne olmadığına dair bir fikriniz olsun isterseniz kitabı okuyunuz.
Tao SessizdirRaymond M. Smullyan · Dharma Yayınları · 199466 okunma
Elime fırçamı alıp
Beklediğimden daha iyi şeyler yazıvermem
Ne büyük bir zevktir.
Ne büyük bir zevktir
Günlerce sözleri evirip çevirdikten sonra
Apansız, harikulade bir şiirin
Dökülüvermesi dudaklarımdan.
Ne zevktir
Hiçbir yardım olmadan
Anlayabilmem
Anlaşılması güç bir kitabı.
Ne zevktir
Az bulunur bir ikramla karşılaşmak
Karnımız aç olduğunda
"Mam-mam" diye bağrışması çocuklarımın
Ve sevinçle indirivermeleri yemekleri
midelerine.
Ne zevktir
Rastgele elime aldığım bir kitapta
Tıpkı kendim gibi bir insanla
Karşılaşıvermem.
Kendime aşk duymanın günahıyla dopdolu
Gözlerim ve yüreğim, varlığımın her yeri;
Yoktur ki bu günahtan kurtulmanın bir yolu:
Canevime sımsıkı sarılmıştır kökleri.
Hoş değildir kimsenin yüzü benimki kadar,
Benden yakışıklısı, benden vefalısı yok;
Ölçüp biçiyorum da, bende ne değerler var.
Ben herkesten üstünüm, her bakımdan, hem de çok.
Ama gerçek yüzümü aynada görür görmez
Porsumuş, benzim uçuk, şehra şehra ve köhne,
Kendime duyduğum aşk, ters düşer bana bu kez:
Kötü şeymiş insanın aşk duyması kendine.
Sensin öbür benliğim, varlığımda övdüğüm,
Yaşımı gençliğinle, güzelliğinle örttüm.
*Shakespeare
Dünya, okuma bilmeyenleri aldatır;
Ben, ne mutlu ki hem okumada hem de yazmada ustayım.
Dünya, hiçbir işi olmayanları aldatır;
Oysa ben yüksek devlet memurluklarıyla onurlandırıldım.
Yaşlılar daima hastadırlar;
Bana gelince, şu an ne ağrım ne de sızım var.
İnsanlar durmadan evlilik sıkıntısı çekerler;
Fakat ben evlilikle ilişkimi kestim ve elimi