Aynen katılıyorum!
Başkalarını kibirli olarak niteleyen insanların kendilerinin kibirli olduğunu söylüyorum.
Sayfa 46 - EpubKitabı okudu
Reklam
Soğuk bir kış günü bir tapınağa sığınan ve yakacak bir şeyler arayan Zen Ustası'nın herkes bilinen hikayesi. Zen ustası, çevrede yakacak başka bir şey bulamayınca Buda'nın tahta heykelini parçalayıp onu ateşe atar. O an içeriye giren bir rahip bu "günahkarlık" karşısında dehşete düşer. Usta gülümser ve ona, tahtadan başka bir şey yakmadığını, yaptığı şeyi Buda'nın da anlayışla karşılayacağını söyler. Bunun üzerine büyük bir tartışma başlar ve insan, bu olaydan Usta'nın gerçek bir inanan ve "doğru yolu izleyen" insan olduğu, rahibin ise bir putperestten başka bir şey olmadığı sonucunu çıkarır.
Sayfa 66 - Dharma YayınlarıKitabı okudu
Kendini seven insanları sevmeme karşın kendilerini öne süren insanlardan nefret ederim.
Sayfa 161 - EpubKitabı okudu
Bana göre hiçbir şey, bir insana durmadan, yaptığı şeyin "amacının" ne olduğunu sorup durarak onu sinirlendirmekten daha saldırganca ve daha düşmanca değildir. Yaşamın en güzel ve en önemli eylemlerinden bazıları hiçbir amaç olmadan yapılır;
Sayfa 56 - Dharma YayınlarıKitabı okudu
Po Chu-I
"Başkalarının meselesi olduğunda ahmaklar bile bilgedir, kendi meselelerinde bilgeler bile hata yapar."
Sayfa 107
Reklam
Ne zevktir Rastgele elime aldığım bir kitapta Tıpkı kendim gibi bir insanla Karşılaşıvermem.
Sayfa 154 - Tachibama AkemiKitabı okudu
Bir bilge uykuya daldığında Ne böyle yapması gerektiği için Ne de böyle olmasını istediği için Yalnızca uykusu geldiği için uyur.
Sayfa 15
“Uzun deneyimlerle gözlemlediğim kadarıyla hemen hemen karşılaştığım herkes bende kendi özelliklerini görmektedir! Tanıdığım en düşmanca davranışlı insan bana ne kadar düşmanca davrandığımı, en hoş insan ne kadar hoş olduğumu, dürüst insanlar ne kadar güvenilir ve içten olduğumu, ikiyüzlü ve yalancı insanlar temelde yapmacık ve ikiyüzlü olduğumu, zeki insanlar zeki olduğumu ve aptal insanlar ne kadar aptal olduğumu söylerler.”
Yer ile Gök var olmadan önce Belirsiz ve bulanık bir şey vardı. Ne kadar bulanık! Ne kadar belirsiz! Buna karşın içinde imgeler vardı. Ne kadar soluk! Ne kadar karmaşık! Daima devinim halinde olmasına karşın durağan. O, hiçbir şey yapmaz, ama gene de her şey Onun aracılığıyla olur. Oysa o, var etmek için hiçbir çabada bulunmaz. Her şeyi sever ve besler, ama hiçbir şeyi yönetmez. Onun adını bilmiyorum, Ona Tao demekle yetiniyorum.
Sayfa 11 - Dharma YayınlarıKitabı okudu
210 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.