Tarçın Farsça dar "ağaç" ve Çin sözcüklerinden türetilmiştir. Çin'de yetiştiği için Farslar dâre Çin'i "Çin ağacı" olarak adlandırmış, dilimize de aynı isimle geçmiş ve zamanla söylenişi kolaylaşarak tarçın olmuştur."
Tek başınayız şimdi ikimiz.
Bende karanfil,
Sende tarçın kokusu
Yapayalnız, kimsesiz.
Ben seni yalansız
Bahar gibi sevdim.
Sevgi adınaydı
Milis beraberliğimiz.
Sabahtan akşama
Günü tarar örerdik
Ve kedileri İkimiz de çok severdik.
İkimiz de yıldız düşkünü;
Bakmaya doyamazdık
Gökyüzüne.
Kokular vardır,onyıllarca durur. Misk sürülmüş bir dolap,tarçın yağı içirilmiş bir deri,bir amber yumrusu,sedir ağacından bir kutu koku bakımından ölümsüze yakın şeylerdir.