“Kızını uyarabilmeyi; ona, “Kendini koru, zırhla kapla, hayat zor, dünya acımasız... Seni yaralamalarına, yıpratmalarına izin verme; sen de onlar gibi umursamaz ve sarsılmaz ol.” diyebilmeyi çok isterdi.”
“Sarah daha önce çalıştığı hukuk bürosunda, ortak olarak atandıktan sonra hamile kaldığı için görevinden alınarak yeniden yardımcı avukat pozisyonuna getirilen meslektaşını unutmamıştı. Bu; kadınların maruz kaldıkları sessiz ve görünmez, kimsenin dile getirmediği, sıradanlaşmış bir şiddetti.”
“Kendimi bağışlamayı, yargılamamayı ama geçmişten ders almayı öğrenmem gerekiyordu. Bana kabul etmeyi, içten olmayı ve başkalarının da aynını yapabilmesi için kendimi sevmeyi öğrettiler.”
“+Aramızdaki temel fark ne biliyor musun? Sen insanlara baktığın zaman üniformalar, bayraklar ve din görüyorsun!
-Peki sen görüyorsun bakalım?
+İnsan, sadece insan. Seven, acı çeken, acıkan, üşüyen, korkan bir insan.”