Oldukça iddialı bir tanıtımı var eserin. Bu kitabı okuduktan sonra "Bir kitap okudum," diye düşünmeyeceksiniz. Zira Xu ailesinin yaşadıkları o kadar gerçek ki, tek düşünceniz "Bir hayat yaşadım," olacak.
Öyle bir hayat ki; mutluluk ile hüzün, zenginlik ile yoksulluk, yaşam ile ölüm, dostluk ile düşmanlık, tutunmak ve kopmak iç
Üniversiteli delikanlı Kolejli kıza bir voleybol maçında rastladı.Okul salonundaydı maç. Tribünsüz minik bir salon.. Seyircilerle oyuncular arasında sahanın çizgisi vardı sadece.. O kadar yakındılar..
Delikanlı bu tatlı bu güzel bu dünyalar şirini kızı ilk defa görüyordu takımda.. Hoşlandığını fena halde hoşlandığını hissetti. Az sonra bir şeyi
Körlük deyince insanın aklına görme fonksiyonunu kaybetmek gelir hep. Bunu kime sorsanız kuşkusuz bu cevabı verecektir.
Kör olmak kendi işlevini kaybetmektir aslında. "bıçak körelmiş" dediğimde neyi kastettiğim hemen anlaşılacaktır.
O halde "insanlık körelmiş" dediğimde neyi kastettiğime sayfalar dolusu cevap gelecektir.
Yazar kitabı çok başarılı yazmış gerçekten kalemine yüreğine sağlık . Önü açılırsa daha neler yazar diye düşündüm bir an . Kitap kısa olabilir ama uzerinizde bıraktığı etki tarif edilemez. kitabin hepsini alıntı yapmak istedim çünkü o kadar güzel konulara ve adalet anlayışına sahip ki . Kitapta empati yaptım çiçek gibi savunmasiz bir kızın yerine koydum kendimi, sonra oktay gibi geçimsiz bir insanın ıslahat yoluyla nasıl normale döndüğünü onun o çaresizliğini bile hissettim fazla spoiler vermek istemiyorum heyecanı kaçmasın.kitaba puanım 10 /10 Cok uzatmiycam okuyun, okutun.. böyle güzel kalemlere ihtiyacımız var ..
1. Ne zaman moralleri bozulsa, üzülseler kaçacak güvenli bir yer bulurlar.
2. Yolculuklar, beklemeler, kuyruklar onlar için işkence değil zevktir.
3. Sahip oldukları kitaplar adeta onların ailesi olmuştur.
4. Soracak olsanız kendileri için en anlamlı hediye kitaptır.
5. Ellerinde kalan son parayı kitaba vermekte hiç tereddüt etmezler.
6. Öğrendikçe bildiklerinin aslında ne kadar az olduğunu keşfederler.
7. Kitap kokusu onlar için birçok kokudan daha anlamlıdır.
8. Bazen sadece kitaplarına bakarak mutlu olabilirler.
9. Dağılmış bir kütüphane onlar için temizlemesi en zevkli yerlerden biridir.
10. Tam bir kitap bağımlısıysa kitabını ödünç vermekten hiç hoşlanmazlar.
11. Kendileri gibi okumaya ilgi duyan insanlarla saatlerce kitaplardan konuşabilirler.
12. Hiçbir şey almadan bile kitapçılarda dolaşmak onlar için tarif edilemez bir zevktir.
13. Boş zamanlarında sıkılıyor musun? sorusu onlar için çok anlamsızdır.
14. Okuyup beğendikleri bir kitabı en yakınlarının da okumasını isteyip bitirdiklerinde yorumlarını merak ederler.
15. Yeni bir kitap aldıklarındaki sevinçleri tarif edilemezdir.
Elin Yahudisi bile Kadının ne denli mühim olduğunu biliyor ve ordan vuruyor, UYANIN YAYIN!..
Star Academy fikrinin sahibi İsrailli doktor (Malhem Akhnov) ile bir İsrail kanalında yapılan röportaj!!
Bu röportaj harfiyyen şöyle:
⚡️İlk soru:
En büyük emeliniz olan star akademiyi İslam aleminin kalbinde gerçekleştirme projenizde başarıya
"Bugünün çocuğunu, yarının büyüğü olarak yetiştirmek hepimizin insanlık görevidir." Mustafa Kemal Atatürk
Biliyorsunuz ki, gelirleriyle ihtiyaç sahibi köy okullarına kitap alabilmek için kitap temalı içerikler ürettiğim ve 10 Kasım 2018 tarihinde açtığım bir YouTube kanalım var. Bu kanalın gelir elde edip çocuklara daha çok kitap
Nerden başlıyacağımı bilmiyorum ama tek kelimeyle anlatayım. Etkileyici... Böyle bir kurgu insana eline aldığı o 80 sayfalık kitabı bi seferde soluksuz okumaya mahkum ediyor. Belki bu kurguya kaptırdım kendimi belkide bu kurgunun gerçek olabileceği üzerine olan olasılıklara ve her ne sebeple olursa olsun şu an saat gece 1.52 ve içimde öyle bir his varki tarif edilemez. İyi okumalar
Amok KoşucusuStefan Zweig · Dokuz Yayınları · 2019111,6bin okunma
Selamünaleyküm , değerli 1k ailesi ,
Bugün yine bir incelme yapmak için karşınızdayımmm
"Teşekkür ederim
Teşekkür mü edersin?
Evet, nazik olmam seni güldürdü mü?
Evet dedi, hafif bir gülümsemeyle Çok tatlı gülüyorsun.
Do Sesi, Ferit Edgü'nün şiir tadında öykülerinden oluşan eseridir. Açıkçası kitaptaki öykülere tam anlamıyla bir öykü demek ne kadar mümkündür bilemiyorum; ama şiir tadındaki bu öyküler damakta güzel bir tat bırakırken okuru tarif edilemez hislere sürüklüyor.
Kitap; Ölüm Öyküleri, Yaşam Öyküleri, Saçma Öyküler ve Geçişler bölümü olmak üzere dört
Bir sabah uyandığında kapının önünde bir sepet buluyorsun. Sepete doğru yöneldiğinde etrafta kimseciklerin olmadığını görüyorsun. Benim için bırakılmış hediye sepetidir gizli kalmak isteyen birinden diye düşünerek merakla alıyorsun sepeti içeriye. Elini sepetin içine daldırıyorsun çıkartıyorsun. ilk başta çiçek görüyorsun seviniyorsun, tekrar
Tam iki yüz yıllık bir büyü... Bu
kadar eski olduğu halde bugün hala bu kadar popüler olan
başka bir roman bilmiyorum. Gurur ve Önyargı'dan daha önce
ya da daha sonra yazılmış ve ondan besbelli daha sarsıcı ya da yenilikçi olan ya da başlıbaşına simge haline gelmiş başka
büyük klasikler var elbette, mesela Mobydick, Tristram
Shandy, Don Quixote, Robinson Crusoe, Madam Bovary, ama
hiçbiri Gurur ve Önyargı'nın bugünün okurunun kalbinde
edindiği yeri edinemedi. Bütün klasikler bir yana, Gurur ve
Önyargı bir yana. O yukarıda sözünü ettiğim 'büyü'.
Austen sözkonusu olunca gerçeği büyü ile açıklamak zorunda
kalıyoruz. Bu büyü Austen'ı dayanılmaz ölçüde çekici, o
ölçüde taklit edilemez yapan, aynı zamanda tarif edilmesini,
sınıflandırılmasını da imkansız kılan 'okuma tadı'dır ve
Austen'ı bugün hala bir edebiyat esrarı olarak yaşatmaktadır.
Bu esrar,
"nasıl oluyor da edebiyatçılara da halka da aynı
zevki veriyor?" sorusunda gizlidir.Tabii, bu anlattığım sahnedeki en şanslı taraf, aynı
zamanda en etkili taraf, okur. Okurun iyi olanı seçme ve
yaşatma içgüdüsü olmasaydı, hangi edebiyatçı ne telkin
ederse etsin, şişirsin ya da karalasın, Jane Austen iki yüz sene
sonra hala burada olmazdı. Bu örnek, roman - okur ilişkisinin,
arada hiçbir başka ihtiyaç olmadan, sadece ikisinin birbirini
yaratma ve yaşatma ortaklığının harikulade bir örneği olması
bakımından da önemli. Okur için bir şey ifade etmek: her romanın böyle bir mecburiyeti var. GURUR VE ÖNYARGI OKUR İÇİN HAYATİ ŞEYLER İFADE EDEN, ZAMANIN ÜSTESİNDEN GELMİŞ, KALBİN GÜCÜNE VE ÖLÜMSÜZLÜĞÜNE AİT AZ SAYIDAKİ ROMANDAN BİRİDİR...
İşte her sayfasında başka bir yüz ifadesiyle buluştuğum, altın değerinde muhteşem bir kitap daha... Kitabın son sayfasını bitirdiğim o buruk birkaç dakikadaki kalp sızımı mı, yoksa küçük bir yutkunuşla beraber "Uzun Hikaye"yi tamamlamayı çalışan hüzün dolu anı mı anlatsam? Anlatabileceğim tek şey sanırım kitapla buluştuğum ilk anla son