Yol bilenler’den, ‘yolunu bilenler’e evrilen, insanlığın kadim hikâyesi...
Sanlar, Arhuacolar, Wiwalar ve Kogiler, Kiowalar, Barasanalar, Makunalar, Penanlar, Gitxsanlar, Wet'suwet'enler, Haidalar, İnuitler, Polinezyalılar ve diğerleri...
Böyle tek tek okunduğunda herhangi bir anlam yüklemekte zorlandığımız bu isimler, aslında içinde yaşadığımız dünyanın muhtelif yerlerine gizlenmiş, kendi kültürlerini, kendi yaşam
ÇEKİLİŞİMİZ BİTMİŞTİR.
BUNCA ZAMAN EMEK VE KİTAP VEREN HERKESE SONSUZ TEŞEKKÜRLER. YÜREĞİNİZE SAĞLIK GÜZEL İNSANLAR..
Öncelikle bu çekilişe bağışladığı kitaplarla, emekleriyle, paylaşımlarıyla katkıda bulunan herkese çok teşekkür ederim. Sizlerin sayenizde çok daha güzellerini birlikte yapacağınıza şüphem yok. Şimdi kazananları seçme
Eski defterlerimin arasından geçmişe dair neler var ki diye notlarımı karıştırırken, aralarında 'Yer Demir, Gök Bakır' ve 'Ortadirek' le ilgili dip notlar, alıntılar bana "merhaba" dedi.
Kütüphanemin rafından indirdim ikisini de. Sayfalar arasında maziyi seyreyledim bir vakit.
ilk sayfada her zaman ( hala daha yaparım.) olduğu gibi. adım
Romanlarını varlık ve yokluk üzerine kuran Hasan Ali Toptaş, yine aklın gerçek dünyada yapılandıramadığı bir roman yazmış. Klasik roman anlayışından uzak, fantastik gibi görünen romanlarında, dili araç olmaktan çıkarıp amaca dönüştüren Toptaş, bu dönüşümü sanatsal bir şiirsellikle bu romanında taçlandırmış. Gerçeği ve kurguyu belirsizliklerle
İlk kez 1954 yılında telaffuz ettiği “Diriliş” kelimesini günümüze kadar hiç susmadan haykıran bir yazarın kitabını okumak kolay değil elbette. Sayfalarca süren biyografisini bile
okuyamadığım Sezai Karakoç’un bu kitabını nasıl okudum inanın ben de bilmiyorum. Ama okudum. Pembe kapağının ardında ne tür düşüncelerin olduğunu bilmeden okudum.
Fetret Devri, on bir yıl gibi oldukça uzun sürmesine rağmen, dikkate değer bir konudur ki, Osmanlı’ya karşı, yeni fethedilen Avrupa topraklarından hiçbir ayaklanma olmamıştır.
“Bu kitap samimiyetsizliğe karşı bir tavır takınmaktadır.”
Genç ve taze edebiyat yazarı Alper Aydoğan’ın ilk kitabı olan Münzevi 15 farklı öyküden oluşuyor. Sadece öykülerinin farklı konular da olması bir yana türleride aynı zamanda farklı. Felsefe, tarih, distopya, eleştirisel ve daha bir çok türden oluşan bu kitapta herkes kendisini, sevdiği ya da sevmediği kişileri, duygularını, korkularını ya da pişmanlıklarını bulabileceğini düşünüyorum. Hatta yeterince dikkatli bir okuyucuysanız bazı öykülerinin bağlantılarının olduğunu farkedebilirsiniz. Kiminin hayali kiminin ailesi farklı öyküler de yaşadı bu kitapta.
Edebiyatımız da kaliteli yeni bir suret görmek mutluluk verici. Okurken inanılmaz keyif aldım ve sayfa sayısı daha uzun olsa dahi ya da daha çok öykü olsaydı bile yine bir gecede keyifle bitireceğim bir kitap olurdu çünkü üslup ve kitabın samimiyeti çok hoştu. Yazara bundan sonraki “hayatında” başarılar diliyorum çünkü nasıl tarih milattan önce ve milattan sonra ayrılıyorsa aynı şekilde bir yazarında hayatının kitabından öncesi ve kitabından sonrası diye ayrıldığını düşünüyorum. Bir sonraki kitap incelemesine kadar görüşürüz.
MünzeviAlper Aydoğan · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 202042 okunma
"Yaşıyorsak, acı hep olacak. Ama altında ezilmemeyi öğrenebilir insan."
Unutma Dersleri kitabının bütününe baktığımızda, verilmek istenen mesaj bu cümleyle özetlenebilir. Bu kitapta, acılarıyla baş etmeye çalışan bir kadının acılarının altında ezilmemeyi öğrenme yolculuğuna eşlik ediyoruz.
Evli bir kadın olan Feribe yasak aşkı tarafından