Öncelikle şunu söyleyeyim, kitap bir çırpıda okunabilen bir kitap. Sizler için üşenmedim tek tek boş olan sayfaları ve sadece resimlerin olduğu sayfaları saydım: toplamda -yanlışım yoksa- 46 sayfası zaten boş. Geriye okunacak 106 sayfa kalıyor. Ee bi zahmet o kadarcık sayfayı da okuyuverin (:
Kitabı okuyup da beğenmeyen pek azdır diye sanıyorum.
Bu kitap benim için çok özel bir kitap o yüzden incelemenin de öyle olması gerekiyor diye düşünüyorum ve şöyle başlamak istiyorum...
Deniz Gezmiş 'in babaannem tarafından akrabam olduğunu öğrendiğim de daha ilk okula gidiyordum. Anneannem anlatırdı atla göy meydanından geçerken dağ boyu olduğunu. Tabi o zamanlar olaylardan da fazla haberim yok.
Gericilik ile Laiklik,
Bağnazlık ile Hoşgörü,
Cahillik ile Bilim,
Din okulları ile Laık okulları,
Etkin güçlerin tutsağı olanlar ile özgür düşünenlerin karşı karşıya geldiği ,
içinde yaşadığımız ülkenin tüm gerçeklerini bulabileceğimiz enfes bir kitap.
Emile Zola ,Dreyfus olayını ve akıbetinde yaşanan haksızlıkları ve kendisinin de içinde olduğu bir grup insanın verdiği mücadeleyi kurgulayıp kaleme almış.
Din adamları , tarikatçılar ve onların okullarından mezun olanlar Fransız devletinin bir çok kurumuna sızıyor ve kendi çıkarları için çalışıp, din ile bağdaşmayan davranışlar serip çıkarları doğrultusunda bir çok masum insanı suçlayıp, suçlulardan yana taraf tutuyor.
HİÇ BİRİMİZE YABANCI GELMEYEN OLAYLAR HEP BUNLAR ,DEGİL Mİ? :))
Bağnazlığın, cahilliğin, gericiliğin, eğitimsizliğin adaletsizligin bir ulusu nasıl yokuş aşağı sürüklediğini ,eğitimin insanlar üzerinde ne gibi büyük bir etkiye sahip olduğunu gösteren ,
Demokrasi kültürü ve özgür düşüncenin yerleşmediği toplumlarda her insanın başına gelebilecek bir sorunu ele alan ve bireylerden topluma ,kurumlardan devlet yönetimine, toplumun tüm kesimine verilen bir mesajdır "Gerçek".
Ayni zamanda BİR AYDINLANMA ÇAĞRISIDIR .
"Gercek" gercektende gerçek bir kitaptır!!!
(Özellikle tüm eğitimcilerin okuması gereken bir eserdir bana göre.)
GerçekEmile Zola · Kırmızı Yayınları · 2015666 okunma
Devletler kuruluyor, savaşlar oluyor, insanlar ölüyor ve aşk her zaman gözyaşına bulanıyor. (s.185)
İskender Pala'nın hep zevkle okunan usta kaleminden..
Yine Muhteşem bir eser...
Yaşadığımız toprakların, coğrafyanın en eski sahiplerine gidiyoruz bu kitapta; Savaşlar, soygunlar, ihanetler, savrulan hayatlar, sanat ve yine o ince ince işlenmiş
“Sussam gönül razı değil, konuşsam tesiri yok” diyen kim ise ne doğru ne esaslı bir söz etmiş meğerse...
Yıllarca insanların hayatlarını zehir ettikleri, kumpas/kurgu olduğu mahkemece de teyit edilen davadan geriye binlerce sayfalık dava dosyaları, sahte deliller, yıllarca haksız hukuksuz bir şekilde özgürlüklerinden yoksun bırakılan mağdurlar,