Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Raşomon anlatım tekniğine yakın bulduğum, anlatıcının perspektifyle şekillenen hikaye geleneğinin nadide örneklerinin temsil eden bu iki versiyon da az çok ezberimdedir. Az çok diyorum, çünkü eser sanat tarihi açısından en büyük önemi Gaudi’nin bitmeyen kilisesi Sagrada Familia misali her yıl ucuna yeni taşlar örülmesi, bu nedenle her dile gelişinde biraz daha değişmesidir. Anlatıcıların mübalağa, mütalaa, bilinç akışı ve çamur atma gibi kadim anlatım teknikleriyle zenginleştirerek, gerçek bir sanat eserine yaraşır şekilde ustaca yeniden yorumladığı hikaye, zamanın, ihtiyarların ve destek vermesi gereken aktüel bağlıların da etkisiyle, işte bu bizim hikayemizdir neticede. Olsa olsa, gençlik sarhoşluğuyla birbirine aşık olduğunu sanıp evlenen, sonra da azıcık bile benzeşmediklerini fark eden, fakat bu tahsil sürecine iki çocuk sıkıştırmayı becerdikleri için evliliklerini bitirmemenin bahanesi olarak her fırsatta onları ileri süren iki basiretsizin, emsallerine sık rastlanabilecek sıradan hikayesidir.
Sayfa 12 - Hep Kitap
352 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
NEMRUT ve KAYIP MEZAR . Mimar Sinan Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Oktay Çetin. Komiser Vedat Demir. Taner Hoca' nın manevi kızım dediği ve Arkeoloji Bölümünde görevli Sezen Hoca. Olayların başlangıcı, ilk kurban Taner Hoca. Tıpkı Hz.İbrahim gibi mancınık sistemi kurularak tahta direkler ve bez aracılığıyla aşağıdaki büyük ateşe
Nemrut ve Kayıp Mezar
Nemrut ve Kayıp MezarUmut Altuğ · Düşün Yayıncılık · 202314 okunma
Reklam
304 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Kadim Yezidilik dinini mezhep olarak tanımlıyor, bu mezhebin takipçilerini de yanlışlıkla Yezit'e bağlıyor, aslında 'Ezdai' kelimesinden bozma Yezidilik inancı ile emevi Muaviye Bin Yezit arasında sadece bir isim benzerliği bulunması Baki hocamızın gözünden kaçmış. (Nadir de olsa, sözde tarafsız bazı araştırmacıların satır arasında onun fikirlerini önemsizleştirme çabasında olmaları aslında tek amaçlarının onun hayat görüşüne karşı siyaset yapmak olduğunu da bilmekteyim.) Abdülbaki Gölpınarlı'nın kitaplarının ne kadar kapsamlı olduklarını bilen bilir; bu konulara genel olarak ilgisi bulunmayanlarsa, kendisinin çalışmalarında bir araya getirdiği 'isimler' ve bu isimlerin ürettikleri yapıtlarda İslam Tarihi ve Anadolu Edebiyatı açısından ifade ettikleri anlamlara getirdiği yorumlamaları ve derinlikli bilgisinden zaten mahrum kalmış demektir.
100 Soruda Türkiye'de Mezhepler Ve Tarikatler
100 Soruda Türkiye'de Mezhepler Ve TarikatlerAbdülbaki Gölpınarlı · Gerçek Yayınları · 196910 okunma
Diyarbakır
Diyarbakır'ın ne kadar kadim bir şehir olduğunu bilmeyen yoktur. Evliya Çelebi'nin Seyahatname'de en uzun anlattığı şehir Diyarbakır'dır. Diyarbakır eski medeniyetlere ve dinlere merkez olmuştur. Evliyamız, “Diyarbakır'da iki peygamberin kabrini ziyaret ettim” demekte ve isimlerini vermektedir. Bunlardan biri Yunus(as) Peygamber'dir.
·
Puan vermedi
Umut Altuğ
Umut Altuğ
tarafından yazılan ve @dusunyayincilik tarafından yayımlanan İstanbul'dan Hollanda'ya kadar uzanan, Adıyaman, Nemrut, Göbekli Tepe'de geçen bir yanda kadim sırlar diğer yanda cinayetlerin olduğu harika bir kitap okudum :"Nemrut ve Kayıp Mezar" Yazarın kalemi ve bilgi birikimi çok
Nemrut ve Kayıp Mezar
Nemrut ve Kayıp MezarUmut Altuğ · Düşün Yayıncılık · 202314 okunma
Var mı bunu lügata bakmadan okuyacak bir babayiğit ?
Hicret-i Seniyyeleri'nin 11. yılı Reblülevvelinin 12. Pazartesi günü Resûl-i Ekrem efendimiz irtihal ederek Hazret-i Ebû Bekir es-Siddik makamı hilâfete geçmişti. Bu tarihi takip eden günlerde İslâm dininin o güne kadar görüp geçirdiği hayâti devirlerin en çetin bir safhası kaydedilmiştir. Resûl-i Ekrem'in yirmi üç sene devam eden
Sayfa 299Kitabı okudu
Reklam
Kadim zamanlarda güç sahibi olmak, veriye erişim yetkisine sahip olmak demekti. Bugünse güç, neyi görmezden geleceğini bilmek demek.
Sayfa 414Kitabı okudu
Biri olmak, herkesin kendinden bahsettiği yüksek sosyete top­lantılarında ya da terapi seanslarında iyidir. Oysa biri olmak, boynumuza ağır ve aptalca bir kurgu zincirleyen (bizi benlik tasvirimize sadık kalmaya zorlayan) toplumsal bir zorunluluk değil midir? Yürürken biri olmama özgürlüğünü yakalarız, çünkü yürüyen bedenin tarihi yoktur, o sadece hareket halin­deki kadim yaşamdır.
528 syf.
9/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Yine Dan Brown ve yine beyinleri yakan bir hikaye. Dan Brown deyince akan sular durur diyen birisi olarak yine heyecanla okuduğum, yine soluk soluğa kaldığım yine birçok şey öğrendiğim bir okuma oldu benim için. Masonluğun gizemli tarihi başta olmak üzere, kadim uygarlıklardan, günümüz toplum yaşamına kadar inancı ve Yaratıcı’yı, bunun yanında dünyayı değiştirebilecek kollektif bilinç oluşturma fikrini işleyen kitap, gizemlerin ardındaki gerçeği göstermeye çalışarak, maceralı ve keyifli bir okuma serüveni yaşattı. Okuyun… okutturun…
Kayıp Sembol
Kayıp SembolDan Brown · Altin Kitaplar · 200917,5bin okunma
"Yürüyerek kimlik fikrinin kendisinden, biri olma bir isim ve hikâyeye sahip olmaisteğinden kaçarsınız... Oysa biri olmak, boynumuza ağır ve aptalca bir kurgu zincirleyen( bizi benlik tasvirimize sadık kalmaya zorlayan) toplumsal bir zorunluluk değil midir ? Yürürken biri olmama özgürlüğünü yakalarız, çünkü yürüyen bedenin tarihi yoktur, o sadece hareket halindeki kadim yaşamdır. İşte biz, iki ayağı üstünde hareket eden, büyük ağaçlar arasındaki katıksız güç ve haykırıştan ibaret bir hayvanız."
Reklam
Evrimsel tarihimizin büyük bir kısmında atalarımız kabileler halinde yaşadı. Kabileden ayrılmak -ya da daha kötüsü, dışlanmak-bir ölüm fermanıydı .” Yalnız kurt ölür ama sürü hayatta kalır.” Bu arada başkalarıyla iş birliği ve bağ kuranlar daha güvende olmanın, çiftleşme fırsatlarının ve kaynaklara daha fazla erişimin keyfini sürdüler. Charles Darwin’in belirttiği gibi ,”insanlık tarihi boyunca iş birliği ve doğaçlama yapmayı en etkin şekilde öğrenenler baskın gelmişlerdir. “ Sonuç olarak en derin insan arzularından bitir, ait olmaktır. Ve bu kadim tercihin modern davranışımız üzerinde güçlü bir etkisi vardır.
Atomik Alışkanlıklar
Atomik Alışkanlıklar
Yöneten ve yönetilen ilişkisinde yönetenin yönetilenin hizmetkârı olduğuna dair kadim yalanın, yönetenin Tanrı'nın yeryüzündeki temsilcisi veya gölgesi olduğu yönündeki tarihî aldatmacanın temel bir hedefi vardır: Yöneten/yönetilen ayrımını meşrulaştırmak ve yönetenlerin doymak bilmez arzularını maskelemek.
Sayfa 17 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Tarihsel hatalar
Kuruluşundan beri Osmanlı devletiyle birlikte olan, onların olduğu kadar Ermenilerin, Asurilerin, Süryanilerin, Yahudi ve Yezidilerin de ülkesi olan Kürtlerin ülkesi, Anadolu ve Mezopotamya arasında, iki kadim nehrin, Dicle ile Fırat'ın arasında kuruluydu. Ülke, tarihi boyunca mirlerle beyler arasında bölüşülmüş, kendini Osmanlı ülkesinin bir parçası olarak görmüş, herzaman birbirlerine düşmanlık besleyen Kürt mir ve beyleri birbirleriyle didişmiş, birbirlerinin varlığını kabul etmemiş, ama Öte yandan her zaman Osmanlı'nın hükümdarlığını benimsemiş ve devletin bir dediğini de iki etmemişlerdi. Osmanlı ordusuyla savaşa gitmiş, Osmanlı ülkesinin sınır boyları olan uzak ülkeler. de meydana gelen ve her zaman cesaret sınama meydanına dönen savaşlara kendi savaşçılarını göndermiş, günü geldiği zaman devletin bekası ve Sultan'ın selameti için göğüslerini siper etmiş vergisini vermeyi ihmal etmemiş, Sultan'ı kendi sultanları olarak kabul etmişlerdi. Ancak bir şartla; içerde özerk yaşayacaklardı, padişah arada bir, sıcak bir selam veya onları unutmadığını gös terecæk küçük bir hediye gönderecek, devlet onlara saygı göste recek, varlıklarına veya zenginliklerine elini uzatmayacaktı Devletle mirlikler arasında yüzyıllara dayanan bu anlaşma, son yıllarda bozulmuştu.
Sayfa 249 - 250İthaki yayınları. Çev; Muhsin Kızılkaya
İstanbul
Fatih bu şehir için surlara dayandığında, son Bizans İmparatoru Konstantin kaçmak yerine savaşarak ölmeyi tercih etmiş, nitekim öyle de olmuştu. Şimdi Fatih`in torunları, bu kadim şehri kurşun bile atmadan düşmana bırakıyordu. Ne hazindi...
Sayfa 63 - MasaKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.