Su Damlası
Derken sarkıtlardan bir damla su damladı. Düşüyordu; bu öğle sonrası tarihin tozlu sayfaları arasında yerini alırken, o küçük su damlası hâlâ duvarın üstünden yere doğru düşüyordu düşüyordu. Her şeyin bir amacı mı vardı şu hayatta? Bu su damlası orada yatan o zavallı ölmüş adamın üstüne düşmek için mi onlarca yıl beklemişti? Bir on yıl sonra başka bir ihtiyaç için başka bir damla mı süzülecekti mağaranın duvarından?
Sayfa 29Kitabı okudu
Tarihin tozlu sayfaları arasında çürümeye yüz tutmuş bir savaşım ben
Hatıralar beni barındırmazken yaşlanmış hafızalar beni yalnızlık çukuruna gömüyor
Unutulmuş bir kelimeyi oynuyorum tarih sahnesinde
Hiç bir figüran bağrına basmazken beni bütün oyuncular kaçıyor benden
Son Birkaç Ayda
Sureti, ruhunun solgunluğunun eksiksiz dışa vurumuydu. Çökmüş avurtları göktaşının yerde açtığı koca bir çukuru andırıyordu. Aynadaki yüz bir yabancıydı. Hepi topu son birkaç ayda ışık hızıyla yaşlanmış, tüm çekiciliği tarihin tozlu sayfaları arasında yitip gitmişti. Yetmiş beş yaşında vefat eden annean-nesinin pörsümüş cildi bile kendisininkinden daha iç açıcı kalırdı şu anki halinin yanında. En azından onun kırış kırış yüzünde bir nuranilik vardı. Bu karşılaştırmayı az bulup daha ileri gitti. Kendini ne kadar aşağılarsa, kendinden ne kadar nefret ederse, içindeki bir şeyin bundan o kadar haz aldığını fark etmişti son zamanlarda. Bu yüzden, "Sen de iyice abartmaya başladın," diyen içindeki sese kulak asmayıp, kendine saldırmayı sürdürdü. Evet, içindeki o ses, ne derse desin, dünya kadar yorgun, en az onun kadar yaşlıydı. Sonbahar yaprakları gibi güçsüz ve titrek, bir dokunuşla tuzla buz olacak kadar kırılgandi. Suyunu çekmiş ve canlılığını yitirmiş yapraklar dallarından nasıl küçük bir esintiyle kopuveriyorlarsa, o da hayat dalından öylece kopmuştu işte. Gönlünde ayaz rüzgârları esiyordu.
Gözlerini kısıp aynaya dikkatlice baktı.
"Bu ben miyim?"
Sayfa 41Kitabı okudu
Soru 13: Süleyman Paşa Osmanlı İmparatorluğu'nun gerçek kurucusu mudur?
Osmanlı İmparatorluğu'nun kurucusu devlete adını veren Osman Bey'dir. Ancak küçük bir beyliğin yukarıda izah ettiğimiz gibi büyüyüp, gelişmesi ve diğer Anadolu beyliklerini nüfuzu altına alması Rumeli'nin ele geçmesi ile alakalıdır. Eğer Osmanlılar Rumeli'ye geçmeselerdi, Anadolu'daki diğer beyliklerden fazla bir farkları olmayacak ve kısa sürede tarihin tozlu sayfaları arasında kaybolup gideceklerdi. Bu yüzden hükümdar olmamasına rağmen önce Karesi topraklarının fethinde oynadığı rolle, ardından da Rumeli'ye geçişi ve yerleşmeyi sağladığı için Osmanlı İmparatorluğu'nun gerçek kurucusu Süleyman Paşa'dır.
Sayfa 60 - Yeditepe Yayınevi
HARARI: YAPAY ZEKA İŞ AÇISINDAN PEK ÇOK İNSANIN YERİNİ ALDIĞINDA İŞGÜCÜNE VE DİNE NE OLACAK?
Çağın teknolojik gerçekliğiyle bağını kaybetmiş dinler, soruları bile anlama yetisini yitirmeye mahkumdur. Yapay zeka bilişsel işlerde pek çok insanın yerini alabilecek noktaya geldiğinde işgücüne ne olacak? Amaçsız ve işe yaramaz insanlardan oluşan
Tozlu kitapların sesi, ki kitapların sayfaları arasında tıpkı söz gibi dizilidir, aslında hayat ve tarihin sesidir....
tozlu kitapların sesi, ki kitapların sayfaları arasında tıpkı söz gibi dizilidir, aslında hayat ve tarihin sesidir....
tozlu kitapların sesi, ki kitapların sayfaları arasında tıpkı söz gibi dizilidir, aslında hayat ve tarihin sesidir....
Sayfa 104 - ithaki yayınlarıKitabı okudu