İlk bankalar tapınaklar, ilk bankacılar ve faiz alanlar da din görevlileriydi.
Sayfa 35Kitabı okudu
İbn-i Halduna göre toplumun temeli insanlar arasındaki işbölümüne dayanır.
Değerin kaynağında emek vardır. Üretilen ürünlerin değeri o ürünün üretiminde yer alan emeğin değerine eşittir
“Çiftçiler mallarını, hırsızlardan ve hükümdarlardan korumak için tapınaklara ve din görevlilerine emanet etmeye başladılar. Din görevlileri bu emanetleri ihtiyaç sahiplerine ödünç olarak vermeye , geri getirdiklerinde aynı mal cinsinden faizini de almaya başladılar. İlk bankalar tapınaklar, ilk bankacılar ve faiz alanlar da din görevlileriydi.”
Sayfa 35Kitabı okudu
“Neolitik döneme gelindiğinde insan tüketici olmanın yanı sıra üreticiliğe başlamıştır . İşte insanın on binlerce yılda oluşan tüketici doğasına ters düşen budur. Bir başka ifadeyle çok daha önce öteki primatlardan ayrılmaya başlamış olan insanın gerçekten insan olması , doğasına yabancılaşmasının en önemli aşaması olan, üreticiliğe geçmesiyle olmuştur.”
Sayfa 31Kitabı okudu
Bakınız Dolar/Türk lira kuruna
Sanayi üretimi düşmüş, kamu giderlerini karşılamak için getirilen ek vergiler halkı iyice bezdirmişti. Değeri zaten uzunca bir süredir düşmüş olan Roma parası denarius iyiden iyiye değersizleşmişti.
Ekonominin felsefesi
Özel mülkiyet ve onun korunması Aristoteles'in görüşlerinde en önemli unsurlardan birisidir. Aristoteles'e göre insanlar kendi ürettikleri şeylerin sahibi de olabilmelidir.
Bunu birileri damada anlatsın
Aristoteles açısından mantık, bütün bilimlerin önünde gelir. O nedenle ekonomiyi de mantık çerçevesinde ele almıştır. Aristoteles'e göre ticaretin temel amacı ve dayanağı kar elde etmektir. Bu da insanı çok kazanma hırsına iter. Bu hırs, toplum yararına aykırıdır.
Bakın burası çokomelli
Ne var ki bütün antik çağ ekonomilerinin önünde sonunda karşulaştıkları darboğazla Yunan ekonomisi de karşılaştı. Hızlı nüfus artışı ve o artışa yanıt veremeyen tarımsal üretim, sistemin çöküşünü hazırladı.
Antik Yunan' da ticaret
Ekonominin ihtiyaçı olan buğday ve diğer tahılların ithalatı, kereste, zeytinyağı, çanak çömlek ve diğer ihracat malları ile karşılanıyordu.
Yunanlar, polis adını verdikleri kent devletlerini yaratarak batı dünyasının sonraki yüzyıllarda, devletlerini kurarken örnek aldıkları bir yapı oluşturdular.